Çıkar birlikteliği, şer ortaklığı ve planlanmış cinayetler

Tülin Türkoğlu tulindindar@hotmail.com

İsmail Heniyye’nin ölümü ile ilgili, İran Cumhurbaşkanı Pezeşkiyan’ın yemin töreni için Tahran’a gelen Hamas Lideri Heniyye’ye, 31 Temmuz günü Mossad ve CIA ile İranlıların iş birliğiyle öldürüldüğü gerçeğidir…

İran Cumhurbaşkanı Reisi ve Dışişleri Bakanı’nın helikopterinin düşürülmesi sonucu yaşanan durum netlik kazanmamışken, olay soğutulmaya çalışılırken Heniyye suikastının gerçekleştirilmesi kafalardaki soru sayısını hepten arttırdı.

Hamas’ın İran’daki temsilcisi Kaddumi;

Heniyye’nin suikasta uğradığı odanın dışarıya bakan duvarlarının ve tavanının patlama sonucu yıkıldığı, büyük olasılıkla mekâna dışarıdan füze veya mermi atıldığını söyledi.

İran Devrim Muhafızları Ordusu Heniyye suikastı için yaptığı yazılı açıklamada;

İsrail tarafından tasarlanıp uygulandığı ve ABD’nin de eyleme destek verdiği belirtildi.

Suikastı gerçekleştirenlerin Haniye’nin kaldığı odanın yerini nasıl bildiği,

Saldırı anında İsmail Heniyye’nin odada bulunduğunu nasıl öğrendiklerine dair bir bilgi paylaşılmadı.

Zaman ayarlı,

Nokta atışı,

Kısa menzilli füze,

Suikasta kurban giden Heniyye.

Bu suikastta net olan durum; İran içinde suikastçılarla iş birliği yapan İsrail ve ABD’ye çalışan piyonlar, maşalar var.

Konuyla ilgili detayı Amerikan New York Times gazetesi duyurdu.

New York Times, 31 Temmuz günü öldürülen Heniyye suikastının iki ay önce yerleştirilen bir bomba ile gerçekleştirildiğini yazdı. Heniyye’nin misafir edildiği bina; İslam Devrim Muhafızları Ordusunca korunan 4 katlı bir misafirhaneydi. Sıkı güvenlik önlemleri alınan bu binada İsmail Heniyye daha önce de birkaç kez kalmıştı.

New York Times iddiası; misafirhaneye iki ay önce gizlice sokulan patlayıcının uzaktan kumandayla patlatılması sonucu suikast gerçekleşmiştir.

İngiliz basını suikastle ilgili; “Mossad, Heniyye’nin mayıs ayında helikopter kazasında hayatını kaybeden İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi’nin cenaze töreninde öldürülmesi planlanıyordu. Fakat binadaki insan sayısının çokluğu, başarıya ulaşamama ihtimalinin yüksek olması sebebiyle iptal edildi. İranlı ajanlar üç farklı odaya patlayıcı yerleştirerek İran’dan ayrıldılar.”

Haberin kaynağı güvenlik kamerası görüntüleri.

Suikast; füze ya da uzaktan kumandalı bomba ile gerçekleşsin

Bir o kadar gerçek olan da suikastın İran içinden yardım ile gerçekleştiği bilgisidir. Bir devlet için bu suikast utanç vesikasıdır. New York Times; İran yönetiminin, Heniyye suikastının gerçekleştiği misafirhanede üst düzey istihbarat görevlileri, askeri yetkililer ve personelin de bulunduğu 24 kişiyi tutukladığını yazdı.

ABD’li yetkililer suikastın ertesi günü gizlice Ankara’dan İran’a giderek, “İsrail’e saldırıp Netanyahu’nun oyununa gelmeyin” diye uyarıda bulundu. Görüşme yapıldı. Görüşmede ABD’li yetkililer, “Netanyahu büyük bir bölgesel savaş istiyor. İran’ı yıkmak istiyor. Netanyahu’nun oyununa gelmeyin” diye uyarıda bulundu

Görüşmede ABD heyeti “Heniyye suikastından haberimiz yoktu” dedikten sonra, iyi niyet göstergesi olarak İran’daki bazı Mossad ajanlarının listesini İran’a verdi. Bir de bonus olarak “ABD-İran arasında nükleer anlaşma yaparsak Netanyahu’ya büyük darbe vurursunuz” dedi.

ABD’li istihbarat görevlileri, ABD Başkanı Biden’ın İran ile savaşmak istemediğini, Netanyahu’dan hiç memnun olmadığını ve İran’ın saldırması durumunda İsrail’i savunacaklarını ancak büyük savaş istemediklerini İran heyetine iletti.

Netanyahu, Yahudi lobisine “Ortadoğu’da yalnızca İsrail-ABD/ İran değil, Türkiye dahil bölge ülkelerinin de gireceği büyük bir savaş zamanı geldi. Bu savaşta bu ülkelerin altyapısını yok edeceğiz. Sonra sizler (lobi) şirketlerinizle gelip bu ülkeleri yeniden inşa edersiniz. Savaşın sonunda yeniden büyük masa toplanır ve İsrail’i herkes tanır/sayar.” ABD heyeti perşembe günü İran’a -biz bu senaryoyu istemiyoruz- dedi.

Yaşananlardan anladığım tek şey Müslüman ülkeler birliği sağlanamaz. Savaşmakiçin, III. Dünya savaşı için bile olsa bir araya gelmeyi beceremeyen, basiretsiz bir topluluğun olduğudur. Vurulan, öldürülenler, suikastler, çocuklar, kadınlar, işkenceye maruz kalanlar hep masum olanlar…

Ülkesini korumak yerine kendisini koruyan,

Konfor alanından hiç taviz vermeyen,

Heniyye’nin cenaze törenine dahi gitmeyen,

Yaşanan bu suikasta dair tek kelime etmeyen

Mahmud Abbas’ın bu duruşu korkusundan mı yoksa çıkar birlikteliğinden mi?