Çingene sözünün cezası 3 bin TL
Abone olBalkondan çamaşırlarına su damlatan temizlikçi kadına 'Pis Çingene, görgüsüz kadın' diyen F.Y.'yi mahkeme, 2.5 ay hapis ve 3 bin TL tazminat cezasına çarptırdı.
Edirne'de temizlik için yardıma gittiği
evde çiçekleri sularken alt kattaki komşunun hakaretine uğrayan
Hati Özpınar, açtığı dava sonucunda komşuyu mahkum ettirdi.
Sabah gazetesinin haberine göre olay yaklaşık üç ay önce meydana geldi. Özpınar, temizlediği evin balkonunda çiçekleri sularken alt kattaki komşunun çamaşırlarına su damlattı. Komşu F.Y., Özpınar'a "Pis Çingene, görgüsüz kadın. Bir daha buraya gelme. Gelirsen senin ayaklarını kırarım" sözleriyle hakaret etti. Karakola giden Özpınar, polislerin kendisini ciddiye almaması üzerine durumu evini temizlediği aileye anlattı.
Ailenin Özpınar'ı avukat Ünsal Eral'a
yönlendirmesinin ardından F.Y. aleyhine hakaret suçlamasıyla açılan
dava geçen ay sonuçlandı. Mahkeme, F.Y.'nin 2 buçuk ay hapis
yatmasına ve 3 bin TL tazminat ödemesine karar verdi. Avukat Eral,
davayla ilgili şöyle konuşmuştu:
"Özpınar'ın şikayeti üzerine kamu davası açtık. F.Y. 75 gün
hapis cezası aldı ve cezası onandı. Hapis cezası paraya çevrildi.
Manevi tazminat davasını da kazandık. Bu dava gelecekte yaşanacak
benzer olaylarda emsal olacaktır. İnsanı din, dil, ırk farklılığını
dile getirerek aşağılamanın bir hakaret olduğu ve bu açıdan verilen
kararın örnek olması gerektiği artık kayıtlara geçti."
TEHDİT ETTİ
Özpınar ise yaşadıklarını şöyle anlattı:
"Çiçekleri sularken alt komşunun çamaşırlarına su
damlatmışım. F.Y. alt kattan bana, 'Bakar mısın'
diye seslendi. Kendisine baktığımda, 'Görmüyor
musun yaptığını' dedi. Özür diledim. Sonra,
'Çamaşırlarınızı yıkarım' diyerek durumu düzelteceğimi
söyledim. Bana, 'Kimsin sen? Ayağını keserim senin'
diye bağırmaya başladı. Çok korktum. Bana,
'Görgüsüzsün, senin böyle bir evin var mı' diyerek
hakaretlerine devam etti. Akşam karanlığında evden kaçarcasına
çıkarak gittim. Daha sonra aynı eve temizliğe yine gittiğimde F.Y.
bana, 'Pis Çingene yüzüme iyi bak, iyi tanı beni. Senin
ayaklarını buradan keseceğim' dedi. İlk olarak karakola
gittim ama polisler beni ciddiye almadı. Bunun üzerine olayı
avukata taşımaya karar verdim."
ALKIŞLANACAK BİR KARAR
(Yusuf Alataş - Uluslararası İnsan Hakları Federasyonu Başkan
Yardımcısı): Nefret suçlarıyla ilgili düzenlemeler bir an önce
yapılmalı. Bir insana sırf kimliğinden dolayı hakaret etmenin
maalesef cezası yok. İnsanın etnik, siyasi ve cinsel kimliği
yasalarda açık bir şekilde düzenlenmemiş. Mahkeme hakaret olarak
kabul etmiş ve öyle ceza vermiş. Şu andaki mevzuata göre doğru ve
emsal bir karar. Hakimin kararı alkışlanacak bir karardır. Bu
meseleyi mahkemeye taşımak da bir cesarettir. Çünkü bugüne kadar
böyle olaylar hep inkar edildi. Taraflar cesaret edemedi.
BAŞKA ETNİSİTELER DE KORUNMAYA BAŞLANDI
(Ergin Cinmen - Avukat):Türkiye'de dili, dini ve ırkından dolayı
kimsenin aşağılanamayacağına yönelik bir nefret suçları düzenlemesi
bulunuyor. Ancak düzenleme yeterli değil. Son yıllarda sıkça
rastladığımız bu hakaret tarzıyla ilgili savcılar dava açıyordu.
Sonuçlanan pek olmamıştı. Son derece sevindirici bir karar. Ceza
kanunundaki nefret suçu diyebileceğimiz suçun hukuken düzenlemesi
lazım. Cezalar ağırlaştırılmalı. Hakim iyi bir kararın altına imza
atmış. Bu önemli ve altı çizilmesi gereken bir uygulamadır. Bugüne
kadar "Ermeni Soykırımı'na" karşı söylenen laflar ırkçılık
sayılıyordu. Türk etnisitesinin dışındaki etnisiteler de artık
korunmaya başladı.