Cinayetten 20 yıl ceza aldı suçsuzum diye 11 bin 800 dilekçe yazdı
Abone olANTALYA'nın Manavgat ilçesinde ormanlık alanda cesedi bulunan Adem Kibar'ın (23) katil zanlısı Hayri Salcan (40), 20 yıl 10 ay ağır hapse mahkum edildi. 7 yıl önce tahliye edilen Salcan, 2003 yılından bu yana çeşitli kurumlara, cinayeti kendisinin işlemediğini belirten 11 bin 800 dilekçe yazdı.
Manavgat ilçesi Sorgun Ormanı'nda 5 Kasım 2003 tarihinde Adem
Kibar'ın cesedi bulundu. Araştırma yapan jandarma, Kibar'ın
öldürülmeden birkaç gün önce Manavgat'a gelerek Hayri Salcan
aracılığıyla bir pansiyona yerleştiğini belirledi.
Olay yerindeki araç lastik izleri Side tatil bölgesinde ayakkabıcılık yapan Hayri Salcan'a ait otomobilin lastik iziyle eşleşince, cinayet şüphelisi olarak Salcan ile halasının oğlu Mehmet T. ve amcası Şükrü S., 12 Kasım 2003 tarihinde tutuklandı.
Antalya 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın Mayıs
2004'teki karar duruşmasında Mehmet T. ve Şükrü S. beraat ederken,
Hayri Salcan 'kasten öldürmek' suçundan 20 yıl 10 ay hapse mahkum
edildi. Dava sürecinde sürekli suçsuz olduğunu iddia eden Hayri
Salcan, Yargıtay'a itirazından da sonuç alamadı. Mahkeme kararı,
Yargıtay tarafından 22 Eylül 2005 tarihinde onandı. 9 yıl
cezaevinde yatan Hayri Salcan, şartlı tahliye hükümleri kapsamında
2012 yılında tahliye edildi.
AKIL HASTANESİNE SEVK EDİLDİ
Hayri Salcan, hem cezaevindeyken hem de tahliye olduktan sonra
Cumhurbaşkanlığı, TBMM Başkanlığı, Başbakanlık, Adalet Bakanlığı,
Yargıtay, Antalya Cumhuryet Başsavcılığı başta olmak üzere ilgili
kurumlara 'suçsuz' olduğunu, cinayeti kendisinin işlemediğini
belirten dilekçeler yazdı. Yazdığı dilekçeler nedeniyle 2 defa akıl
hastanesine sevk edildiğini, Antalya Cezaevi'nden Mart 2006'da
Nazilli Cezaevi'ne sevk edildiğini kaydeden Hayri Salcan, nakilden
bir ay sonra saldırıya uğradığını, aldığı şiş darbeleriyle
yaralandığını söyledi. Başbakanlık İnsan Hakları Kurulu
Başkanlığı'na suç duyurusunda bulunduğunu anlatan Salcan,
başkanlığın girişimleri sonucu Antalya'da 'işkence davası'
açıldığını, cezaevinde olması nedeniyle davayı takip edemediğini,
sonucu hakkında da kendisine bilgi verilmediğini kaydetti.
11 BİN 800 DİLEKÇE YAZDI
Hayri Salcan, 16 yıldır suçsuz olduğunu ispatlamaya çalıştığını, bu
nedenle 11 bin 800 dilekçe yazdığını ancak sesini duyuramadığını
anlattı. Olayla ilgili arandığında eşi ve çocuklarıyla Adana'da
olduğunu kaydeden Hayri Salcan, "Ağabeyim telefonla beni arayarak
pansiyona yerleştirdiğim Adem Kibar'ın Sorgun'da öldürüldüğünü, bu
nedenle jandarmanın ifade için çağırdığını söyledi. Biz 7 Kasım'da
Adana'ya gitmiştik. Eşim ve çocuklarımla otobüsle Adana'dan
Manavgat'a geldik. Saat 04.30 sıralarında karakola başvurdum" diye
konuştu.
'BİRKAÇ SAATLİK TANIŞIKLIĞIMIZ OLDU'
Adem Kibar'la 4 Kasım'da Antalya'da parkta tanıştıklarını ve
beraber Manavgat'a geldiklerini, kalacak yeri olmadığını söylediği
için tanıdığı bir pansiyona yerleştirdiğini anlatan Hayri Salcan,
"Öldürülen şahsı daha önceden tanımıyorum. Birkaç saatlik
tanışıklığımız var. Onun öncesinde tanımıyordum. Pansiyona
yerleştirdiğimin ertesi günü öldürülmüş. Benim bu cinayeti işlemem
için bir sebep yok" dedi.
'CİNAYETLE TEK BAĞIM LASTİK İZİ'
Cinayetle kendisi arasındaki tek bağın olay yerindeki lastik izi
eşleşmesi olduğunu kaydeden Hayri Salcan, "Ortada gerçekten bir
lastik izi var. Ama benim aracım kesinlikle olay mahalline gitmiş
değildir. Gözaltına alındığımda aracım babamın evindeydi. Tutanak
tutulmadan aracıma el konuldu. Ben saat 04.30'da gözaltına alındım.
Saat 08.00'da bana 'Senin aracın olay mahallinde tespit edildi.
Artık senin kurtuluş şansın yok' denildi. Aracımın olay mahalline
gitme şansı yok. Olay yerinde 85 santimetre sert fren izi, 9.5
metre patinaj izi olduğu belirtildi. Aracımda inceleme yapılmadı.
Olay mahalli kumluk. Patinaj esnasında mutlaka kum taneleri aracın
kartel ve amortisör bloklarına, tampona ve aracın alt takımlarına
yapışır. Ayrıntılı inceleme yapılsaydı aracımın olay yerine
gitmediği belirlenmiş olurdu."
Haksız yere yargılandığını, ceza aldığını, asıl katil veya katillerin serbestçe dolaştığını öne süren Hayri Salcan, "Gözaltına alındığım andan cezaevinden çıktığım tarihe kadar herkese yalvardım. Devletin tüm kurumlarına da yalvardım. Bir yardım, bir aman diledim. Bu suçu gerçekten ben işlemedim. Adem Kibar'ı öldürmem için herhangi bir sebep yok. Böyle bir cinayeti işlemedim" dedi.
'ADIMA KİMLİK ÇIKARILDI, HACİZLERLE
UĞRAŞIYORUM'
Cezaevindeyken, 2005 yılında adına kimlik çıkarıldığını, bu
kimlikle bankalarda çeşitli işlemler yapıldığını, krediler
çekildiğini belirten Hayri Salcan, "Ben hükümlüyken, hakkımdaki
bütün her şey dondurulmuştu. Ancak bu kimlikle Türk bankalarının
yanı sıra yurt dışındaki bankalardan işlem yapılmış. Bu kimlikle
Çin Devlet Bankası ile Singapur merkezli bir bankadan kredi
çekilmiş. Singapur bankası ödemeleri düzenli yaptığım için 'Bana
iyi müşteri olduğum için teşekkür belgesi gönderdi, o bankayı da o
zaman duydum. Şimdi Türk bankaları ve Çin Devlet Bankası'nın
hakkımda başlattığı haciz işlemleriyle boğuşuyorum" diye
konuştu.
Yaşanan olaylar nedeniyle büyük mağduriyet yaşadığını ifade eden Hayri Salcan, "9 yıl. Gelin siz bana sorun, ben gençliğimi yitirdim. 2 çocuğumun büyüdüğünü göremedim" dedi.
Hayri Salcan, gerçek suçluların bulunması için yardım beklediğini söyledi.