Cihat Yaycı'dan çarpıcı uyarılar! Yunanistan’ı muhatap almak büyük bir yanlış olur
Abone olMüstafi Tümamiral Doç. Dr. Cihat Yaycı, Türkiye’nin Atina’yı muhatap alıp gemilerimizin faaliyetlerini askıya almasını büyük bir yanlış olarak değerlendirdi. Yaycı, “Yunan talepleri sorun olarak masaya konulmamalı, müzakere edilmemelidir” dedi.
Yunanistan, uluslararası hukuku hiçe sayarak burnumuzun dibindeki adaları silahlandırırken Türkiye, olan biteni soğukkanlılıkla izlemeye devam ediyor. Verilen tepkilerin dozajı da Rumları durdurmaya yetmiyor. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, 31 Mayıs’ta Yunanistan’ı ziyaret etmeye hazırlanırken, Bahçeşehir Üniversitesi Denizcilik ve Global Stratejiler Merkezi (BAU DEGS) Başkanı Müstafi Tümamiral Doç. Dr. Cihat Yaycı’dan önemli değerlendirmeler geldi.
“Doğu Akdeniz'de kıyısı da yok, hakkı da yok''
Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de sergilediği kararlı tutumun mutlaka devam etmesi gerektiğini belirten Yaycı, “Yunanistan-Güney Kıbrıs ikilisinin ciddi bir kampanyası var. Arkalarına AB’yi alıyorlar. Aslında AB mi onları öne sürüyor, yoksa onlar mı AB’yi arkalarına alıyorlar derseniz, bu sorunun cevabı ‘her ikisi de doğru’ olur. Amaç Türkiye’nin enerji sorununu halletmesinin önüne geçilmesi, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’den soyutlanmasıdır. Yunanistan’ın Doğu Akdeniz’de kıyısı da yok, hakkı da yok. Yunanistan bugüne kadar Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi görüşmeleri esnasında kabul ettiremediği takımada devleti olduğu iddialarını Türkiye’ye kabul ettirmek istiyor. Maalesef Türkiye’nin içindeki bazı çevreler dahi ‘Yunanistan’ın da hakkı var’ gibi söylemler dile getiriyor. Eğer biz Yunanistan’ı muhatap alıyor ve bu nedenle araştırma ve sondaj gemilerimizin faaliyetini durduruyorsak bu çok büyük bir yanlış olur. Bu, Yunanistan’a taviz vermek anlamına gelir. Gün geçtikçe zemin kaybederiz.” değerlendirmesinde bulundu.
“Masaya konulmamalı, müzakere edilmemelidir''
Rumların, Doğu Akdeniz’de deniz yetki alanları için hukuken muhatap alınmaması gerektiğinin altını çizen Yaycı, “Muhatap alınmaması gereken bir devleti muhatap alırsanız ve onunla müzakere ederseniz o zaman baştan vermeyi kabul ediyorsunuz anlamına gelir. Yunan talepleri sorun olarak masaya konulmamalı, müzakere edilmemelidir. Bu durumda bilinmelidir ki, müzakere ettiğiniz Yunanistan’ın taleplerinin ne kadarını ve nasıl karşılayacağınızdır. Yani baştan vermek üzere masaya oturuyorsunuz demektir. O yüzden sondaj ve sismik araştırma gemilerimizin öngördüğümüz MEB sahası içinde faaliyetlerine devam etmeleri gerekir. Aksi takdirde durdukça zemin kaybederiz. Korktuğum şey şudur; sonuçta Ege Denizi’ndeki Bern Mutabakatı benzeri, hiç kimse karasuları dışında faaliyet yapmasın noktasında bir anlaşmaya gidilirse işte o zaman Yunanistan kazanmış olur.” dedi.