Cihat Yaycı'dan FETÖ açıklaması 'bundan daha büyük delil olur mu' dedi grafiği paylaştı
Abone olMüstafi Tümamiral Doç. Dr. Cihat Yaycı, FETÖ’cülerin askeri okullara nasıl sızdığını anlattı. 2010’da zorluk derecesinin yüzde 41 iken tüm soruları doğru yapan aday sayısının bin 214 olduğunu belirten Yaycı, “2013’te yapılan 17/25 Aralık operasyonu ile hain örgütün ÖSYM’de tespit edilmesi ve temizlenmesiyle 2014 ve 2015 yıllarında zorluk derecesi 23 olan iki sınavda tüm sorulara doğru yanıt veren adayların toplam sayısı sadece 2 olarak kayıtlara geçiyor." dedi.
İstanbul Topkapı Üniversitesi; 15 Temmuz Şehitleri Anma,
Demokrasi ve Milli Birlik Günü Paneli ve “15 Temmuz Fotoğraflarda”
sergisi düzenledi.
Kazlıçeşme yerleşkesinde gerçekleşen ve moderatörlüğünü Rektör Prof. Dr. Emre Alkin’in üstlendiği panele konuşmacı olarak Müstafi Tümamiral Doç. Dr. Cihat Yaycı katıldı. Çok sayıda akademisyen ve öğrencinin katıldığı panelin ardından sergi açılışı da gerçekleştirildi.
15 Temmuz sürecine nasıl gelindiğinin oldukça büyük önem arz ettiğini ifade eden Prof. Dr. Emre Alkin, “Sürece nasıl gelindiğini anlarsak bir daha başka bir 15 Temmuz yaşamamak adına gerekli tedbirleri alabiliriz. Buradaki en önemli husus, Fetullahçı Silahlı Terör Örgütü’nün bir terör örgütü olmasının yanı sıra eşi benzeri görülmemiş bir casusluk örgütü de olmasıdır. Nitekim Türkiye’nin geleceği parlaktır. Çünkü gençlerimiz var. Unutmayın; muhtaç olduğunuz kudret, damarlarınızdaki asil kanda mevcuttur” dedi.
‘FETÖ ile ilgili ilk resmi tespit 1986 yılında
yapıldı’
“Diğer kurumlarda olduğu gibi askeri okullarda da öğrenim gören
öğrenciler, daha ortaokul ve lise dönemlerinde devşirilerek
eğitilmiş ve askeri okullara yerleştirilmiştir” diyen Müstafi
Tümamiral Doç. Dr. Cihat Yaycı, “FETÖ’nün TSK’daki örgütlenmeleri
neticesinde FETÖ/PDY mensubu kişilere sınav soruları verilerek
askeri liseleri alınmaları sağlanmıştır. Bu konudaki ilk resmi
tespit 1986 yılındadır. Ancak 2000 yılından itibaren ÖSYM’deki
örgütlenme ile ilgili okullara giriş sınavlarında yapılan
usulsüzlükler sistematik hale gelmiştir” değerlendirmesinde
bulundu.
"ÖSYM’yi ele geçirerek kamu ve özel sektörü kontrol
ettiler"
FETÖ’nün ÖSYM içerisinde örgütlenme amacını da açıklayan Yaycı,
“Denizcilikte bir taktik vardır. Bir denizi kontrol altına
alacaksanız, denizin tümünü kontrol altına almaya çalışmazsınız. O
denize ulaşan boğaz varsa, orayı kontrol altına almaya
çalışırsınız. Böylece denizin giriş çıkışlarını kontrol ederek
aslında tamamını ele geçirmiş olursunuz. Kamu ve özel sektör için
büyük önem arz eden sınavların hazırlayıcısı ve uygulayıcısı olan
ÖSYM de aslında bir nevi boğaz görevini görmektedir. FETÖ burada
örgütlenerek kamu ve özel sektörü kontrol altına almaya çalışmış,
bir nevi denizin tamamını ele geçirmiştir” dedi.
FETÖ örgütlenmesinin 2000 yılından önce başladığının altını çizen Yaycı, “Ancak 2000 yılında ÖSYM ele geçiriliyor. Herkes ‘FETÖ soruları çaldı’ diyor ancak bu eksik bir tespittir. Çünkü onlar soruları çalmanın ötesinde soruları ve yanıtları hazırlayan kişilerdi. Böylece soruları çalmaya bile ihtiyaç duymadan hazırladıkları soru ve yanıtları kendi dershane ve okullarında önceden paylaştılar. Böylece hem istedikleri kişileri dilekleri konumlara getirirken, kendi dershane ve okullarını da eğitim sektöründe başarılı gösterdiler” ifadelerini kullandı.
"2004 yılından itibaren sınav zorluğunu
artırdılar"
ÖSYM’nin 2000 yılından itibaren Askeri Liselere Giriş Sınavı'ndaki
matematik testlerinin objektif zorluk derecesine mercek tutan
Yaycı, “Eğitim sektöründeki herkes bilir, sınavların objektif
zorluk derecesi vardır. Bu durum Askeri Liselere Giriş Sınavı'nda
da bulunuyordu. Örgüt 2004’te, 'Biz soruları paylaşıyoruz
istediğimiz kişilerle ama bizim dışımızda olan ve başarılı olan
adaylar var onlar da sınavı kazanıyor. Dolayısıyla sonra bir de
onları okuldan atmakla uğraşıyoruz. Bu nedenle ÖSYM sınavlarının
zorluklarını artıralım’ şeklinde bir karar alıyor. Mantıken sınav
zorluk derecesi arttıkça tüm soruları doğru yapan aday sayısı
düşüyor olmalı. Ancak zorluklar yüzde 20 artmış olmasına rağmen tüm
soruları doğru yanıtlayan aday sayısı artıyor” diye konuştu.
FETÖ tarafından örgüt dışından olan ama başarılı olan adaylara
karşı da önlem alındığını hatırlatan Yaycı, “Buna rağmen örgütten
soruları almamış olan başarılı gençler hala sınavları kazanmaya
devam edince, zorluk derecesini yüzde 44’e kadar yükseltiyorlar,
delil niteliğinde rakamlar ortaya çıkıyor” dedi.
‘Bin 40 kontenjan varken bin 214 aday tüm sorulara doğru
yanıt veriyor’
Çarpıcı rakamlarla zorluk derecelerindeki değişkenlik ve tüm
soruları doğru yanıtlayan aday sayılarını yıl yıl örneklerle
açıklayan Yaycı, “2000 yılında düzenlenen sınavın zorluk derecesi
yüzde 33, tüm soruları doğru yapan aday sayısı ise 34; 2004’te
zorluk derecesi yüzde 38, tüm soruları doğru yapan aday sayısı ise
256; 2006’da zorluk derecesi yüzde 44, tüm soruları doğru yapan
aday sayısı ise 491; 2010’da zorluk derecesi yüzde 41, buna rağmen
tüm soruları doğru yapan aday sayısı ise bin 214; 2011’de zorluk
derecesi yüzde 38, tüm soruları doğru yapan aday sayısı ise 642;
2012’de zorluk derecesi yüzde 31, tüm soruları doğru yapan aday
sayısı 717” şeklinde konuştu.
2010 yılında FETÖ’nün soruları paylaşma durumunun en yüksek seviyeyi gördüğünü ifade eden Yaycı, “2010 yılında Kara Kuvvetleri için 600, Hava ve Deniz Kuvvetleri için 200’er; GATA için 40 öğrenci olmak üzere toplam askeri lise kontenjanı bin 40 olmasına rağmen tam bin 214 aday soruların tamamını doğru yapıyor. Kontenjandan daha fazla kişi tüm sorulara doğru yanıt vermiş oluyor” dedi.
"17/25 Aralık’tan sonra tespit edildi ve temizlenmeye
başladı"
Yaycı, “2013’te yapılan 17/25 Aralık operasyonu ile hain örgütün
ÖSYM’de tespit edilmesi ve temizlenmesiyle 2014 ve 2015 yıllarında
zorluk derecesi 23 olan iki sınavda tüm sorulara doğru yanıt veren
adayların toplam sayısı sadece 2 olarak kayıtlara geçiyor. Örgüt
tespit edilince, sınavın zorluk derecesi düşürülmesine rağmen tüm
soruları doğru yapan aday sayısı düşüyor. Bundan daha büyük bir
delil olabilir mi?” ifadelerini kullandı.
FETÖ/PDY soruşturması kapsamında itirafçı olan Askeri Öğrenci
Alım Komisyonu'nda görevli olan bir İsth. Bnb.’nin ifadelerini de
paylaşan Cihat Yaycı, “Binbaşı, komisyondaki görevi ile ilgili
talimatı ‘cemaat abisinden’ aldığını söylüyor ve şöyle diyor;
‘Komisyona gelen öğrencilerin FETÖ’den olup olmadığını öğrenci aday
numaraları ile tespit ediyorduk. Öğrenci numarasında yer alan
rakamların toplamı belirli bir sayıdan büyükse bu kişi için olumlu
karar alıyorduk. Küçükse olumlu ya da olumsuz bir şey
söylemiyorduk. Çünkü bu kişiyle ilgili kararı üst komisyon
alıyordu’ diyor. Olayın büyüklüğüne bakar mısınız” sözleriyle tepki
gösterdi.
Panel, Rektör Prof. Dr. Emre Alkin ve Müstafi Tümamiral Doç. Dr.
Cihat Yaycı’nın “15 Temmuz Fotoğraflarda” sergisinin açılışını
yapmasının ardından sona erdi.