Çikolatayı kurtarmak için kakao karantinada
Abone olDünya'da giderek yükselen çikolata talebi ve haşareler yüzünden düşen kakao rekoltesi çikolatanın geleceğini tehdit ediyor. İngiltere'de kurulan kakao karantina merkezinde ise dünyanın dört bir yanından getirilen kakao tohumları özenle yetiştiriliyor.
Çikolatanın geleceğini emniyete almak için İngiltere'nin Reading bölgesinde bir tesis kuruldu.
Dünyanın her bölgesinden farklı kakao bitkileri bu tesiste yetiştirilecek. Ancak tesis önce karantina altına alınıp ekime hazır hale getirilecek.
Küresel kakao talebi üretim mevcut arzdan daha hızlı artıyor. Ayrıca her yıl kakao stoklarının yaklaşık yüzde 30'u da bitki hastalıkları ve haşareler yüzünden hasat edilemiyor.
Yeni kakao türleri üretmek bu sorunun çözümü olarak kabul ediliyor ve çalışmalar da Uluslararası Kakao Karantina Merkezi’nde (International Cocoa Quarantine Centre) yoğunlaşıyor.
Reading Üniversitesi 1985'te bu işi üstlendiğinden bu karantinaya alınacak olan bütün yeni kakao tohumları ve bitkiler üniversite yakınındaki tesise geçirildi.
Hasat zamanı
Reading Üniversitesi'nden kakao proje yöneticisi Prof. Paul Hadley, “Kakao gelişimine ilişkin esas konuların başında güvenilir derecede temiz, sağlıklı ve özgün kakao örneklerinin tedarikini sağlamak geliyor” dedi.
Prof. Hadley, “Bir şeyleri transfer ederken haşere ve hastalıkların da aktarılmadığından emin olmak için bir mekanizmaya ihtiyacınız var” dedi.
Merkezin 1,5 milyon dolardan fazla yatırımla yapılan, amaca yönelik yeni evi bir aydır işletiliyor.
Uluslararası Kakao Karantina Merkezi 400 türden oluşan envanteri geliştirilmiş tek bir serada birleştiriyor.
Merkezin bu sayede karantina sürecini daha hızlı, daha ucuz ve daha çevre dostu biçimde yürütmesi bekleniyor.
BBC'ye konuşan Prof. Hadley, “Kakao bitkilerini tropik şartlarda tutmak için çok fazla enerji kullanıyoruz ama yeni tesisimizde bu işlemi daha etkin şekilde yapabiliyoruz” diye belirtti.
Merkezin serin İngiltere ikliminde bulunması da çok önemli. Böylelikle kakao, çıkış yerleri Güney ve Orta Amerika ya da Karaipler'in bulunduğu bölgelerde kakaoyu etkileyebilecek hastalıklardan korunmuş oluyor.
İki yıla kadar karantinada geçen süreden sonra, temiz ve güvenli kakao tohumları Reading'ten 20 farklı ülkeye gönderiliyor.
Dünya çapında çikolata yapımında kullanılan kakaonun yüzde 75'i Batı Afrika’da üretiliyor. Kakao hasadı bölge ekonomisinde çok önemli rol oynuyor ve ekinlerde 2 milyon insan çalışıyor.
Prof Hadley, yeni haşare ve hastalıkların Batı Afrika'ya geçme ihtimalinin 'endüstriyi kesinlikle perişan hale getireceğini' söylüyor.
Çikolata krizi
Bu tehlikeler uzakta tutulmaya çalışılsa da, dünya çapında çikolata iştahı, kakao üretiminin zaten karşılayamayacağı ölçülere gelindiğinin işaretlerini veriyor.
Prof. Hadley, “Özellikle Çin gibi hayat standartlarının yükseldiği ve insanların tatlılara daha fazla yöneldiği ülkelerde durmak bilmeden artan taleple ilgili bazı endişeler var”dedi.
Hadley, “Birşeyler yapılmazsa, yükselen talebe stoklar ayak uyduramayacak” diye uyardı.
Ancak Prof. Hadley çikolata krizinin engellenebileceğine inanıyor. Hasat ve üretimi geliştirmek için çok fazla emek ve para sarf ediliyor.
Hadley, “Kakao üretiminin çoğu bir-iki hektarlık alanlarda kendini geçindirecek kadar iş yapan çiftçiler tarafından yapılıyor. Daha etkili ve yeni çeşitlere duyulan ihtiyaç kadar, çiftçilerin de kakao yetiştirmede yöntemlerini geliştirmeleri gerekiyor” diyor.
Profesör, “Bu iki şeyi birleştirebilirsek, ben geleceğe oldukça güvenli bakıyorum. Hiçbir şey yapılmazsa bir kriz çıkabilir. Ama bu konuda dünya çapında büyük çaba sarf ediliyor. Herkes elini taşın altına koyuyor” diye ekliyor.
Yeni kakao üretiminin devamlılığının sağlanması için Reading'teki tesise bel bağlıyor.
Prof. Hadley üniversitede geniş çaplı bir kakao araştırması yürütmesine rağmen, merkezdeki nadide koleksiyonun 'bitki yetiştirmede yetenekli iki teknisyenin' ellerinde olduğunu söyledi.
Prof. Paul Hadley, “Büyük sorumluluklar yüklenen küçük bir ekibiz” dedi.