Çin malları dökülüyor
Abone olKalitesiz Çin mallarına savaş ilan eden ATO Başkanı Aygün kalitesiz mallara ilişkin çarpıcı örnekler verdi.
Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Sinan Aygün, Türkiye'nin
Uzakdoğu'dan ithal edilen kalitesiz malların hücumuna uğradığını,
bu ürünlerin girişine dair bütün barajların yıkıldığını ve ülkenin
yakında sağlıksız ürün ve kalitesiz malların çöplüğü haline
geleceğini ileri sürdü.
Aygün, ithal mallara uygulanan zorunlu TSE standartlarının 626
üründen kaldırılması nedeniyle, kalitesiz, standart dışı, insan
sağlığına zararlı ve ölümlere yol açan ürünleri tanıttığı bir basın
toplantısı düzenledi.
Standart dışı ithal ürünleri sergileyerek, tek tek bilgi veren
Aygün, Türkiye'nin 1995 yılında imzaladığı Avrupa Birliği (AB) ile
Gümrük Anlaşması serüveninden sonra yaşanan gelişmeleri özetledi.
Türkiye'nin 1996 yılından itibaren 5 yıllık süre içinde AB teknik
mevzuatına uyum sağlayamayı, akredite edilmiş laboratuvarları
kurmayı ve denetimlerle ilgili yapılanmayı tamamlamayı
planladığını, ancak bunun Türkiye tarafından
gerçekleştirilemediğini söyledi.
2002 yılında 1 yıllık ek süre daha tanındığını hatırlatan Aygün,
AB'nin 2003 yılından itibaren, AB'den gelen ve CE işaretine sahip
ürünlerin hiçbir denetime tabi tutulmadan ülkemize gireceğini
açıkladığını ifade ederek, şunları kaydetti:
''Geçmişte bir mal ithal edinmek istendiğinde TSE tarafından
belirlenen standartlara uygun olup olmadığına bakılıyordu. Nitekim
2003 yılından beri CE işaretine sahip ve AB'den gelen bir çok ürün
denetime tabi olmadan ülkemize girmeye başladı.
Bu arada ülkemiz gümrüklerine CE işareti olmayan ürünler sokulmadı
ve çok sıkı bir denetim uygulandı. Ancak, AB, bu sıkı denetimden
rahatsız oldu. Yayınladığı bir direktifle AB'den gelsin veya
gelmesin, CE işareti olsun veya olmasın malların Türkiye'ye
serbestçe girmesini istedi. Halbuki Türk firmaları, AB'ye mal
satarken malların üzerinde CE işareti basmak zorundadır. Bunun
üzerine hükümet, denetim mekanizmalarını kurmadan, Dış Ticaret
Müsteşarlığı marifetiyle, AB'nin talebi doğrultusunda, ithal
mallara uygulanan standart zorunluluğunu 836 kalemden 210'a
indirdi. 282 malın 200'ü denetimden çıkarıldı.''
DENETİMLER ÇÖKTÜ
''Türkiye'nin standart filtresi tıkandı, gümrük denetimleri
çökertildi. Bu kararla sanayicimiz zor durumda kaldı, hem de
sağlığımız tehlikiye girdi'' diyen Aygün, AB'de RAPX (rapeks) adı
verilen ve tüm ülkelerin dahil olduğu bir sistemin var olduğunu,
Fransa'nın almadığı bir malın Almanya'ya sokulamayacağını
bildirdi.
Türkiye'de akredite laboratuvar olmadığı için ilgili bakanlıkların
gerekli denetimleri yerine getiremediğini vurgulayan Aygün,
''Türkiye'de bugün, kalitesiz ürünlerin girişi önündeki bütün
barajlar yıkılmıştır. Türkiye sağlıksız ürün ve kalitesiz malların
çöplügü haline gelmiştir'' diye konuştu.
Aygün, 1 Ocak 2006 tarihinden itibaren kaldırılan denetim
neticesinde, standart olarak ülkemize giren ithal malların ülkemiz
toplam ithalatı içindeki payının yüzde 5-5,5 paya sahip olduğunu
kaydetti. 117 milyar dolar ithalat içinde bunun da 7 milyar dolara
tekabül ettiğini açıklayan Aygün, ''Dış Ticaret Müsteşarlığı'nın
aldığı kararla denetim dışına çıkan mallar yüzünden ithalat yüzde
10 oranında artış kaydedecek. Cari açık da artacak'' dedi.
KİM CE BELGESİ VERDİTMİYOR?
''Uyarıyorum Türkiye ayağına kurşun sıkıyor, cari açığı bizzat bu
uygulamalar tetikliyor'' diyen Aygün, AB'nin TSE'ye CE belgesi
verme yetkisini vermediğine de dikkat çekti. Türk firmalarının CE
belgesi almak için yurtdışına gitmek durumunda kaldığını, ortalama
bir CE belgesinin 40 bin dolara mal olduğunu böyleyen Aygün, 1000
ürün için CE belgesi alınmış olsa bunun 40 milyon dolar edeceğini
hesapladığını ifade etti.
Armatörden, musluğa, bataryadan, parke ürünlerine, ısıtma, soğutma,
klima ürünlerinden, otomotiv yedek parçasına, tekstil sektöründen,
seramik sektörüne kadar uzanan alanda Uzakdoğu'dan getirilen
kalitesiz mallarla karşı karşıya bulunulduğunu anlatan Aygün, basın
toplantısında bu ürünlere ilişkin tek tek bilgi verdi.
ÜRÜNLER VE ARIZALARI
Uzakdoğu'dan ithal edilen bazı ürünlerin arizi yönleri ise şöyle
dile getirildi:
''Şırınga: Ölçümlemesi yanlış.
Cam Biberon: Boyası çıkıyor, sağlık açısından zararlı.
Ameliyat Eldiveni: Kolay yırtılıyor.
Diş Fırçası: Kıl sertliği yeterli değil.
Elektrikli Oyuncaklar: Birçoğu emisyon üretiyor. Yakınında
bulunanelektrikli malzemeleri bozuyor. Ayrıca kanser dahil birçok
hastalığa yol açıyor.
Tansiyon Aleti: Doğru ölçümleme yapamıyor.
İç Lastik: Firma ünvanı ve markası yok.
Cerrahi Bıçak: Paslanmaya rastlandı, aynı zamanda aşınma
yapıyor.
Bisiklet Dış Lastiği: Kopmaya hazır dayanıksız.
Porselen Yemek Takımı: Zehirli maddeler olan kurşun ve kadmiyum
içeriyor. Otomobil Farı: Yeterli aydınlatma yapamıyor.
Buzdolabı: Ülkemizin sıcak bölgelerinde çalışmıyor, yetersiz
kalıyor.
Parke: Kolay aşınıyor.
Akü: Yeterli güç üretmiyor.
Televizyon: Türkçe kullanım kılalvuzu yok, teleteksi Türkçe
karakterli değil.
Priz: Üçlü olarak ithal ediliyor, Türkiye'deki sisteme
uymuyor.''