İsmail Heniyye’nin ölümü ile ilgili, İran Cumhurbaşkanı
Pezeşkiyan’ın yemin töreni için Tahran’a gelen Hamas Lideri
Heniyye’ye, 31 Temmuz günü Mossad ve CIA ile İranlıların iş
birliğiyle öldürüldüğü gerçeğidir…
İran Cumhurbaşkanı Reisi ve Dışişleri Bakanı’nın
helikopterinin düşürülmesi sonucu yaşanan durum netlik
kazanmamışken, olay soğutulmaya çalışılırken Heniyye suikastının
gerçekleştirilmesi kafalardaki soru sayısını hepten arttırdı.
Hamas’ın İran’daki temsilcisi Kaddumi;
Heniyye’nin suikasta uğradığı odanın dışarıya bakan
duvarlarının ve tavanının patlama sonucu yıkıldığı,
büyük olasılıkla mekâna dışarıdan füze veya mermi
atıldığını söyledi.
İran Devrim Muhafızları Ordusu Heniyye suikastı için yaptığı
yazılı açıklamada;
İsrail tarafından tasarlanıp uygulandığı ve ABD’nin de eyleme
destek verdiği belirtildi.
Suikastı gerçekleştirenlerin Haniye’nin kaldığı odanın
yerini nasıl bildiği,
Saldırı anında İsmail Heniyye’nin odada bulunduğunu nasıl
öğrendiklerine dair bir bilgi paylaşılmadı.
Zaman ayarlı,
Nokta atışı,
Kısa menzilli füze,
Suikasta kurban giden Heniyye.
Bu suikastta net olan durum; İran içinde suikastçılarla
iş birliği yapan İsrail ve ABD’ye çalışan piyonlar, maşalar
var.
Konuyla ilgili detayı Amerikan New York Times gazetesi
duyurdu.
New York Times, 31 Temmuz günü öldürülen Heniyye
suikastının iki ay önce yerleştirilen bir bomba ile
gerçekleştirildiğini yazdı. Heniyye’nin misafir edildiği bina;
İslam Devrim Muhafızları Ordusunca korunan 4 katlı bir
misafirhaneydi. Sıkı güvenlik önlemleri alınan bu binada İsmail
Heniyye daha önce de birkaç kez kalmıştı.
New York Times iddiası; misafirhaneye iki ay önce gizlice
sokulan patlayıcının uzaktan kumandayla patlatılması sonucu suikast
gerçekleşmiştir.
İngiliz basını suikastle ilgili;
“Mossad, Heniyye’nin mayıs ayında
helikopter kazasında hayatını kaybeden İran Cumhurbaşkanı
İbrahim Reisi’nin cenaze töreninde öldürülmesi planlanıyordu.
Fakat binadaki insan sayısının çokluğu, başarıya ulaşamama
ihtimalinin yüksek olması sebebiyle iptal edildi. İranlı ajanlar üç
farklı odaya patlayıcı yerleştirerek İran’dan
ayrıldılar.”
Haberin kaynağı güvenlik kamerası görüntüleri.
Suikast; füze ya da uzaktan kumandalı bomba ile gerçekleşsin
Bir o kadar gerçek olan da suikastın İran içinden yardım ile
gerçekleştiği bilgisidir. Bir devlet için bu suikast utanç
vesikasıdır. New York Times; İran yönetiminin, Heniyye
suikastının gerçekleştiği misafirhanede üst düzey istihbarat
görevlileri, askeri yetkililer ve personelin de bulunduğu 24 kişiyi
tutukladığını yazdı.
ABD’li yetkililer suikastın ertesi günü gizlice Ankara’dan
İran’a giderek, “İsrail’e saldırıp Netanyahu’nun oyununa gelmeyin”
diye uyarıda bulundu. Görüşme yapıldı. Görüşmede ABD’li yetkililer,
“Netanyahu büyük bir bölgesel savaş istiyor. İran’ı yıkmak istiyor.
Netanyahu’nun oyununa gelmeyin” diye uyarıda bulundu
Görüşmede ABD heyeti “Heniyye suikastından haberimiz yoktu”
dedikten sonra, iyi niyet göstergesi olarak İran’daki bazı Mossad
ajanlarının listesini İran’a verdi. Bir de bonus olarak
“ABD-İran arasında nükleer anlaşma yaparsak Netanyahu’ya
büyük darbe vurursunuz” dedi.
ABD’li istihbarat görevlileri, ABD Başkanı Biden’ın İran
ile savaşmak istemediğini, Netanyahu’dan hiç memnun olmadığını ve
İran’ın saldırması durumunda İsrail’i savunacaklarını ancak büyük
savaş istemediklerini İran heyetine iletti.
Netanyahu, Yahudi lobisine “Ortadoğu’da yalnızca
İsrail-ABD/ İran değil, Türkiye dahil bölge ülkelerinin de gireceği
büyük bir savaş zamanı geldi. Bu savaşta bu ülkelerin altyapısını
yok edeceğiz. Sonra sizler (lobi) şirketlerinizle gelip bu ülkeleri
yeniden inşa edersiniz. Savaşın sonunda yeniden büyük masa toplanır
ve İsrail’i herkes tanır/sayar.” ABD heyeti perşembe günü
İran’a -biz bu senaryoyu istemiyoruz- dedi.
Yaşananlardan anladığım tek şey Müslüman ülkeler birliği
sağlanamaz. Savaşmakiçin, III. Dünya savaşı için bile olsa bir
araya gelmeyi beceremeyen, basiretsiz bir topluluğun olduğudur.
Vurulan, öldürülenler, suikastler, çocuklar, kadınlar, işkenceye
maruz kalanlar hep masum olanlar…
Ülkesini korumak yerine kendisini koruyan,
Konfor alanından hiç taviz vermeyen,
Heniyye’nin cenaze törenine dahi gitmeyen,
Yaşanan bu suikasta dair tek kelime etmeyen
Mahmud Abbas’ın bu duruşu korkusundan mı yoksa çıkar
birlikteliğinden mi?