Cilt kanserinde korkutan yaş...
Abone olUzm. Dr. Deniz Yardımcı, cilt kanseri türleri arasında yer alan bazolyoma adlı kanser türünün görülme yaşının, günümüzde güneşin zararlı etk...
Uzm. Dr. Deniz Yardımcı, cilt kanseri türleri arasında yer alan
bazolyoma adlı kanser türünün görülme yaşının, günümüzde güneşin
zararlı etkilerinden dolayı 20 yaşa kadar indiğini söyledi.
Avrasya Hospital Dermatoloji Uzmanı Uzm. Dr. Deniz Yardımcı,
bozulan çevresel faktörler nedeniyle cilt kanseri vakalarının her
geçen gün arttığını belirterek, “Bazalyoma, dediğimiz çok fazla
saldırgan olmayan ve haftalar içerisinde büyüyen, acil müdahale
edilmese bile çok problem yaratmayan ve sadece iyileşmeyen yaralar
şeklinde gelişen bir kanser türü var. Bunlar güneşle
tetiklendiğinde vücutta açık bölgelerde görülür. Eskiden ileri
yaşlarda görülen bu kanser türü, günümüzde güneşin yan etkilerinden
dolayı 20 yaşında bile görülebiliyor” dedi.
Cilt kanserlerinin en önemli nedenleri arasında yoğun şekilde güneş
ışınlarına maruz kalmak olduğunu ifade eden Deniz Yardımcı, vücutta
görülebilecek kanser türlerini şu sözlere ile sıraladı: “ Birçok
faktör cilt kanserini etkiliyor. Güneş ışınları ise, bunda önemli
bir rol oynuyor. Cilt kanseri çeşitli tiplerde karşımıza
çıkabiliyor. Bazalyoma, dediğimiz çok fazla saldırgan olmayan ve
haftalar içerisinde büyüyen, acil müdahale edilmese bile çok
problem yaratmayan ve sadece iyileşmeyen yaralar şeklinde gelişen
bir kanser türü var. Bunlar güneşle tetiklendiğinde vücutta açık
bölgelerde görülür. Eskiden ileri yaşlarda görülen bu kanser türü,
günümüzde güneşin yan etkilerinden dolayı 20 yaşında bile
görülebiliyor. Epitelyoma dediğimiz cilt kanserleri ise biraz daha
tehlikelidir. Bu türde de daha hızlı bir sürede gelişen yaralar
şeklinde görülüyor. Sigara içenlerde dudakta görülebiliyor. Bu tür
kanserlere daha hızlı müdahale etmek gerekir. Cilt kanserleri
arasında en tehlikelisi ise malign melanomdur. Bu türde erken tanı
koyulmadığı takdirde hayatı tehdit eder ve ölümle
sonuçlanabilir.”
TEDAVİDE KULLANILAN YÖNTEMLER
Cilt kanseri tedavisinin kanserin türüne göre uygulanacağını
belirten Yardımcı, “Bazalyomalarda patolojide tanısı koyulduktan
sonra kanserli bölgenin ve etrafından da belli bir miktar da sağlam
doku alınarak çıkartılması tedavi için yeterlidir. Bazen çok küçük
olanlarda yakma tedavisi de uygulanabilir. Epitelyoma dediğimiz
durumlarda ise çok ilerlemiş vakalarda lenf nodlarına ve malign
melanomlarda ise, cerrahi ve kemoterapi bir arada yapmak gerekir.
Hızlı yayıldığı için metastaz ( kanserli hücrelerin bulundukları
doku dışında doğrudan ya da kan-lenf damarlarıyla başka bölgelere
sıçramalarına verilen isim.) açısından incelemeler yapılmalıdır”
diye konuştu.
Cilt kanserinin görülme sıklığından bahseden Yardımcı, “Genel
olarak cilt kanserine baktığımızda eski yıllara göre daha fazla
görülüyor. Bazalyomalar ve epitelyomalarda artış var. Malign
Melanomlarda güneşe maruz kalanlarda çok sık görünüyor. Katkı
maddeli gıdalar, yaşam tarzı bütün kanser türlerinde artışı
tetikliyor. Cilt kanserini diğer kanser türlerinden ayıran ise
zararlı güneş ışınlarına uzun süre maruz kalmaktır” ifadelerini
kullandı.
GÜNEŞ KREMİ TEK BAŞINA YETERLİ DEĞİL
Güneşten korunmak için güneş kreminin yeterli olmadığını ifade eden
Uzm. Dr. Deniz Yardımcı, “Güneş ışınlarını yüksek oranda
hissettiğimiz şu günlerde güneş koruyucu kremlerin yanı sıra açık
renk ince giysiler, şapka ve gözlük gibi aksesuarla güneşin zararlı
ışınlarından kendimizi korumamız gerekli. Güneş koruyucuları sürsek
bile güneşin dik olduğu saatlerde güneşe çıkmamamız gerekiyor. Bu
saatlerde gölgede durulabilir ancak direk güneşin altında sürülen
güneş koruyucuya güvenerek durmak uygun değil. En sağlıklı saatler
ise sabah saat 10.30’a kadar ve akşam 17.00’den sonra güneşe
çıkmaktır. Güneşin faydasını alabilmek için çok uzun saatler
güneşin altında durmak gerekmiyor. Az miktarda aldığınız güneş bile
yararlı olabiliyor” dedi.
CİLT KANSERİNDE BENLERE DİKKAT
Cilt kanseri riskinde benlere de dikkat edilmesi gerektiğini
belirten Yardımcı, “Cilt kanserinin en önemli belirtileri arasında
benlerde görülen değişiklikler geliyor. Benlerde dikkat çeken
özellikler ise, birden yeni ben oluşumu, benlerin rengindeki
koyulaşma veya tam tersi, benden birden büyüme ve kaşıntı, yaralar
gibi değişiklikler dikkatle takip gerektirir. Yaralar tedaviye
rağmen iyileşmezse mutlaka incelenmelidir” dedi.
(İHA)