Çinli Büyükelçi iddiaları yalanladı
Abone olErdoğan, Uygur Türkleri bizim Çin'le olan ilişkilerimizde köprüdür restine cevap geçikmedi. Büyükelçi iddiaları yalanladı.
Çin'in Ankara Büyükelçiliği Müsteşarı Şiao Cüncıng,
Sincan Uygur Özerk Bölgesinde yaşanan olaylarla ilgili olarak, "Biz
Çin'de soykırım yapmıyoruz" dedi, rakamların gerçek olmadığını
açıkladı.
Büyükelçilik konutunda AA muhabirlerinin sorularını yanıtlayan
Şiao, Sincan'da yaşanan olaylarda her iki taraftan 156 kişinin
hayatını kaybettiğini, bin 80 kişinin yaralandığını belirterek,
"Ölenler içinde Uygurlar var, Han milliyetine mensup
Çinliler ve polisler var. Olaylarda her iki taraftan 156 kişi öldü,
bunun dışındaki rakamlar gerçeği yansıtmamaktadır" diye
konuştu.
Sincan'da yaşanan olaylarda ölenlerin cinsiyetini ve milliyetini
belirlemek için adli tıp uzmanlarının araştırma yaptığını söyleyen
Şiao, ölenlerin etnik özelliklerini ve kimliklerini en kısa sürede
açıklayacaklarını ve gerçeklerin gün yüzüne çıkacağını dile
getirdi.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün bölgeye yaptığı ziyarete değinen
Şiao, Cumhurbaşkanı ve beraberindeki heyette bulunanların Sincan
bölgesindeki istikrarı ve gelişmeyi kendi gözleriyle gördüklerini,
hem Çin hükümetinin hem de Cumhurbaşkanının bu ziyaretten büyük
memnuniyet duyduğunu belirtti.
Bölgedeki ölü sayısının 500'ü geçtiği yönündeki iddiaların gerçeği
yansıtmadığını anlatan Şiao, "Bu tür asılsız iddialara Türkiye'nin
inanmaması gerekir. Sayılar hususunda Çin hükümetini dikkate
almalılar" dedi.
Sincan'daki çatışmaların başlamasına neden olduğu ileri sürülen ve
Guangdong eyaletindeki bir oyuncak fabrikasında yaşanan olayları
"sıradan bir adli vaka" diye niteleyen Şiao, bu tür bir olayın
böylesine büyük çatışmalara neden olmasının kendileri açısından da
"şaşırtıcı" olduğunu belirtti.
"OLAYLAR ETNİK YA DA DİNSEL DEĞİLDİR"
Olayların arkasında Dünya Uygur Kongresi (DUK) ve onun başkanı
Rabia Kader'in bulunduğunu iddia eden Müsteşar, "Bu adli olayı
kullanarak etnik grupları kışkırttılar" diye konuştu.
Sincan'da yaşanan olayların etnik ya da dinsel olmadığını belirten
Şiao, yaşanan adli bir vakanın Dünya Uygur Kongresi temsilcileri
tarafından etnik ve dinsel bir çatışma gibi gösterilmeye
çalışıldığını savundu.
Şiao, olayların asıl nedeninin Sincan Uygur Bölgesindeki istikrarı
bozmak ve bölgeyi Çin'den ayırmak olduğunu iddia etti.
DUK Genel Başkanı Rabia Kader'in 5 Temmuz'daki olaylar öncesinde
internet sitesine açıklama yaptığını ve Kader'in sitesinden "5
Temmuz tarihinde Urumçi'de büyük bir olay çıkacak, gelişmeleri
yakından takip edin" diyerek insanları kışkırttığını ileri
sürdü.
"OLAYLARDA 'KULLANILANLAR' ÖZEL EĞİTİMDEN
GEÇİRİLECEK"
Olayların başından bu yana yasalara göre hareket ettiklerini ifade
eden Şiao, Çin'in bir hukuk devleti olduğunu, olayların
aydınlatılması amacıyla gözaltına alınma ve yargılamaların da hukuk
esaslarına göre işleyeceğini belirtti.
Şiao, olaylara karışan ve "aldatıldığı" düşünülen kişilerin
tutuklanmayacaklarını, sadece özel bir eğitim sürecinden
geçirileceklerini ifade etti.
"OLAYLAR TÜRK-ÇİN İLİŞKİLERİNİ ETKİLEMEYECEK"
Sincan'daki olayların Türk-Çin ilişkilerine hiç bir etkisinin
olmayacağını kaydeden Şiao, Türk hükümetine inandıklarını,
gerçekler anlaşılınca Türklerin de Çinlilere inanacağını ifade
etti.
Çinli diplomat, Sincan Uygur Özerk Bölgesinde 49 etnik grubun
yaşadığını, böyle çok kimlikli bir bölgede istikrarın sağlanmasının
zor olduğunu ve Türk liderlerinin olaylara objektif bakmaları
gerektiğini söyledi.
Türkiye'nin Uygurlarla tarihi ilişkileri nedeniyle Türkiye ve Çin
arasında bir köprü vazifesi görmesi gerektiğini belirten Şiao,
"Sincan'ın istikrarı sadece Türkiye'nin değil Çin'in de en büyük
beklentisidir" dedi.
Türkiye'de basında çıkan bazı haber ve fotoğrafların Türkler
arasındaki hassasiyeti artırdığını kaydeden Şiao, "katliam,
soykırım" gibi sözcüklerin basında kolayca kullanılabildiğini ve bu
konuda rahatsızlık duyduklarını dile getirdi.
"BASIN MENSUPLARI ŞU ANDA SİNCAN'A GİDEBİLİR"
Bölgeyle iletişimin sağlıklı olmadığı ve bağımsız haber
kaynaklarının yaşanan gelişmelerle ilgili haber yapıp
yapamadıklarının sorulması üzerine Şiao, "Bölgeyle iletişimde her
hangi bir problem yok. Bölgeden haber yapmak isteyen basın
mensupları şu anda oraya gidip, kendi gözleriyle yaşananlara
şahitlik edebilirler" ifadelerini kullandı.
Sincan'da yaşanan olayların ardından diğer bölgelerde yaşayan
Uygurlara yönelik herhangi bir şiddet olayının ortaya çıkmasını
beklemediklerini belirten Müsteşar, böyle "münferit saldırılar"ın
olması durumunda bunun tedbirini alacaklarını ve olayı hukuki
çerçevede çözeceklerini dile getirdi.