Cinsellikle ilgili tabuları yıkmalıyız
Abone olCinsel Terapist, Psikolog Yaşam Yanardağ Çelik, cinselliğin Türkiye’de hala çok büyük bir tabu olduğunu söyleyerek, “Konuşulmayan yara o kad...
Cinsel Terapist, Psikolog Yaşam Yanardağ Çelik, cinselliğin
Türkiye’de hala çok büyük bir tabu olduğunu söyleyerek,
“Konuşulmayan yara o kadar büyüyor ki, birisinde pedafoli,
birisinde cinsel isteksizlik, genç kızlarımızda vajinismus olarak
ortaya çıkabiliyor. Ama hepsinin temeli çocukluğa dayanıyor”
dedi.
Cinsel Terapist, Psikolog Yaşam Yanardağ Çelik, cinselliğin Türk
toplumunda hala çok büyük bir tabu olduğunu söyledi. Türkiye’de,
bugün 20 yıl öncesine göre cinsellikle ilgili bazı öğelerin çok
fazla kullanıldığını ifade eden Çelik, bazı şarkılarda,
programlarda cinselliğin dile getirilmesinin ya da kadınların çok
daha rahat giyinmeleri ve kadınlığının ön planda olmasının, sanki
cinselliğin biraz daha tabu olmaktan çıkarıldığı düşüncesini
doğurduğunu kaydetti. “Ama tam tersi aslında, cinsellik tabu olmaya
devam ettiği için bu tür şeylerle açığa çıkıyor” diyen Çelik, şöyle
devam etti:
“Bir şeyi sürekli yasakladığınızda farklı farklı şeylerle açığa
çıkar. Bizde hala cinsellik bir tabu olmaya devam ediyor. Biz
anaokulundan itibaren örgün öğretim sistemimiz içerisine cinsel
eğitimle ilgili şeyleri koymaya başlarsak, tabu olmaktan çıkmaya
başlıyor diyebiliriz. Çünkü şu an eğitim sistemimiz içerisinde
sadece ortaokulda ergenlik dönemi anlatılırken, çok kısacık bir iki
noktaya değiniliyor. Onda da zaten çocuklar kıkırdıyor, öğretmen
utanıyor ve üstü kapatılıp geçiliyor. Eğitimin olmadığı bir yerde
bir şeyleri aşmış olmaktan bahsetmemiz mümkün değil. Sanki artık
çok modern bir çizgimiz varmış gibi görünüyor ama maalesef
cinsellik hala tabu, insanlar konuşmaya çekiniyorlar.”
Bugün tek farkın, insanların artık cinsellikle ilgili terapi
desteği almaya biraz daha rahat gidebilmeleri olduğuna işaret eden
Çelik, bu anlamda erkekler ya da kadınlar arasında bir ayrım
olmadığını vurguladı. Eskiden böyle bir imkan da olmadığını ve çok
fazla cinsel terapist bulunmadığını belirten Çelik, “Ama şimdi
insanlar karı-koca ya da bireysel olarak cinsel problemlerinin
olduğunu kabul edip, terapi desteğine de yavaş yavaş gelmeye
başlıyorlar. Ama hala bir tabu, konuşulması kesinlikle ayıp, yasak
ve günah bir kavram. Bu sebeple de sorunlar yaşanmaya devam ediyor.
Ne kadar baskılarsak o kadar problem oluyor çünkü” diye
konuştu.
“SORUNLARIN TEMELİ ÇOCUKLUĞA DAYANIYOR”
Cinselliğin tabu olmasıyla yaşanan sorunları örnekler vererek
açıklayan Çelik, “Mesela ara ara gündemimizi meşgul eden çocuk
tacizi haberleriyle karşılaşıyoruz ve biz burada direkt mağdur olan
çocuğu bağrımıza basıp, onu mağdur eden kişiyi de asalım, keselim,
hapse tıkalım gibi düşünüyoruz. Ama aslında o mağdur eden kişi de
çok yüksek bir olasılıkla çocukluğunda böyle bir mağduriyete
uğradığı, cinsel açıdan problemler yaşadığı ve bunu kimseyle
paylaşamadığı için o hale geliyor. Yani aslında kötü bir zincir var
ve konuşulmayan yara o kadar büyüyor ki, birisinde pedafoli,
birisinde cinsel isteksizlik, genç kızlarımızda vajinismus olarak
ortaya çıkabiliyor. Ama hepsinin temeli çocukluğa dayanıyor”
ifadelerini kullandı.
Çocuklarla cinselliği konuşmanın mutlaka bir dozu, belirli bir
seviyesi olduğunun altını çizen Çelik, “Ama o seviyeden başlayarak
en basitinden genital organların doğru isimlerinin öğretilmesi,
mahremiyet kavramının anlatılması, oranın pis, kesinlikle
dokunulmaması gereken bir yer olmadığının çocuğa anlatılması
gerekiyor. Mesela çok basit bir tuvalet eğitiminde bile ‘elleme,
iğrenç’ dediğimiz anda çocuğun zihnine şunu kazıyoruz; ‘genital
bölge iğrenç bir yerdir.’ Halbuki elimizde milyarlarca mikrop var,
elimiz çok daha pis bir yer, elimizi rahatlıkla ağzımıza
götürebiliyoruz ama orası dokunulması kesinlikle yasak bölge.
Halbuki belli bir yaştan sonra cinsel olgunluğa ulaştığında genital
bölgesiyle barışık olan insanların cinsel hayatları daha sağlıklı
oluyor. O yüzden ısrarla eğitimi vurguluyorum. Çünkü doğru eğitim
verildiğinde bedeniyle barışık oluyor insanlar” şeklinde
konuştu.
Erkeklerle aralarında çok fark olmasa da en çok cinsel problemin
kadınlarda görüldüğüne de dikkat çeken Çelik, “Kadınlara şunu
anlatmaya çalışıyorum; yüzüne, gözlerine önem veriyorsun ama sana
belki de hayatta başka hiçbir şeyin tattıramayacağı zevki tattıran,
hatta senden bir parça dünyaya gelmesini sağlayan o çok özel
bölgeye üvey evlat muamelesi yapıyorsun. O zaman da o bölge seni
cezalandırarak örneğin cinsel isteksizlik duyan bir kadın haline
getiriyor veya tamamen kilitleyip vajinismus haline getiriyor. Yani
aslında bedenimiz, biz onu dışladıkça, görmezden geldikçe bizden
bir şekilde intikam alıyor. Aynı şey erken erkekler için de
geçerli. Doğru bir cinsel eğitim, sağlıklı bir cinsel yaşamın
kapılarını açıyor ve daha bu çocukluktan başlayarak açılıyor.
Çocuklarımıza, ergenliğe girmek üzere olan gençlerimize, yeni
evlenecek çiftlere mutlaka aklı başında sağlıklı cinsel bilgiler
vermek çok önemli” dedi.
(İHA)