Çiftlere önemli uyarı: Bu durum cinsel hayatınızı öldürüyor
Abone olEvliliğin temeli elbette sevgi, saygı ve hoşgörü ancak bir konu daha var ki, uzun ömürlü evlilikler için oldukça önemli: Cinsellik. Ancak cinselliği bitiren bazı durumlar mevcut. Bu da uzun vadede evlilik için ciddi problemlere sebep olabiliyor.
Cinsellik çoğu kişi için bir tabu olarak görülse de aslında
özellikle evli çiftler için son derece önemli bir konu. Cinselliği
körelten bazı davranışlar ve durumlar da, bir süre sonra evliliği
bitirecek boyutlara ulaşabiliyor.
Psikiyatri Uzmanı Dr. Mustafa Güveli, “Anksiyete (kaygı), cinsel işlev bozukluklarında genelde sorunun en sık görülen sebeplerinin başında gelir” şeklinde konuştu.
Cinsel haz hissini engelliyor
Dr. Güveli, kaygının cinsel işlev bozukluğuna sebep olan etkenlerin başında geldiğini açıklayarak, “Kaygının kaynağı ne olursa olsun cinsel yanıta eşlik eden haz hissini engeller.
Erkekte görülen psişik kaynaklı cinsel işlev bozukluklarının
çoğunluğu fobik bir özellik taşır. Bu bozukluklar korkunun kendi
kendini güçlendiren düzeneği ile süreklilik kazanırlar” ifadelerini
kullandı.
Cinsel ilişkinin ardından rahatlama ve mutluluk duyguları, yani olumlu bir yaşantı ile cinsel davranış son bulur. Olumlu biten bir davranış biçimi (zinciri) tekrarlanma eğilimindedir. Öğrenme kuramına göre cinsel davranış biçimi bu sayede bozulmadan sürdürülür. Bozulmuş cinsel davranışta da karşılıklı yakınlaşma sonucunda erotizm gelişebilir.
Hayal kırıklığı ve gerginlik
Ancak mesleki veya kişisel kaygılar ya da rahatsızlık verici başka olaylar gibi herhangi bir sebeple, bunu izlemesi gereken uyarılma kesintiye uğrar ve cinsel etkinlik oluşmaz. Cinsel davranış hoş olmayan bir biçimde, genellikle hayal kırıklığı ve gerginlikle, yani olumsuz bir yaşantı ile son bulur.
Anksiyete cinsel uyarılmanın fızyolojik antagonisti (zıttı) olması sebebiyle, yinelenen cinsel deneyimlerde aynı olumsuz duyguların yaşanacağı korkusu ile uyarılma meydana gelmez.
Bu sayede bir kısır döngü oluşur ve performans anksiyetesi cinsel işlev bozukluğunun sürmesine sebep olur. Partnerin de hayal kırıklığına uğraması hastanın performans anksiyetesini arttırır.
'Artık istemiyor' düşüncesi
Sıkıntı verici bu durumdan kurtulmak için hasta cinsellikten kaçınmaya başlar. Bunun sonucunda ise genellikle bir başka çatışmaya düşer. Kaçınma davranışı kendisine rahatlama sağlarken partneri tarafından belki de “artık istenmediği” şeklinde yorumlanmaktadır.
Psikiyatri Uzmanı Dr. Mustafa Güveli, bu konuyla alakalı şu ifadeleri kullandı: "Böylece eşler arası çatışmalar başlar ve performans anksiyetesi giderek kuvvetlenir. Bu fobik kısır döngü, diğer etiolojik etkenlerden bağımsız olarak bütün cinsel işlev bozukluklarının etiolojisinde yer alır. Fakat kişilik özelliklerine bağlı olarak bireyler üzerinde değişik derecelerde etkili olur” diye konuştu.