Ciner'e oynanan ahlaksız oyun
Abone olSabah ve ATV'nin tamamen sahibi olan Turgay Ciner'e yabancılar, büyük bir oyun oynamışlar. Yavuz Semerci, Ciner'e oynanan ahlaksız oyunu yazdı.
Yavuz Semerci, Turgay Ciner'i arkasından vurmak isteyen yabancıların oyunlarını yazdı. Evet yabancılar Ciner'i sırtından vurmak istedi. Ama TMSF Başkanı Ahmet Ertürk, buna müsade etmedi. Semerci, diyor ve işin iç yüzünü anlatıyor.
YAZI: Yavuz SEMERCİ
KAYNAK:
Dün Hürriyet yazarı Vahap Munyar'ın yazısını okuyunca utandım. Yazı, Türkiye'yi her fırsatta destekleyen uluslararası bazı basın kuruluşlarının ve yerli işbirlikçilerinin kendi çıkarları söz konusu olduğunda nasıl küstahlaşabildiklerini gösteriyor.
Ortada ahlaksız bir teklif varmış. Munyar, TMSF Başkanı Ahmet Ertürk ile konuşmuş.
Konu, SABAH ve atv. Ertürk, Dinç Bilgin'e ait bazı varlıkların SABAH ve atv ile birlikte, neden Turgay Ciner'e ait Merkez Grubu'na devredildiğini anlatıyor.
Öğreniyoruz ki, Alman Bild Grubu ve Kanada kökenli Canwest, 15 yıl lisans sözleşmesi kapsamında Merkez Grubu tarafından kiralanan varlıklara teklif vermiş.
Teklif karışık, teklif sınırları aşıyor, teklif ahlaksız.
Teklif sahipleri kılavuzlarının da desteği ve öneresiyle Türkiye'yi sömürge ülkesi sanmışlar.
Belli ki cesaretlendirilmişler. Ertürk anlatıyor:
"Yabancılar, 'Turgay Ciner'e ait (yani benim de içinde çalıştığım şirket) Merkez Grubu'nu da isteriz' dediler. Hatta yabancılardan biri Merkez Grubu'na geçen 'Dünden Bugüne Tercüman gazetesini bile pakete katmak istedi. Yabancılardan gelen tekliflere uysak, 5020 sayılı yasayı uygulayıp Sabah Grubu ve atv'ye el koymamız gerekiyordu. O zaman hukuki ihtilaf doğacaktı."
Binlerce kişi Turgay Ciner'in kurduğu şirketlerde çalışıyor. Maaşını oradan alıyor. Ciner'in basın grubu, gazeteler, dergiler ve televizyon programları üretiyor. SABAH ve atv de TMSF tarafından onaylanan lisans anlaşmasıyla yayınlanıyordu. (Şimdi bu varlıklar, 433 milyon dolara Merkez Grubu tarafından satın alındı) Ertürk'ün sözlerinden anlıyoruz ki; yabancılar, TMSF'ye "Biz SABAH ve atv'nin isim haklarını satın alırız ama bunlara can veremeyiz, kan veremeyiz. Siz iyisi mi bunları yayınlayan (Merkez Grubu) şirketlere ve SABAH'ı SABAH, atv'yi atv yapan çalışanlara da el koyun. Sonra bize satın" demiş. Cesaretlerine bakın. İzansızlıklarına bakın.
Yazık. Türk basın sektörüne rekabet ve tarafsızlık getireceği söylenen şirketler işe "ahlakdışı" teklifle başlamış.
Bazılarının baskısına rağmen Ahmet Ertürk, elinde bulunan dilediğini 'Hortumcu' sınıfına sokacak yetkileri kullanmadı. Tekliflere prim vermedi ve aynı zamanda da kamuoyunu memnun edecek bir rakam ile SABAH ve atv sorununu çözdü.
Merkez Grubu çalışanlarını vicdan ile cüzdan arasında bir tercih yapmak zorunda bırakmadığın için teşekkürler Ahmet Ertürk.
YAZI: Yavuz SEMERCİ
KAYNAK:
Dün Hürriyet yazarı Vahap Munyar'ın yazısını okuyunca utandım. Yazı, Türkiye'yi her fırsatta destekleyen uluslararası bazı basın kuruluşlarının ve yerli işbirlikçilerinin kendi çıkarları söz konusu olduğunda nasıl küstahlaşabildiklerini gösteriyor.
Ortada ahlaksız bir teklif varmış. Munyar, TMSF Başkanı Ahmet Ertürk ile konuşmuş.
Konu, SABAH ve atv. Ertürk, Dinç Bilgin'e ait bazı varlıkların SABAH ve atv ile birlikte, neden Turgay Ciner'e ait Merkez Grubu'na devredildiğini anlatıyor.
Öğreniyoruz ki, Alman Bild Grubu ve Kanada kökenli Canwest, 15 yıl lisans sözleşmesi kapsamında Merkez Grubu tarafından kiralanan varlıklara teklif vermiş.
Teklif karışık, teklif sınırları aşıyor, teklif ahlaksız.
Teklif sahipleri kılavuzlarının da desteği ve öneresiyle Türkiye'yi sömürge ülkesi sanmışlar.
Belli ki cesaretlendirilmişler. Ertürk anlatıyor:
"Yabancılar, 'Turgay Ciner'e ait (yani benim de içinde çalıştığım şirket) Merkez Grubu'nu da isteriz' dediler. Hatta yabancılardan biri Merkez Grubu'na geçen 'Dünden Bugüne Tercüman gazetesini bile pakete katmak istedi. Yabancılardan gelen tekliflere uysak, 5020 sayılı yasayı uygulayıp Sabah Grubu ve atv'ye el koymamız gerekiyordu. O zaman hukuki ihtilaf doğacaktı."
Binlerce kişi Turgay Ciner'in kurduğu şirketlerde çalışıyor. Maaşını oradan alıyor. Ciner'in basın grubu, gazeteler, dergiler ve televizyon programları üretiyor. SABAH ve atv de TMSF tarafından onaylanan lisans anlaşmasıyla yayınlanıyordu. (Şimdi bu varlıklar, 433 milyon dolara Merkez Grubu tarafından satın alındı) Ertürk'ün sözlerinden anlıyoruz ki; yabancılar, TMSF'ye "Biz SABAH ve atv'nin isim haklarını satın alırız ama bunlara can veremeyiz, kan veremeyiz. Siz iyisi mi bunları yayınlayan (Merkez Grubu) şirketlere ve SABAH'ı SABAH, atv'yi atv yapan çalışanlara da el koyun. Sonra bize satın" demiş. Cesaretlerine bakın. İzansızlıklarına bakın.
Yazık. Türk basın sektörüne rekabet ve tarafsızlık getireceği söylenen şirketler işe "ahlakdışı" teklifle başlamış.
Bazılarının baskısına rağmen Ahmet Ertürk, elinde bulunan dilediğini 'Hortumcu' sınıfına sokacak yetkileri kullanmadı. Tekliflere prim vermedi ve aynı zamanda da kamuoyunu memnun edecek bir rakam ile SABAH ve atv sorununu çözdü.
Merkez Grubu çalışanlarını vicdan ile cüzdan arasında bir tercih yapmak zorunda bırakmadığın için teşekkürler Ahmet Ertürk.