Çilingiroğluna Ferit benzetmesi
Abone olFeraye ile olan ilişkisi ile magazin basının bir numaralı ismi Çilingiroğlu'na 'Ferit' benzetmesi yapıldı.
Yeşilçam filmlerinde Tarık Akan'ın canlandırdığı 'Ferit' de,
babası okuyor sanırken kızlarla gezerdi; çapkın, sorumsuz ve
güvenilmezdi... Ancak filmin sonunda 'adam' olurdu... Türkiye'nin
gerçek hayattaki Ferit'i Kaya Çilingiroğlu ise asla ıslah
olmuyor...
Hani Yeşilçam filmlerinde Tarık Akan'ın canlandırdığı, bir 'Ferit'
vardır. Babası onu okuyor zannederken kızlarla gezen, feneri
pavyonlarda söndüren, bir baltaya sap olamayan, çapkın, sorumsuz,
güvenilmez... Ve biz onun bir aşkla ıslah olup bu 'dejenere
hayattan' kurtuluşunu izleriz filmin sonunda. Artık 'adam'
olmuştur. Mutlu son...
Gerçek hayatta Türkiye'ye yıllardır izlettirilen filmin Ferit'i ise
ısrarla ıslah olmayan biri; Kaya Çilingiroğlu. Onu manşet yapan ilk
'vukuatı' 17 yaşına denk geliyor. 1982'de o zamanki sevgilisi Ahu
Tuğba'yla birlikte fotoğrafını çeken Haftasonu muhabiri Bediz
Doğan'ın çenesini kırıyor. Bir ay hapis yatıyor ve reşit olmadığı
için cezası erteleniyor.
Ama tabii bu 'medyaya yansıyan' ilk vukuatı. Yoksa sürekli altı
çizildiği gibi 'iyi' bir ailenin, ünlü cerrah Kaya ve doktor
Gülümser Çilingiroğlu'nun tek çocuğu olan Kaya Jr. Çilingiroğlu'nun
Karadenizliliğiyle açıkladığı sağlam bir 'kavga dövüş' sicili
var.
'Eşkıya torunu'
Çilingiroğlu ailesi, Trabzon'un Sürmene ilçesiZavli köyünden. Baba
tarafından 'eşkıya torunu', annesinin kökleri ise saraya dayanıyor.
Baba Kaya Çilingiroğlu, Erzurum'da liseyi okurken kavga ettiği için
okuldan uzaklaştırılır. Eğitimine İstanbul'da devam eder; inşaat
Fakültesi'nde bir yıl okuduktan sonra tıp fakültesine geçer, eşi
Gülümser Hanım'la tanışır. Almanya'da dünyaya gelen oğlunun kendisi
gibi doktor olacağını hayal eden babası, 'Benim yapamadıklarımı o
tamamlar, ismimden istifade etsin' diye düşünerek Kaya koyar
adını.
Okumayı sevmeyen çocuk
Kaya 2 yaşındayken Türkiye'ye dönerler. Çocukluğu Sultanahmet'te
geçer. Maddi durumları iyi değildir, annesi de çalışmak zorunda
olduğundan 2.5 yaşında yuvaya, 5.5 yaşında da okula başlar. Babası
meşhur bir doktor olunca Bomonti'den ev alırlar. Kaya Çilingiroğlu
da Saint Michel'e kaydolur. Ancak, tek bir konuda babasının izinden
gider, kavga ettiği için okuldan atılır. Eğitimini Yıldız
Lisesi'nde tamamlar, daha doğrusu beş dersten sınıfta kaldığı halde
tıp fakültesini kazandığı için mezun edilir.
Ama babasının tüm çabalarına rağmen 3 senenin sonunda okuldan
atılır. Okumayı sevmeyen bir çocuktur. Bir röportajda söylediğine
göre, 'kafası fazla çalıştığı için manyaklığı vardır'. 17 yaşında
evden ayrılır. Yıllarca başarıyla taşıyacağı 'playboy' unvanını
kazanmıştır, sevgilileri arasında Nazan Şoray ve Ahu Tuğba da
vardır.
Sahi, ne iş yapıyor?
Hayatının her döneminde en büyük muamma, ne iş yaptığı olur. Okulu
bıraktıktan sonra 'küçük boyutlu işler' yaptığını anlatır, "Asıl
işim sigortacılık" der, bir de "Borsayla ilgileniyorum." Bir dönem
Radyo 2019'un başında olması dışında bilinen bir şirketi, ajansı,
fabrikası olmaz. 23 yaşında 'yanlış bir evlilik' yapar. "Kötü bir
anı, adını hatırlamıyorum" der yıllar sonra bir röportajında.
Çilingiroğlu'nu Türkiye'nin 'milli damadı' yapacak yolun ilk adımı
ise 1993'te atılır. Yeni boşanmış, ömrü gece kulüplerinde geçen
Çilingiroğlu, Hülya Avşar'ı beğenmese de gidip bir dinleyelim der.
Her anı iştahla izlenecek 'Türk filmi' böyle başlar.
Esas kız şarkıcıdır, esas oğlan havai zengin aile çocuğu... Bir
darılır bir barışırlar, en sonunda bebek müjdesiyle nikâh masasına
otururlar. İşte Ferit'in uslanması gereken an bu değil midir?
Filmin bitmesi, seyircilerin dağılması gereken yer... Ama canlı
yayın devam eder. Sürüyle özel detaya vâkıf olur seyirci. Özellikle
de kopyalanmış çapkınlık hikâyelerine: "Kaya yakalandı,
ayrılabiliriz, vazgeçtik, zaten aldatmayan erkek olur mu?" süreci
yıllarca işler.
Tam 'bitti' derken...
Ve değme Karadeniz fıkrasına taş çıkaracak 'Ferrari-Feraye' olayı
ile 'arkası yarın' sona erer. Ya da seyirci öyle zanneder. Çünkü
bir zamanlar bir fotoğraf için gazeteci çenesi kıran Çilingiroğlu,
eş durumundan 'kamuya mal olmuştur' ve bu pozisyondan vazgeçmeye
niyeti yok gibidir. Bir gün Hülya Avşar'ın horlamasını gazetecilere
dinletirken görürüz onu, bir diğer gün trafik sorununa "Kadınlar
trafiğe çıkmasın" tarzı dâhiyane çözümler önerirken... "Acaba
Zehra'ya kardeş yapılsın mı?" sorusu da sürekli ısıtılarak
seyircinin dikkati ayakta tutulur.
En sonunda 'artık bitmiştir' derken son bomba patlar: Zehra'ya
kardeş geliyordur, ama Feraye Tanyolaç'tan. Gene aslında iki
kişinin bilmesi gereken detaylarla dolu gazeteler. Çilingiroğlu,
"İstemiyordum ama oldu artık" diyor. Üstelik bebek erkekmiş. Adını
Kaya koyacakmış 'elbette'. Babası gibi o da "Benim yapamadıklarımı
oğlum tamamlar" diye düşünüyorsa daha birkaç kuşak gittikçe
absürdleşen bu filmi izleyeceğiz demektir...
Haber: Asu Maro
Kaynak: www.milliyet.com.tr