Cimbomun kalesi içten yıkılıyor
Abone olGalatasaray'ın sorunlarına karşı mücadele eden, üç seçimden zaferle çıkan Canaydın'ın kalesi içten yıkılmak üzere...
Galatasaray'ın neredeyse yüzlerce sorununa karşı mücadele eden, buna karşılık 5 yıldır bu savaşı yitirmeyen Özhan Canaydın’ın kalesi içten yıkılmak üzere.
Galatasaray Lisesi mezunu olduğunu her zaman gururla öne çıkaran Özhan Canaydın, bilindiği gibi camiadaki lise oyları içinde büyük ağırlığa sahipti ve üç seçimi de lisedeki ağırlığı ile kazanmıştı.
Bugün ise Galatasaray yönetiminde ciddi bir çatlak oluştu. Yönetimin lise kanadından oluşan kesimde her an bir çatlak meydana geliyor. Önce, liseli olan 2. başkan Semih Haznedaroğlu, "Kulüpte meydana gelen birçok olayı medyadan öğrendiği ve olaylardan haberdar edilmediğini" öne sürerek istifasını vermiş ve aylarca yönetim kurulu toplantılarına uğramamıştı.
DURUM BU KEZ FARKLI
Özhan Canaydın, günlerce uğraştıktan sonra Haznedaroğlu’nu geri dönüş için ikna etmeyi başarmıştı. Ama bu kez durum farklı. Yönetimdeki üç liseli üye Özhan Canaydın ile görüş ayrılıklarına düştü. Hem de en yakınındakiler, Celal Gürcan, Ali Gürsoy ve Şükrü Ergun.
Bu üç isim de lisede kendi dönemleri içinde büyük oy potonsiyeline sahip yöneticiler. Kısaca başkanlık koltuğunda oldukça yıpranan Özhan Canaydın’ın son seçimde kazanmasında büyük pay sahibi olan isimler.
ÖNCE GÜRSOR İSYAN ETTİ
Önce Ali Gürsoy, kendisine vaadedilen görevler verilmediği için kırıldı ve yönetim toplantılarına katılmadı. Şükrü Ergun ise Okan’ın transferine karşı olduğu için, bu transfere Adnan Polat’ın baskısıyla onay veren başkan Canaydın’a kırıldı ve köşesine çekildi.
Son olarak Celal Gürcan, başkan Özhan Canaydın’la görüşerek istifasını sundu. Sarı kırmızılı kulübün başkanı, Celal Gürcan’ın istifasını kabul etmese de Gürcan’ın kırgınlıklarının düzelmesi zor güzüküyor.
Bu üç isim de medyaya hiçbir açıklama yapmayıp, yönetimi ve Canaydın’ı şimdilik yıpratmıyorlar. Ancak kesin olan şu ki, Özhan Canaydın’ın lisedeki ağırlığı da gün güne eriyor ve 2008 Mart ayındaki kongrede Canaydın’ı daha da zor günler bekliyor.