İnsan yüreğine haset düşerse o yürek bir daha kolay kolay iflah
olmaz.
O yürek zaten hasedin ektiği kinle büyür ve ne yaparsa yapsın; o
kinden kurtulması kolay olmaz.
Bakın etrafınızda hasetten çatlayan birisi illaki vardır.
Ya sizi kıskanır ya da başkasını.
Olmadı üstünüzdeki kıyafeti kıskanır.
Kötüdürler çünkü…
Gözleri de kötüdür, kendileri de kötüdür.
Öyle büyümüşlerdir, öyle yetişmişlerdir ne yazık ki.
O yüzden de güzelle çirkin ayrımı farklıdır onların
dünyasında…
Gülüyorlarsa yüzünüze; bilin ki bir menfaatin beklentisi ile
yalaka ruhlarının yoluna çıkmışsınızdır.
O menfaat uğruna içlerindeki hasetlerini saklarlar, o
menfaatleri uğruna sessizdirler.
Sessiz ama sinsilerdir.
Bilemezsiniz…
Bilemediğiniz içinde sahte gülüşlerine aldanır
ve tuzaklarına düşersiniz.
Ta ki sizinle işleri bitene kadar…
Ta ki içlerindeki kötülüğü zapt edemedikleri ana kadar.
Kıskançlıklarına mahkûmlardır çünkü…
Böyle insanların ne dostlukları dostluktur.
Ne de başka bir paylaşımları.
Onlarla ilgili her şey aslında salamura yatırılmış temelsiz ve
sahte ilişkiler gibidir.
Hep apartta bekleyen içlerindeki kalleşliklerinin
esiridirler çünkü.
Kim olursanız olun onların yüzünüze gülmesi; içlerindeki kinin
yoluna çıkmanıza kadardır. Ondan sonra tırnakları çıkan kan emici
olurlar ve sizi arkanızdan vururlar.
Çifte ruhlu yüzsüzlerdir çünkü.
Bakın etrafınıza hemen yakınınızdalardır.
Eğer size gülüyorlarsa bilin ki işiniz zordur.
Bilin ki bir gün sırtınız kanayacaktır.
Ve bilin ki sahte dostlukların yalaka ruhların
kıskacına girmişsinizdir.
Ama size gülmüyorlarsa, uzaksa size sahtekârlık akan
gözleri, uzaksa size yalancı sözcüklerle süslenmiş
hikâyeleri; o zaman da bilin ki çok şanslısınız.
Bilin ki içinizin burulması geçicidir.
Bilin ki kinle beslenen hasetlikleri size
ulaşamamıştır.
O yüzden bırakın menfaat rüzgârları ne taraftan eserse o tarafa
gitsinler ve sizden uzak ruhlara bulaşıp sizden habersiz
kalsınlar.
Çifte ruhlu yüzsüzler…