Cinayet gibi ölüm
Abone olTecavüz olayı ile ilgili araştırma yapan Adli Tıp Kurumu'nu ise Bilgin'in suçsuz olduğunu ortaya çıkardı.
Sabah Gazetesi'nin haberine göre, yasaya aykırı gözaltına alınıp
aşağılandığı için karakolda intihar eden noter hakkındaki tecavüz
iddiası asılsız çıktı
Artvin'in Hopa ilçesi bir onur intiharıyla çalkalanıyor. Şikâyete
gittiği üç gencin "Bize tecavüz etti" şikâyetiyle karşılaşan ve
iftiraya uğradığı intiharından sonra ortaya çıkan noter Refik
Bilgin'in ölüme gönderilmesi olayıyla.
BAKANLIKTAN İZİNSİZ GÖZALTINA ALINDI VE...
Hopa savcısı, on gün önceki bu şikâyetin ardından, üç genci
iddianın doğruluğunun araştırılması için Adli Tıp'a, Bilgin'i de
bakanlıktan gerekli izni almadan karakola gönderdi.
HAKARETLER SÜRÜNCE BAŞINA KURŞUNU SIKTI
Karakolda da suçlu muamelesi görüp hakarete uğrayan Bilgin
dayanamayıp, üstündeki tabancayla kendini vurdu. Adli Tıp raporu
ise ölümünden sonra geldi: "Tecavüz yok."
***
Bu canın bedelini kim ödeyecek?
Kendisinden para istedikleri gerekçesiyle şikayetçi olduğu üç
gencin "Bize tecavüz etti" iddiası üzerine gözaltına alınan ve
intihar eden 57 yaşındaki Hopa Noteri Refik Bilgin'in suçsuz olduğu
ortaya çıktı Adli Tıp Kurumu'ndan gelen raporda üç gencin tecavüze
uğramadığı tespit edilirken, Bilgin'in çocukları olaya isyan etti:
İftiranın ağırlığı yüzünden babamızın cenazesinde ağlayamadık
bile....
Artvin'in Hopa ilçesinde yaklaşık 10 gün önce üç gence tecavüz
ettiği iddiasıyla gözaltına alınan ve Hopa Emniyet Müdürlüğü'ndeki
sorgusu sırasında belindeki beylik tabancası ile canına kıyan Noter
Refik Bilgin'in suçsuzluğu Adli Tıp Raporu ile kanıtlandı.
Bilgin'in çocukları babalarının ölümüne savcının suçlu görme ve
hızlı davranma refleksi ile; bir polis memurunun ağır, haksız,
tahrik edici sözlerinin yol açtığını belirterek dava açtı. Noter
Bilgin'in Rize Devlet Hastanesi'nde doktor olan oğlu Raif Bilgin,
"Öyle ağır bir suçlama ile karşı karşıya kaldık ki, suçlamanın
ağırlığı sevgili babamızın acısını bastırdı; cenazesinde
ağlayamadık bile" dedi. 57 yaşındaki 4 çocuk babası Noter Refik
Bilgin, kendisinden para istedikleri için şikayetçi olduğu üç
gencin "Bize tecavüz etti" şeklindeki iddiası üzerine 27 Mart günü
gözaltına alınmıştı. Emniyet Müdürlüğü'nde ifade veren Refik
Bilgin, yanında bulunan beylik silahıyla hayatına son vermişti.
HAKARETİ KALDIRAMADI
Bilgin'in, Rize Devlet Hastanesi'nde çalışan oğlu Dr. Raif Bilgin,
"Babam onuruna çok düşkün biriydi. Savcı, babamdan para isteyen
gençlerin iddiası üzerine harekete geçmiş ve babamı suçlu ilan
ederek karakola göndermiş. Karakoldaki polisin ağır ifadeleri
babamın sonunu getirdi" dedi. Babası hakkında usule uygun
soruşturma açılmadığını belirten Dr. Raif Bilgin, olanları şöyle
anlattı: "Babam Ankara Hukuk Fakültesi'nden mezun olduktan sonra
Çaykur'da avukat olarak göreve başlamıştı. Emekli olduktan sonra
Trabzon'un Araklı ilçesine, sonra da Hopa Noterliği'ne atandı. Bir
yıldır Hopa'da görev yapıyordu. Çevresinde mazbut kişiliğiyle
tanınan babam son günlerde garsonluk yapan üç genç tarafından
tehdit ediliyordu. Davacı olmak için Cumhuriyet Savcılığı'na
gitmişti. Ancak suçlu gençlerin attığı iftira üzerine savcı
tarafından delil olmadan ve ağır suçluymuş gibi karakola
gönderilmiş, burada da üst araması yapılmadan ifadesi alınmaya
başlanmış. İfadeyi alan bir polis memuru babama ağır hakaret etmiş.
Hakareti ve suçlamayı kaldıramayan babam da yanında bulunan beylik
silahı ile hayatına son vermiş."
ONURUNA, MESLEĞİNE DÜŞKÜNDÜ
Refik Bilgin'in diğer oğlu Mali Müşavir Davut Bilgin ise şöyle
konuştu: "Rize'nin saygın ailelerindeniz. Babam onuruna ve
mesleğine çok düşkün biriydi. Bizi terbiye ile yetiştirdi. Hopa'da
kaldığı bir yıl içerisinde herkesin sevgisini kazandı. Maalesef bir
meslektaşının duyarsızlığı ve hatalı işlemi yüzünden babamızı
kaybettik. Dört kardeşiz, babam hepimize yüksek tahsil yapma
olanağı sağladı. Trabzon Adli Tıp Kurumu raporlarıyla asılsız
olduğu ortaya çıkan çirkin bir iftira yüzünden babamız hayatına son
verdi. Suçluların cezalandırılması için gereken her şeyi yapacağız"
dedi.
OĞULLARI DAVA AÇTI
Bilgin'in oğulları Raif ve Davut, "Karakoldaki polisin ağır
hakaretleri babamızın sonunu getirdi" diyerek sorumlu olanlar
hakkında iftira, tehdit, şantaj, görevi ihmal ve ölüme neden olma
suçlarından dava açtıklarını söylediler