Çini sallayan süper kadın
Abone olUygurlar ayaklandı. Çin katliam başlattı. Ancak halk duracak görünmüyor, özgürlük istiyor. Çin sadece tek bir kadını suçluyor. İşte o süper kadın;
İNTERNETHABER
Çin'in Sincan (Doğu Türkistan) Bölgesi'nde Çinlilerle Uygurlar
arasında bir çatışma yaşanıyor. Resmi rakamlara göre 200 ama gayri
resmi rakamlara göre 500'ün üzerinde Uygur öldürüldü.
Bu olaylar bizi dünyanın herhangi bir yerinde yaşanan vahşetten
daha
Çin Uygurların ayaklanmasının ardında Rabiya Kadir'in olduğunu
iddia ediyor. Peki kim bu Rabia Kadir? Nasıl bir gücü var? Ne
istiyor?
UYGURLARIN ANNESİ
Şu anda ABD'de yaşayan Rabiya Kadir Çin'in en zengin
kadınlarından birisi. Rejim karşıtı. Uygurlar'a özgürlük istiyor.
Uluslararası Af Örgütü üyesi ve Müslüman Uygur kadın hakları
savunucusu. "Uygurların Annesi" olarak tanınıyor. Dünyaya
"Çin vatanımızı işgal etti, zorla Çince konuşturuyorlar,
Uygurları yok ediyorlar" diye haykırıyor
EŞİ ESKİ BİR SİYASİ MAHKUM
Eski bir siyasi mahkum olan eşi Sıddık Ruzi'nin 1996 yılında Amerika Birleşik Devletleri'ne kaçınca Çin Hükümetinin gözü onun üzerine daha fazla çevrildi. O sıralarda milletvekiliydi, dokunulmazlığı vardı ama Çin için önemli değildi.
EŞİNE MEKTUP YAZDI HAPSE GİRDİ
Çin Hükümeti sesi çok çıkan Kadir'in milletvekilliğini düşürdü
1999 yılında 8 sene hapse mahkum etti. Suçu Amerika Birleşik
Devletleri'ndeki eşine gazete küpürleri göndermekti. Devlet
sırlarını yabancılara ifşa etmek, bölücülük ve devlet karşıtı
faaliyetlerde bulunmaktan 6 yıl hapis yattı.
NOBEL BARIŞ ÖDÜLÜ'NE ADAY GÖSTERİLDİ
Kadir, hapiste insan hakları mücadelesi nedeniyle birçok ödüle layık görüldü. ABD ve uluslararası baskısıyla 2005’te serbest bırakılan Kadir, 2006’da Nobel Barış Ödülü’ne aday gösterildi. Daha hapisteyken de İnsan Hakları Ödülü'nün sahibi oldu.
BİLL GATES'İN EN YAKIN ARKADAŞI
Hapisten çıktığında dünyanın baskısıyla pasaport aldı ve Çin'i
terk etti. Ve o günden beri Dünya Uygur Birliği adına konferanslar
veriyor. Ve Bill Gates'in yakın arkadaşı olarak tanınıyor.
DÜNYANIN EN ZENGİN KADINLARINDAN BİRİ
TAM 11 ÇOCUK ANNESİ
TÜRKİYE VİZE BİLE VERMEMİŞ
DÜNYANIN SAYILI ZENGİNLERİNDEN BİRİ
Forbes tarafından 1994 yılında Çin'in en zengin 7. kişisi
gösterilen Kadir sesini çıkarana kadar örnek vatandaş olarak
gösteriliyordu. Büyük bir süpermarket işleten Kadir müslüman
kadınların iş bulup çalışmasını teşvik eden bir hayır kurumunun da
kurucusuydu.
TAM 11 ÇOCUK ANNESİ
Tüm hayatı boyunca Uygurların dünyadaki sesi olan Kadir tam 11
çocuk annesi. Kadir daha Sincan'da yaşarken bir Fransız gazetesine
verdiği röportajda ''Ben süper kadın değilim. Sadece bir
ailenin annesiyim'' diye tanımlıyor. Ve şunları söylüyor:
''Güç hepimizin içinde vardır. Ben sade halkıma yardım etmek
istiyorum. Yapabildiğim kadarıyla bazı şeyle değiştirmeye
çalışıyorum" diyor.
TÜRKİYE VİZE BİLE VERMEMİŞ
Uygur Türklerinin liderlerinden olan dünyanın binbir ödüle
boğduğu Kadir'in dertlerinden biri de Türkiye'den az destek
görmesi. Hatta öyle ki Kadir "Türkiye'den vize bile alamıyorum"
diyor.
KADİR'İN AĞZINDAN TÜM GERÇEKLER
"ZORLA ÇİNCE OKUTULUYOR
İSLAMCI MİLİTAN YAKIŞTIRMASI YAPILIYOR
NAMUSUMUZA TECAVÜZ EDİLİYOR"
ZORLA ÇİNÇE OKUMAYA ZORLUYORLAR
Ve Kadir verdiği konferanslarda Doğu Türkistan'da
yaşananları şöyle özetliyor:
"Kaşkar'ın 5000 yıllık bir tarihi var. Şimdi bu tarih Çinliler
tarafından tahrip ediliyor. Dilimizi, tarihimizi, kültürümüzü ve
yaşam biçimimizi öldürmeye çalışıyorlar. Kızlarımızı zorla okutmak
ve çalıştırmak için başka bölgelere gönderiyorlar. Uygur çocukları
Çince okumaya zorluyorlar. Çocukların anne babaları şikayet ederse
'ayrımcılık' suçundan hapsediliyor.
KENDİ TOPRAKLARIMIZDA DİLİMİZİ KONUŞAMIYORUZ
Uygurları eğitimden mahrum bırakıyorlar. Ekonomik kalkınmamızı
engelliyorlar. Genç Uygurları hapsediyor, idam ediyorlar. Kendi
topraklarımızda kendi dilimizi konuşamıyoruz. Terörle mücadele adı
altında Uygurlar'a baskı uyguluyor, İslamcı militan olmakla
suçluyorlar.
UYGURLARA ÇİN ZULMÜ
Biz namus, şeref için yaşarız. Çinliler en mukaddes değerlerimize
saldırıyor. İnanç özgürlüğü yok. Çinliler namusumuza tecavüz
ediyor, halkımızı bir plan çerçevesinde yavaş yavaş yok ediyorlar.
Dünya Uygurların feryadını duymuyor. Çin zulmü altında sesimizi
yükseltemiyoruz
BÖLGEYE BİLEREK ÇİNLİ YERLEŞTİRİLİYOR
Doğu Türkistan’ın 1949 yılında Çin tarafından işgal edildiğine
dikkat çeken Rabiya Kader, bölgeye yarım asırdan beri Çinli
yerleştirildiğini ve Uygur Türklerinin öz vatanlarında nüfus olarak
azınlığa düştüğünü belirtti. Kader:
“Toprak sahibi uygurlar şimdi kendi topraklarında işçi olarak
çalıştırılmakta, buna itiraz edenler sudan bahanelerle hapse
atılmaktadır. Uygurlar her şeyi göze alarak zulme dirense de,
aileleri ve çocukları Çinlilerin elinde rehin olduğundan dirençleri
zayıflamaktadır” diyor.
ÇİN BİR HAPİSHANE
Çin’in dış dünyaya kapalı bir hapishane olduğunu belirten Rabiya
Kader, Uygur soydaşlarımıza yapılan zulmün dışarıya aksetmediğini,
aksettiğinde de bunun gerektiği gibi algılanmadığını söylüyor ve
şöyle devam ediyor: “Maalesef Uygurların davasında Türkiye başta
olmak üzere, birçok ülkeden beklediğimiz desteği göremedik.
Maalesef dış dünya Çinlilerin Uygurlara yaptığı zulme duyarsız ve
seyirci kaldı”