"Öğrencilere özgürlük getirdik artık üniformayla okula
gitmeyecekler" diyorlar.
Ben böyle özgürlük görmedim!
Şort yasak!
Mini etek yasak!
Yırtmaç yasak! (Bunu hiç anlamadım)
Tayt yasak!
Kolsuz gömlek, tişört falan yasak!
İçini gösteren kıyafet yasak!
Makyaj yasak!
Saçları boyamak yasak!
Ve sonunda çocuklara özgürlük...
Türban serbest!
AKP türban serbest diyemediğinden bunca yasağı özgürlük diye
yutturmaya çalışıyor ve tebrik ediyorum yutturuyor da!
Dikkatinizi şuna çekmek istiyorum.
Bütün yasaklar kız çocukları için.
Yukarıdaki yasaklara bakar mısınız, hepsi bir kız çocuğunun
bedeni üzerinden planlanmış yasaklar zinciri.
Bir çocuğun kolundan, saçından, mini eteğinden tahrik olan
zihniyeti bugün Kemal Kılıçdaroğlu çok güzel tarif etti, şimdi ben
de o tarifle uğraşmayayım.
Gerçi buna pek de şaşırdığımı söyleyemem, dünyca ünlü Barbie
bebeklerin bile piyasadan toplatılmasını isteyen zihniyetin
tohumlarından birkaçı Milli Eğitim Bakanlığı'nın içine de sıçramış
demek ki.
Beni en çok üzen, sistemi kız çocukları üzerinden değiştirme
çabaları...
Kadına şiddetin bir başka türü işte.
Başını ört, kolunu ört, bacağını ört, çeneni kapa!
Niye?
Tahrik oluyoruz!
Haydi kızlar, itiraz ediyoruz!
Günün sözü: Ağaç yaş iken
eğilir... (Anonim)
twitter.com/nsrnylmz