Cinayete kurban gitti ama cesedi yok

Abone ol

Zonguldak’ın Ereğli ilçesinde kayıp başvurusu yapıldıktan bir yıl sonra öldürüldüğü ortaya çıkan muhasebecinin anne ve babası oğullarının ce...

Zonguldak’ın Ereğli ilçesinde kayıp başvurusu yapıldıktan bir yıl sonra öldürüldüğü ortaya çıkan muhasebecinin anne ve babası oğullarının cesedinin bulunmasını istedi.
Kdz. Ereğli ilçesinde serbest muhasebecilik yapan 3 çocuk babası Mevlüt Bilen (48) için eşi A.B. (38) tarafından 17 Eylül 2012 tarihinde kayıp başvurusu yapıldı. Yaklaşık bir yıl boyunca izine rastlanmayan muhasebecinin kaybolmasından şüphelenen polis, eşi A.B. ile kızları M.B. (21), M.B. (19) ve K.B. (13) ile kızlarının bazı arkadaşlarının telefonlarını izlemeye aldı. Kaybolan muhasebecinin kızı M.B.’nin attığı bir mesajda “Bu işin sonu çok kötü, hepimiz yanacağız, hapse gireceğiz” şeklinde bir arkadaşına attığı mesajdan yola çıkan polisin olayın cinayet olabileceği şüphesini daha da artırdı. Polis kaybolan muhasebecinin eşi A.B., kızları M.B., M.B., K.B ve M.B.’nin sevgilisi O.B. ile babası N.B.’yi 10 Ekim 2013 tarihinde sabah saatlerinde gözaltına aldı.

TÜYLER ÜRPERTEN CİNAYETİ İTİRAF ETTİLER
Gözaltına alınan muhasebecinin eşi A.B. ile üç kızı emniyetteki sorguları sırasında cinayeti itiraf etti. Muhasebeci Mevlüt Bilen’in kızı M.B., emniyetteki ifadesinde olay günü annesi, kız kardeşleri, sevgilisi O.B. ve babası N.B. ile birlikte Akçakoca’da plaja gittiklerini, akşam eve döndüklerinde babasının geç kalmalarına tepki göstererek annesi ve kendisini darp ederek küfür ettiğini bunun üzerine sevgilisi O.B.’yi arayarak yardım istediğini söyledi. Anne A.B. ise ifadesinde eşinin alkollü olduğunu, kendilerini dövdükten sonra odasına kapandığını, bir süre sonra kızının erkek arkadaşı O.B ile N.B.’nin geldiğini belirtti. Kendisinin kapıyı açmasının ardından perdeleri ve pencereleri kapattığını, eşinin O.B ile N.B.’yi görünce “Sizin ne işiniz var lan benim evimde” diyerek tepki gösterdiğini ileri süren A.B., bu sırada N.B.’nin odaya girerek eşine yumruk attığını ve eşinin yatağın üzerine düştüğünü, bağırmaya başlayınca N.B.’nin bir eliyle eşinin ağzını kapatmaya çalıştığını, diğer eliyle de yumruklamaya devam ettiğini söyledi. N.B.’nin eşinin boğazını sıkınca bir süre sonra bayıldığını ve kendisini odaya taşıdıklarını itiraf eden A.B., daha sonra cesedi bir battaniyeye sararak N.B.’nin aracına taşıdıklarını ve bilmediği bir yere giderek gömdüklerini ifade etti. A.B. cinayet sırasında kızlarının evde olmadığını, N.B.’nin aracında beklediklerini dile getirdi. Cinayete kurban giden muhasebecinin kızı M.B., yaklaşık 1 saat kadar bekledikten sonra eve döndüğünü içeri girdiğinde babasının yerde baygın yattığını, burnundan kan geldiğini ancak nefes aldığını, kendisine sarılarak “Böyle olmamalıydı” diyerek annesi ile birlikte ağladıklarını anlattı.

MAHKEMEDE CİNAYETİ KABUL ETMEDİLER
Emniyette verdiği ifadesinde cinayeti anlatan A.B., nöbetçi mahkemede verdiği ifadesinde ise polisteki ifadesini kabul etmediğini söyledi. Cinayet zanlısı olarak gözaltına alınan N.B. de ifadesinde öldürülen Mevlüt Bilen’i hiç tanımadığını ve evine de gitmediğini, cinayetle bir ilgisinin olmadığını belirtti.

CESET BULUNAMADI
Öte yandan A.B.’nin eşini öldürdükten sonra Çaylıoğlu Beldesi’ne bağlı Sütlüce köyü yakınlarına gömdüklerini söylemesi üzerine polis ve jandarmanın yaptığı tüm aramalara rağmen cesede ulaşılamadı.

“14 AY BOYUNCA BİZİ KAYIP DİYE OYALADILAR”
Cinayete kurban gittiği ortaya çıkan serbest muhasebecinin babası Nazım ve Hamidiye Bilen ise çocuklarının cesedinin bulunarak kendilerine verilmesini istiyor. Baba Nazım Bilen, cinayete kurban giden oğlunun cesedinin 2 yıldır bulunamadığını belirterek, “16.09.2012 tarihinde, Pazar gününden itibaren bizlere kayıp diye bildirildi. Hanımı bize kayıp olduğunu 3 gün sonra telefon ederek haber verdi. 14 ay boyunca kayıp diyerek bekletildik. Bazı araştırmalara nazaran alındılar. Verdikleri ifadede itiraf ettiklerini öğrendik. Bu itirafın doğru olduğunu, bize kayıp olduğu haberinin 3 gün sonra verilmesi bizim aklımızda bazı soru işaretleri uyandırmıştı. Ancak kanıtımız yoktu. Köyden geldikten sonra hanım yukarıya eve çıktığında bazı eşyaların yıkandığını görmüş. 14 ay boyunca bizi 2 ay da bir oğlumun bir yerlerde görüldüğünü söylediler. Oğluma kayıp süsü vererek 14 ay boyunca sakladılar. Şu ana kadar oğlumun cesedi bulunamadı. Cesedi bekliyoruz. Hiç olmazsa mezarı olsun. En azından mezarını ziyaret ederiz. Biz oğlumuzun cesedini istiyoruz. Daha önce İki oğlumuzu kaybettik. Bu üçüncüsü. Diğerleri Allah’tan gelen şeyler ama bu hak etmedi. Çok ayrılıklar olabilir, olabiliyor da. Ayrılıp gitseydi ve bu duruma getirmeseydi daha iyi olurdu" dedi.
Baba Nazım Bilen cinayetin ortaya çıkmasının ardından hiç mahkeme görülmediğini belirterek, bu işin bir an önce aydınlanmasını istedi. Oğlunun evini fareler ve haşereler bastığını, ilaçlama yapmalarına rağmen başa çıkamadıklarını dile getiren Nazım Bilen, sağlıklarının da tehdit altında olduğunu belirtti.

GÖZÜ YAŞLI ANNE OĞLUNA MEZAR İSTİYOR
Anne Hamidiye Bilen (73) ise konuşmasında oğlunun başında dua edebileceği bir mezarının olmasını istediğini söyledi. Oğlunun fotoğrafını öperek gözyaşlarına boğulan acılı anne, “Şimdi ben üçüncü yavrumu kaybettim. Ben çocuğumun ölüsünü istiyorum. Benim ciğerlerim yanıyor. Ben sabah kalktım üçü giyinmişler gidiyorlar buradan aşağıya. O gün denize gitmişler. Dört ay ben bunları sıkıştırdım söylemediler. En sonunda o çocuk buraya gelmiş eve almış kızıyla damadını banyoya koymuş. Burada telefonu kalmış. O çocuk ondan çıktı bu. Yoksa çıkmıyordu benim oğlumun ölüsü. Bir buçuk sene ben yandım, yakıldım, çağırdım, bağırdım. Ben komalara girdim. Ben kalp hastası oldum. Benim çocuğumun ben ölüsünü istiyorum. Nereye koydularsa attılar mı yaktılar mı? Nereye attılarsa çıkaracaklar. Benim çocuğumun ne suçu varmış da o adam benim oğlumu öldürmüş de battaniyeye sarmış da atmış. Ne yapmış nereye atmış? Ben bunu istiyorum. Ben kendimi zor zapt ediyorum. Ben 73 yaşındayım, 73 sene daha yaşayacak değilim. Benim aslan gibi oğlanlarım nereye gitti? Nasıl öldürürsün? “git” dedim. “Ben öldüreceğim” dedi. “Öldürme git” dedim. “Benim üç tane oğlum öldü ciğerimi bir daha yakma” dedim. Gitseydi madem benim oğlumu beğenmiyormuş gitseydi. Ne diye öldürüyor. Ben oğlumu istiyorum. Nereye koyduysa söylesin. Ben kendimi zor zapt ediyorum. Vallaha zor zapt ediyorum” diye konuştu.

CİNAYETİ ÇÖZEN POLİSLER PASİF GÖREVE ALINDI
Öte yandan kayıp başvurusu yapıldıktan sonra serbest muhasebeci Mevlüt Bilen’in cinayete kurban gittiğini ortaya çıkartan Kdz. Ereğli İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı Cinayet Büro’da görevli bir komiserin başka bir ile tayini çıkarken, diğer polisler ise pasif göreve alındı. Acılı aile oğullarının cesedinin bulunamamasının bu yaşananlarla bir ilgisinin olup olmadığını bilmediklerini belirtirken, cinayet zanlısı olarak 1 yıldır Beycuma Kapalı Cezaevinde tutuklu bulunan N.B.’nin soruşturmada görev yapan polisler hakkında şikayette bulunduğu öğrenildi.
Serbest Muhasebeci Mevlüt Bilen’in öldürülmesi olayı ile ilgili olarak eşi A.B. ile N.B. halen cezaevinde tutuklu bulunurken, muhasebecinin kızları M.B., M.B. K.B. ile N.B.’nin oğlu ve M.B.’nin sevgilisi O.B. serbest bırakıldı.
(İHA)

Günün Önemli Haberleri