Çin, 30 milyon insanı işsiz bırakacak
Abone olHer sektörde olduğu gibi tekstil de Çin tehdidi altında. Washington'da toplanan Dünya tekstil devleri Dünya Ticaret Örgütü'ne "harekete geç" çağrısı yaptı. Aksi takdirde.
Çin tehdidine karşı oluşturulan Adil Tekstil Ticareti için
Global İttifak oluşumu DTÖ'yü göreve çağırdı. Washington'daki 3.
uluslararası tekstil toplantısının sonuç bildirgesi'nde, ''DTÖ,
kotaların kalkmasının yarattığı etkileri acilen gözden geçirmeli''
ifadesine yer verildi. Tekstil kotalarının 2005 başında
kaldırılmasıyla Çin'in yaratacağı tehdite karşı, Türk ve ABD'li
sektör temsilcilerinin ''İstanbul Deklarasyonu'' hareketi adı
altında başlattığı ve zaman içinde Adil Tekstil Ticareti için
Global İttifak (GAFTT) adını alan oluşum, yayımladığı deklarasyonda
DTÖ'ye ''harekete geç'' çağrısı yaptı. GAFTT'ın Washington'da
düzenlediği ve iki gün süren 3. Uluslararası Tekstil Toplantısı'nın
sonuç bildirgesi yayımlandı. GAFTT üyesi 55 ülkeden toplantıya
katılan 25'i tarafından hazırlanan bildirgede, DTÖ'ye yönelik
eleştiriler yer aldı. 30 MİLYON İŞİNİ KAYBEDEBİLİR Bildirgede,
''DTÖ'nün pazarın Çin ve kısmen Hindistan tarafından hızla
tekelleşmesini önleyecek tedbirleri, uygun önlemleri almaksızın,
tekstil ve hazır giyim kotalarının kalkmasına izin vermek
suretiyle, tekstil ve hazırgiyimin küresel ticaret düzenini ciddi
olarak bozmuştur. Devletlerin münferit olarak acilen eyleme
geçmemeleri halinde dünya çapında Çin lehine 30 milyon kişi işini
kaybedecek'' denildi. BİLDİRGEDEKİ ÖNERİLER Bildirgede, şu
önerilere yer verildi: * ABD, AB ve Kanada başta olmak üzere
devletler, özel koruma önlemlerini derhal ve etkin biçimde
uygulamalı. * DTÖ, kotaların kalkmasının yarattığı etkileri, bir
iki ülkenin bu hayati sektördeki ticareti tekelleştirmek için
yaptığı ticari uygulamaları acilen gözden geçirmeli. * DTÖ, tekstil
ve hazırgiyim sektörlerini gelecekte tekelleşmeden korumak amacıyla
yeni sürekli önlemler oluşturmalı. * Az sayıda ülkenin küresel
tekstil ve hazır giyim ticareti engellemeyen DTÖ'yü, Türkiye'nin
sunduğu sürekli ve küresel koruma önlemleri önerek 497 sayılı DTÖ
tasarısını desteklemeye çağırır. * ABD, AB, Kanada ve bu
sektörlerde ihracat yapan ülkelerin devletleri, Çin'e karşı koruma
kararlarının etkin ve acil kullanımını desteklediklerini bu
ülkelere bildirmelidir. Bunun anlamı, koruma önlemlerinin piyasaya
bozmasını beklemek yerine bu tehdit ortaya çıkar çıkmaz gündeme
gelmesidir. * Devletler,tekstil ve hazırgiyim dünya ticaretine
hakim olma arayışı içindeki ülkeler tarafından uygulanan haksız
rekabet uygulamalarına karşı çıkmak için ve kendi ticari rejimleri
içinde DTÖ nezdinde daha etkin hareket etmeli. Bildirgeye göre
GAFTT'ın gelecek 12 ay içinde çabası, koruma önlemlerinin ana
pazarlarda uygulanması ve haksız ticaret uygulamalarına karşı
çıkılmasını sağlamak olacak. GAFFT dünya ticaret görüşmelerinin
gelecek toplantısında, DTÖ'yü yeni ve sürekli önlemler almaya ikna
etmeye odaklanacak. 'ÇİN HİLE YAPIYOR' SUÇLAMASI Bu arada ABD Güney
Carolina Senatörü Lyndsay Graham, toplantıda yaptığı konuşmada,
Çin'i ''hile yapmak''la suçladı ve DTÖ'nün buna karşı duruşunu
eleştirdi. Graham, şunları kaydetti: ''Çin hile yapıyor ve adil
olmayan bir rekabet yaratıyor. Ancak ben kendimizi suçluyorum. Çin
ile konuşma zamanı geçti. Sorunları konuşarak çözemeyeceğimiz
anlaşıldı ve uluslararası topluma vereceğimiz mesaj; "Dünya Ticaret
Örgütü'nü ya kullanın ya da ortadan kaldırın" olmalıdır. Buradan
çağrıda bulunuyorum: Eğer uluslar ailesinin üyesi olmak istiyorsan
asgari terbiye kurallarına uyman gerekiyor. Hile yapma. Para
birimini gerçek değerinde tut.'' Çin'e karşı mücadelede ortak
hareket edilmesi gerektiğini vurgulayan Graham, ''Çin devleti bizi
izliyor, dinliyor ve boşa konuştuğumuzu zannediyor. Konuşma zamanı
bitti, şimdi eylem zamanıdır'' dedi. ORAKÇIOĞLU: ''İŞİN PEŞİNİ
BIRAKMAYACAĞIZ'' GAFTT'ın oluşumuna önderlik eden İstanbul
Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Başkanı
Süleyman Orakçıoğlu ise kotaların kaldırılmasının, özellikle
ekonomisi tekstile bağlı az gelişmiş ülkelere darbe vuracağını
belirterek, ''Çin ve Hindistan, 2005 yılı sonunda, 400 milyar
dolarlık tektil ticaretindeki payını yüzde 71'e çıkaracağı tahmin
ediliyor. Bu tekstile bağlı fakir ülkelerde işsizliğe neden olacak.
Küresel bir sosyal patlamaya, terör gibi sorunlara yol açacak''
dedi. Orakçıoğlu, DTÖ'nün bu tabloya karşı sessiz kalamayacağını
ifade ederken, ''bu işin peşini bırakmayacağız'' dedi. Orakçıoğlu
bundan sonra, 11 Mart'ta Cenevre'de düzenlenen DTÖ Mal-Ticaret
Konseyi öncesinde toplanacaklarını ve konunun konsey gündemine
girmesi için lobi çalışması yürüteceklerini kaydetti. Meksika'dan
sektör temsilcisi Adolfo Kalach Mizrahi, ''Çin Hükümeti'nin
tekstilde yarattığı haksız rekabete'' karşı ulusların ortak
mücadele yürütmesini, mücadelenin başını da ABD ve AB'nin çekmesi
gerektiğini söyledi. Serbest pazar için adil ticaretin şart
olduğunu vurgulayan Mizrahi, ''Firmalarla ve sektörlerle rekabet
edebiliriz ancak hükümetlerle edemeyiz'' dedi. Napel'den katılan
Kiran Prakash Saakh da, Nepal ekonomisinin ağırlıklı olarak tekstil
ihracatına bağlı olduğunu ve kotaların kaldırılmasından çok olumsuz
etkilendiğini belirterek, safeguard-korunma önlemlerinin az
gelişmiş ülkeler için yeterli çözüm olmadığını söyledi. Saakh, az
gelişmiş ülkelerin hazır giyim ve tekstil ihracatını gümrüksüz
yapabilmelerini istedi. Eurocoton Genel Sekreteri Michele Anselme
de, AB'nin tekstilde Çin tehditine karşı yürüttüğü çalışmalar
hakkında bilgi verdi. Anselme, lisanslama sistemi ile malların
menşeini tespitine yönelik kurulan sistemin çözüm için atılan en
önemli adımlar olduğunu söyledi. Portekiz tekstil ve hazır giyim
sektörü temsilcisi Paulo Nunes de Almeida, AB'ye yeni katılan 10
ülkenin tekstil ağırlıklı ihracat geliri olduğuna dikkati çekerek,
bu yüzden kotaların kaldırılmasının AB için de büyük önem
taşıdığını kaydetti. Afrika kıtasını temsil eden Paul Ryberg de,
Afrika'nın son 5 yılda tekstil alanında önemli bir atılım
sağladığını, ancak kotaların kaldırılmasıyla durgunluk dönemine
geçildiğini ifade ederken, DTÖ'den az gelişmiş ülkelerde daha derin
hissedilen bu soruna eğilmesini istedi.