Cizre'de Şeyh Sait Seriyyeleri
Abone olMilliyet yazarı Aslı Aydıntaşbaş, son bir aydır savaş alanına dönen Cizre'de nelerin olup bittiğini yazdı.
Bölgeye giden Hüseyin Yayman'ın izlenimlerini köşesine taşıyan
Milliyet gazetesi yazarı Aslı Aydıntaşbaş, "Herkesin ayrı
hesabı var. Ama ne devlet, ne Kandil, ne de İmralı tam olarak
duruma hâkim. Ciddi bir sürükleniş var ama bunu durdurmak için
kuvvetli bir irade yok." diye yazdı.
Cizre'de neredeyse olaysız gün geçmiyor. Faili meçhul ölümler, hendekler, protestolar... İnsansız hava araçlarıyla denetleme... Sahi Cizre'de ne oluyor?
Karmayık durumu "Cizre’ye gel Cizre’ye" başlıklı yazısında ele alan yazar Aslı Aydıntaşbaş, Vatan yazarı Hüseyin Yayman'ın çarpıcı tespitlerini paylaştıktan sonra çözüm sonra çözüm süreciyle ilgili görüşlerini aktarıyor:
ÇÖZÜM SÜRECİNİN KIRILGANLIĞININ TEST EDİLDİĞİ YER
“Ortada cevapsız sorular var. Cizre emniyet müdürü neden bu
kadar değişiyor? Paralel yapı iddiaları neden araştırılmıyor?
Hendekler açılmadan önce neden gerekli tedbirler alınmadı? Sadece
son bir ayda dört çocuk hayatını kaybetti. Emniyet bu ölümlerin
sorumlusunun kendileri olmadığını söylüyor. Peki, tamam da fail
kim? Bu failleri kim bulacak? Polis araçları neden plakasız
dolaşıyor? 90’lı yıllarda olduğu gibi kimliği belirsiz kişiler
akşam karanlığında ortaya çıkıyor. Şeyh Sait Seriyyeleri diye yeni
bir grup çıktı. Bu grup kim? Kimse bilmiyor.”
Tüm bunlar, kaygılanmamız için yeterli sanırım. Benim Hüseyin
Yayman’dan anladığım, Cizre, tam anlamıyla bir “90’lı yıllara
dönüş” provası. Çözüm sürecinin kırılganlığının test edildiği yer.
Herkesin ayrı hesabı var. Ama ne devlet, ne Kandil, ne de İmralı
tam olarak duruma hâkim. Ciddi bir sürükleniş var ama bunu
durdurmak için kuvvetli bir irade yok.
Aslında “o irade”, ancak “çözüm sürecinin” ilerlemesiyle
oluşabilir. İşte sıkıntı da tam burada. Süreç, çok yavaş ve cılız.
Süreç için kurulan mekanizma da hakeza. Yeterince derinlikli ve
kurumsal değil. İptidai. Orta Doğu’nun bu konjonktüründe, Kürt
sorunu artık ayda bir kaç defa İmralı’ya gidip sohbet ederek
çözülecek bir mesele olmaktan çıktı.
Herkes çözüm istese de, bu cılız mekanizma, bu ölçüde devasa bir
yük ve beklentinin altında, ezilip kalıyor...