Çin malına izin verene oy yok
Abone olAygün, esnafa, bu pazarlara izin veren başkan adaylarına seçimlerde oy vermemeleri çağrısında bulunacak.
Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Sinan Aygün, sosyete pazarı
adı altında Çin mallarının satılmasına izin veren belediye
başkanlarını eleştirerek, ''İlk defa bu seçimlerde taraf olacağım''
dedi. Aygün, esnafa, bu pazarların açılmasına izin veren belediye
başkanlarına yerel seçimlerde oy vermemeleri çağrısında
bulunacağını söyledi. ATO Başkanı Aygün, ''İğneden ipliğe Çin
İstilası'' adıyla düzenlediği basın toplantısında, televizyondan
fotoğraf makinesine, iç çamaşırından otomobil lastiğine kadar
yaklaşık 500'e yakın Çin malını da gazeteciler için sergiledi. Oda
olarak yaptıkları bir çalışmada, Türkiye'de 30 sektörün Çin
mallarının istilasına uğradığını belirlediklerini kaydeden Aygün,
her 100 oyuncağın 95'i, 100 armatürün 76'sı, 100 gözlüğün 45'i, 100
halının 25'i, 100 klimanın ise 50'sinin Çin malı olduğunu bildirdi.
Resmi rakamlara göre 2003 yılında Çin'den yapılan ithalatın 2
milyar doları aştığını, oysa kendi tespitlerine göre bu rakamın 5
ile 7 milyar dolar arasında olduğunu belirten Aygün, buna hayali
ithalatın eklenmesi halinde rakamın 10 milyar dolar olduğunu öne
sürdü. Birçok ekonominin Çin mallarına karşı ülkesini koruduğunu,
en son ABD'nin Çin'e karşı tekstilde kota uygulamaya başladığını
anlatan Aygün, Çin'den gelen tüm malların kalitesiz olmadığını,
ancak kaliteli mallarla kalitesizler arasında çok büyük bir fiyat
farkı bulunmadığını söyledi. Maliye Bakanı'nın kaynak aradığını,
asıl kaynağın semt ve sosyete pazarlarında olduğunu, burada tek bir
yazar kasa bile bulunmadığını belirten Aygün, maliyecilerin,
dondurmanın KDV'sini sormak yerine, buradaki vergi kaçağını
önlemeye çalışmaları gerektiğini söyledi. ''SEÇİMLERDE TARAF
OLACAĞIM'' Türkiye'de yaygın olan işportacılık nedeniyle vergi
kaçak ve kaybının giderek arttığına dikkati çeken Aygün,
zabıtaların işportanın en büyük destekçisi olduğunu, zabıtanın ve
akrabalarının işporta tezgahları bulunduğunu, bu yüzden görevlerini
yapmadıklarını bildirdi. Aygün, semt pazarları adı altında kurulan
sosyete pazarlarına da karşı çıkarken, şunları kaydetti: ''Bu
sosyete pazarı değil, bu kaçakçı, kaçak eşya pazarıdır. Ama
önümüzde belediye seçimleri geldi. Seçimlere 2 ay kaldı. İlk defa
bu seçimlerde taraf olacağım. Bu semt pazarlarını hangi belediye
açmışsa esnafa çağrı yapacağım. ATO deyip geçmeyin. 127 bin kayıtlı
üyemiz var. 250 bin kişi de esnaf odası üyesi var. Biz toplam 375
bin kişilik bir camiayız. Bu kaçak semt pazarları bizi mahvetti. Bu
pazarlara izin veren belediyeleri tespit ettik. O belediye
başkanları seçimlerde aday olurlarsa esnafa diyeceğim ki (bu semt
pazarlarının açılmasına izin veren belediye başkanları bunlar. Bu
belediye başkanlarına oy vermeyin.) Çünkü 3 yıldır bu belediye
başkanları bizim burnumuzdan getiriyor. Bundan önceki seçimde
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, 30 bin oy farkla
belediye başkanlığını aldı. Biz Ankara'da eğer vurdumduymaz
belediyeye karşı tavır alırsak, o belediye başkanının seçilmesi
mümkün değil.'' Türkiye'nin ithalat rakamlarının da yanlış olduğunu
öne süren Aygün, ithalatın 70 milyar dolar değil, 100 milyar dolar
olduğunu kaydetti. Aygün, ''Hayali ithalat hortlamış durumda''
dedi. KALİTESİZ ÇİN MALLARINA UYGULAMA... Aygün, basın
toplantısının ardından, salonda sergilediği Çin mallarından
bazılarının ''nasıl'' kalitesiz olduğunu da basın mensuplarına
gösterdi. Ucuz fiyata satılan Çin malı çatal-bıçak-kaşık takımının
eğildiğini ve kırıldığını gösterirken, Çin malı ve Türk malı
narenciye sıkacaklarından da alınan verimi portakal sıktırarak
gazetecilere gösterdi. Her iki narenciye sıkacağında 3 adet
portakal sıkılırken, Türk malı sıkacaktan yaklaşık 1 su bardağı,
Çin malı sıkacaktan ise yaklaşık yarım bardak meyve suyu alındığı
dikkati çekti. Aygün, toplantıda, Çin malı plastik boks
eldivenleri, gitar ve kemanla da basın mensuplarına poz verdi.