Çin'den Avrupa'ya "kapsayıcı dünya görüşüne bağlı kalma" mesajı
Abone olÇin Dışişleri Bakanı Çin Gang, Almanya, Fransa ve Norveç'i kapsayan Avrupa ziyaretlerinin son durağında, Çin ile Avrupa arasındaki ilişkilerin istikrarını sürdürebilmesi için, tarafların farklılıklara saygı duyan kapsayıcı bir dünya görüşüne bağlı kalması gerektiğini belirtti.
Ulusal basında yer alan haberlere göre, Bakan Çin Gang, Norveç'i
ziyaretinde mevkidaşı Anniken Huitfeldt ile görüşmesinin ardından
düzenlenen ortak basın toplantısında Çin-Avrupa ilişkileri hakkında
değerlendirmelerde bulundu.
Çin ve Avrupa'nın iki büyük medeniyet, küresel etki sahibi iki büyük güç ve pazar olduğunu ifade eden Çin Gang, Avrupa ülkeleri ile iletişimi, eşgüdümü ve karşılıklı faydaya dayalı işbirliğini geliştirmeyi istedikleri belirtti.
Çin Gang, tarafların kargaşaların hakim olduğu uluslararası ortamda istikrarlı bir ilişkiyi sürdürebilmesi için "kapsayıcı bir dünya görüşüne bağlı kalması" gerektiğini vurgulayarak, "Çin ve Avrupa, farklı ülkelerin, halklarının seçtiği kalkınma yolunda ilerlemesine saygı göstermeli ve destek vermeli." dedi.
İkinci Dünya Savaşı sonrası dünya düzeninin korunması ve Soğuk Savaş gibi dünyayı geri götürecek eğilimlerden kaçınılması gerektiğinin altını çizen Çin Gang, "Uluslararası toplumun en çok ihtiyaç duyduğu barışçı kalkınma, eşitlik ve adalettir. Geçmişe dönmek yerine ilerlemeye odaklanılmalı. Soğuk Savaş, insanlığın trajedisidir." ifadelerini kullandı.
Çin Gang, yeni bir Soğuk Savaş'ın tüm dünyaya yalnızca felaket
getireceğini, ne Çin'in, ne Avrupa'nın ne de dünyanın geri
kalanının çıkarına olmayacağını belirterek, "Çin ve Avrupa, yeni
Soğuk Savaş'a birlikte karşı çıkmalı. Büyük güçler arasında olumlu
ilişkileri teşvik ederek, kaynaklarını ve kapasitelerini ortak
kalkınma ve refahı geliştirmek için kullanmalı." şeklinde
konuştu.
"Kazan-kazan" perspektifinde karşılıklı faydaya dayalı işbirliğinin tüm tarafların faydasına olacağının altını çizen Çin Gang, "Çin, Avrupa'nın risklerle baş çıkmakta ortağıdır. Çin'in Avrupa'ya ihraç ettiği risk değil güven olacaktır." değerlendirmesinde bulundu.