Çiçek'ten yargı yorumu
Abone olAdalet bakanı Cemil Çiçek, "Türkiye'de yargının çok önemli bir unsur olduğunu", kimsenin saygıda kusur etmemesi gerektiğini'belirtti. Çiçek, şöyle devam etti...
Adalet bakanı Cemil Çiçek, ''yargının, üzerinde titredikleri,
saygıda kusur etmemeye çalıştıkları bir erk'' olduğunu belirterek,
''İddialar yargının kendisi ile ilgili olsa bile, yargı, gündeme
gelen her konuyu büyük bir dikkatle inceleyecek, hassas terazisinde
tartacak ve karara bağlayacaktır'' dedi. Çiçek, Yargıtay Başkanı
Eraslan Özkaya'nın hukukun üstünlüğüne inanan, buna hep vurgu yapan
bir kişi olduğunu vurgulayarak, ''Sayın Yargıtay Başkanı, velev ki
yargı ile ilgili olsa dahi bir hukukçu ve yüksek yargıç sorumluluğu
ile gereğini tayin ve takdir edecek olan saygın bir kişidir. O
nedenle konuların, iddiaların, olayların, bu nezaket ve inanç
içerisinde kamuoyunca değerlendirilmesi gerektiğine inanıyorum''
dedi. Adalet Bakanı Çiçek, A.A muhabirine yaptığı açıklamada,
Avusturya'da bulunduğu bilinen ve Türkiye'ye iadesi için resmen
müracaatta bulunulan Alaattin Çakıcı ile ilgili olarak bir süreden
beri basında çeşitli haberler ve yorumlar çıktığını hatırlattı.
Çiçek, şunları kaydetti: ''Bu haberler ve yorumlar içerisinde zaman
zaman yargı ile ilgili hususlar da yer almaktadır. Bu meyanda dün
ve bugün bazı gazetelerde bu konuya önemli ölçüde yer verilmiş
bulunmaktadır. Hepimiz biliyoruz ve inanıyoruz ki yargı her
demokratik devletin en önemli erkidir. Bir milletin bağımsızlığının
göstergesidir. Böyle olduğu için de Türkiye'de yargılama faaliyeti
Türk Milleti adına yapılmaktadır. O nedenle yargı, üzerinde
titrediğimiz saygıda kusur etmemeye çalıştığımız ve de saygıda
kusur etmememiz gereken bir erktir. Ülkenin huzuru, barışı,
güvenliği, hukukun hakimiyeti, kamu düzeninin tesisi hak ve
özgürlüklerin teminatı, yargının bağımsız, tarafsız, etkin ve
saygın bir güç olarak varlığını sürdürmesine bağlıdır. Şüphesiz
hepimiz bunun bilincindeyiz ve öyle de olmalıyız. Bunlara ilaveten
Türk yargısı, ülkemizde modernleşme çabalarının da öncüsüdür. Bu
meslekte büyük özveriyle ve vatanseverlikle Türkiye'nin en ücra
köşelerinde görev yapan insanlar, maddi ve manevi bütün zorlukları
göğüsleyerek adalet tevzii etmeye çaba göstermişler ve bunda da
büyük başarı elde etmişlerdir. Türk yargısına çok şeyler borçlu
olduğumuz muhakkaktır. Bu inancım hep olmuştur, olmakta ve
olacaktır. Bir hukuk devletinde güvenilecek yegane güç yargıdır.
Velev ki iddialar yargının kendisi el ilgili olsa bile yargı
gündeme gelen her konuyu büyük bir dikkatle inceleyecek, hassas
terazisinde tartacak ve karara bağlayacaktır. Bu olayda da herkes
bilmelidir ki böyle olacaktır. Çünkü Türk toplumu her geçen gün
daha açık toplum olmaktadır. Basınıyla, muhalefet partileriyle,
yargısıyla, sivil toplum kuruluşlarıyla ve bu konuyla ilgili
çıkardığı sayısız yasalarla bu açıklığı sağlamıştır. Esasen
yargılama faaliyeti de hazırlık soruşturması dışında alenidir. Bu
nedenle yargının, adına yargılama yaptığı milletinden gizleyeceği
hiçbir şey yoktur. Bahse konu iddialarda da böyle olacaktır. Sayın
Yargıtay Başkanı, görevim sebebiyle yakından tanıdığım bir değerli
hukuk adamıdır. Hukukun üstünlüğüne inanan, buna hep vurgu yapan,
velev ki yargı ile ilgili olsa dahi bir hukukçu ve yüksek yargıç
sorumluluğu ile gereğini tayin ve takdir edecek olan saygın bir
kişidir. O nedenle konuların, iddiaların, olayların, bu nezaket ve
inanç içerisinde kamuoyunca değerlendirilmesi gerektiğine
inanıyorum. Çünkü yargı bizimdir ve bir gün hepimize lazım
olur.''