Genel olarak çoğu insanın korktuğu ve tiksindiği bir hayvan olan yılanı yemenin ilerisine giden Uzak Doğulular bir de bu canlının şarabını yapmışlar. Kim o şişeden korkmadan kadehlere o şarabı doldurabilir ki? İşkembeye, kokoreçi tuhaf bakarken, bir bakıyoruz Uzak Doğu’da bir yerlerde enteresan her zaman daha enteresan bir şeyler oluyor. İşte onlardan biri: Yılan şarabı!İnsanlık tarihi ilkel dönemlerden bugüne, hep doğadan bir şeylerle tedavi olmaya, şifa bulmaya çalıştı, kendi idrarımızdan tutun, böcek, akrep, taş, toprak ne varsa. Bunların çoğunu deneyimledik, unuttuk gitti. Ama unutulmayanlar, işe yaradığı düşünülenler de var: Yılan da Geleneksel Çin Tıbbı‘nın baş köşe koca karı ilaçlarından.Çin’in geleneksel tedavi yöntemlerine göre yılan önemli güçlendirici ve zindelik verici özelliklere sahip olarak görülüyor. Erkeklerin cinsel gücünü artırdığına, saç dökülmesi, sırt ağrısı ve romatizma gibi sağlık sorunlarına iyi geldiğine inanılıyor. Bu nedenle Asya’da yılanlı yemekler yaygındır.Bu içkilere çoğu zaman tat vermesi için ginseng ve kurt üzümü gibi kuru bitki ve baharatlar da ekleniyor. Bazıları ise daha da ileri giderek yılanın başını kesip kanını ve safrasını içkisine katarak içiyor.Yaygın yöntemlerden biri de zehirli bir yılanı bütün olarak ve bazen canlı halde bir şişe pirinç rakısı ya da başka bir içki içine koyup alkolün yılanın “özünü” emmesi ve zehiri etkisiz hale getirmesi için birkaç ay beklenmesidir.“Yılan şarabı” adı verilen bu içki Güneydoğu Asya’da yaygındır. Özellikle turistik caddeler ve alışveriş merkezlerindeki pazar tezgahlarında kobralar ve diğer sürüngenlerle dolu içki şişeleri dikkat çekmek amacıyla kullanılır.Peki, her turistin denemesi gerektiği düşünülen bu içkilerle şaibeli bir gelenek de teşvik edilmiş olmuyor mu? 2010’da Sydney Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmaya göre, “yılan şarabı geleneği yüzyıllardır var olmasına rağmen, Güneydoğu Asya kapılarını Batıya açtıktan sonra inanılmaz bir hızla büyüdü”Taipei’de Yılan Vadisi olarak bilinen ünlü Huaxi Sokak Turisti Gece Pazarı’nda satıcılar gözünüzün önünde yılanın karnını keserek kanını pirinç şarabına doldurup satar. Sürüngenlerin canlı canlı yüzülmesi gibi gösterileri turistler eskiden kalma zalim uygulamalar olarak görmeye ve bölgeden uzak durmaya başlamıştır.Çok nadir de olsa bazı yılanların (kış uykusuna yatma özelliklerinden olsa gerek) şişe içinde aylarca canlı kaldığı ve kendilerini uyandıran kişiye dişlerini geçirdikleri görülmüştür.2013’te Çin’in Heilongjiang Eyaleti’nde üç aydır şarap şişesinde olan bir yılanın şişeden çıkarak bir kadının elini soktuğu haberleri duyulmuştu. Bir arkadaşının önerisi üzerine eklem ağrılarına iyi geleceği ümidiyle kadın bu engerekli yılan şarabını kendisi yapmıştı.