Çin aşısı mı, Alman aşısı mı daha güçlü? Prof. Dr Osman Müftüoğlu yazdı
Abone olBu haftanın dasağlık gündeminin bir numaralı maddesi “Kovid-19 aşıları” olacak. Peki Çin aşısı mı yoksa Alman aşısı mı daha güvenilir? Ünlü Prof. Osman Müftüoğlu iki aşıyı değerlendirdi, artılarını ve eksilerini Hürriyet'teki köşesine taşıdı. İşte o yazı...
Prof. Dr. Osman Müftüoğlu,
bugünkü köşesinde Çin ile Almanya aşılarını
kıyasladı.
İşte Müftüoğlu'nun 'Sinovac mı, BioNTech mi daha güçlü?' başlıklı dikkat çeken yazısı;
Ve bu hafta da yine “yazılısı, görüntülüsü, sözlüsü, sosyali” fark etmeyecek, medyanın her türlüsünde bir numaralı tartışma konusu “Sinovac’ın aşısını mı yaptıralım, yoksa BioNTech’in aşısını mı bekleyelim?” sorusuna yanıt aramak olacak. İşin kötüsü yanıtları da işin uzmanları değil, “klasik medyanın silahşorları” ya da “sosyal medyanın klavye delikanlıları” verecek.
Netice şu
Bu maçı kim kazanır
Bilelim ki eldeki bilimsel veriler son derece kısıtlı.
Bilinenlerin özeti de şimdilik şu: Virüs bazlı aşıların
(Sinovac/Çin, Sputnik 5/Rus, Oxford/AstraZeneca) mRNA aşılarından
(BioNTech/Pfizer, Moderna/ABD) daha güçlü bir antikor tepkisi
oluşturduğu kabul ediliyor. Araştırmalarda da benzer/doğrulayıcı
sonuçlar alındı. Virüs bazlı aşılardan Sinovac’da yüzde 97
(Endonezya Faz 3 verisi), Sputnik 5’te yüzde 95 başarı oranı
açıklandı. mRNA bazlı Pfizer-BioNTech ve Moderna aşılarına
gelince... Bu aşılarda da ciddi bir antikor üretimi sağlanabiliyor.
BioNTech yüzde 95 başarı ilan etti. Ama mRNA aşılarını diğerlerine
oranla daha güçlü bir T hücresi bağışıklığı oluşturdukları da kabul
ediliyor. Özetleyelim: Viral bazlı aşılar, geleneksel aşılar.
Öldürülmüş virüs parçacıklarının kullanıldığı bu aşılarda
bağışıklık sisteminin hastalanmayı önleyecek düzeyde bir antikor
gücü oluşturmaları hedefleniyor. mRNA yöntemiyle geliştirilen
aşılarda ise virüsün genetik kodunun bir kısmı (mRNA bölümü) vücuda
enjekte edilerek bağışıklık tepkisi oluşturulmaya çalışılıyor.
Başlıktaki soruya daha net ve açık bir yanıt verebilmemiz için daha
fazla sayıda insanın aşılanmasına ve daha uzun bir zaman dilimine
ihtiyacımız var. Kısacası yarışın galibi hâlâ net ve açık olarak
bilinmiyor.
Bir uyarı
Önce ölümleri durduralım
COVID-19 mücadelesinde yanlış bir yola girdik, mücadelenin neredeyse tamamını aşı beklentisine yükledik. Şu kesin: Hasta olmamak için aşı olmamız şart. Ama bilelim ki aşılar hâlâ “Eldeki değil, daldaki kuş!” Anlamı şu: Salgın maalesef “hızı artarak” devam ediyor. Neticede de kaybettiklerimizin sayıları her gün biraz daha artıyor. Geldiğimiz nokta bu nedenle son derece kritik. Aşılardan önce mevcut durumumuza odaklanmamız gerekiyor. Eğer acil ve daha uzun süreli bir kapanmaya gitmek istemiyorsak, eğer aşılanana kadar daha çok insanımızı kaybetme yanlışına son vermeyi arzuluyorsak hemen ve acilen önlemler konusunda daha duyarlı bir pozisyon alalım.