Cinsel hayatınız düzenli mi?
Abone olCinsel eğitim, yaşlı bireylerin daha olumlu bir cinsel yaşama sahip olmasını sağlıyor.
Uzmanlara göre, düzenli cinsel aktivite, yaşlılıkta cinsel
becerilerin korunmasına yardımcı oluyor.
Hacettepe Üniversitesi Geriatrik Bilimler Araştırma ve Uygulama
Merkezi (GEBAM) uzmanlarınca hazırlanan Yaşam Kalitesi Rehberi'ne
göre, 65 yaş ve üzerindeki bireylerin büyük bir kesimi aktif ve
tatmin edici bir cinsel yaşam istiyor ve bunun gerçekleşmesi
mümkün. Aslında, yaşla birlikte kadınlarda orgazm sorunları
görülmezken, erkeklerde de sertleşme veya boşalma sorunları ortaya
çıkmıyor. Ancak erkeklerde yaşlanmanın doğal sonucu olarak kabul
edilen tepki süresinde tedavi edilebilir bir yavaşlama söz konusu
oluyor. Bu anlamda düzenli cinsel aktivite, cinsel becerilerin
korunmasına yardımcı oluyor. Yaşın ilerlemesiyle birlikte ortaya
çıkan cinsel sorunlar kaçınılmaz veya tedavisi mümkün olmayan
durumlardan çok, herhangi bir hastalık, düşkünlük, ilaç
reaksiyonları veya çöküntü gibi tıbbi destek gerektiren durumlar
olarak açıklanıyor.
Cinselliği etkileyen hastalıklar
Birçok hormonal, damarsal ve sinirsel hastalık ile çeşitli cerrahi
girişimler ve kullanılan ilaçlar cinsel işlev kaybına yol
açabiliyor. Şeker hastalığı, bunama ve eklem sorunları da
yaşlılıkta cinsel hayatı etkiliyor. Özellikle yaşlıların
kullandıkları tansiyon ilaçları, sakinleştiriciler ve uyku ilaçları
hem cinsel isteği hem de erektil fonksiyonu etkiliyor. Yaşlılar
arasındaki iktidarsızlık korkusu da önemli bir sorun kaynağı olarak
belirtiliyor. İktidarsızlık zaman zaman her erkeğin başına
yorgunluk, gerginlik, hastalık veya alkol nedeniyle gelen bir
durum. Cinsel işlev genellikle kısa bir zaman sonra geri
kazanılıyor. Ancak cinsel işlevin bir daha asla kazanılamayacağı
korkusu tek başına iktidarsızlık nedeni olabiliyor.
Yaşlılık cinsel yıkım sendromu
Rehberde, bazı kültürlerde, yaşlıların cinsel yaşamlarının olmadığı
düşüncesinin yaygın olduğu, özellikle bakım evlerinde yaşlıların
cinsel yaşamlarına getirilen kısıtlamaların daha da belirgin olduğu
vurgulanıyor. Rehbere göre, yaşlıya cinsel yaşamı sona ermiş gibi
davranılmasıyla bu bireylerde "yaşlılık cinsel yıkım sendromu"
olarak adlandırılan bir tablo gelişiyor. Bu sendromun ortadan
kaldırılabilmesi için toplumun olumsuz bakışının giderilmesi ve
yaşlılara eğitim verilmesi gerekiyor. Cinsel eğitim, yaşlı
bireylerin daha olumlu bir cinsel yaşama sahip olmasını sağlıyor.
Cinsel yakınmaları olan yaşlı grubun, genç gruba göre daha az
doktora başvurması ve bu durumu kabullenmemesi de bir başka sorun
olarak belirtiliyor. Bu bireylerdeki cinsel sorunların kaynakları,
genç bireylerdekiyle aynı ancak yaşlı kişilerin biyolojik ve
psikolojik faktörlerinin daha ayrıntılı incelenmesi gerekiyor.