Çiçek’ten Suriye tepkisi
Abone olTBMM Başkanı Cemil Çiçek, "Suriye’de insanların hangi silahla öldürüldüğünün münakaşasını yapanlar, aynı zamanda bu teknolojiyi öldürenlere...
TBMM Başkanı Cemil Çiçek, "Suriye’de insanların hangi silahla
öldürüldüğünün münakaşasını yapanlar, aynı zamanda bu teknolojiyi
öldürenlere verenlerdir" dedi.
Meclis Başkanı Çiçek, Irak Ulusal Meclis Başkanı Usame Nuceyfi ile
görüştü. Görüşme sırasında Meclis Başkanı Çiçek, iki ülkenin ortak
tarihi ve inanç değerleri olan kardeş ülkeler olduğuna dikkat
çekerek Irak halkının huzurunun, istikrarının, güvenliğinin ve
refahının artmasını temenni ettiklerini vurguladı.
Komşu ülkeleri bitişik apartmanlara benzeten Çiçek, "Komşular
arasındaki ilişkiler ne kadar dostane olursa, komşuda ne kadar
barış, huzur ve istikrar olursa biz de konutumuzda rahat ederiz"
diye konuştu.
Çiçek, bölgede yürek yakan gelişmeler olduğuna dikkat çekerek
şunları dedi:
"Yüzlerce insan hayatını kaybediyor. Ölen de Müslüman öldüren de
Müslüman ve birbirlerini ’Allahu ekber’ diyerek öldürüyorlar. Bu
asla kabul edilemez bir husustur. Bunu ne dinimiz ne peygamberimiz
ve ne bu dinin alimleri emrediyor. Barış, esenlik dini olarak
benimsediğimiz İslam dini, bu üzücü olaylarla tüm dünyada başka
türlü anlaşılıyor ve terörle özdeşleşmiş bir din gibi algılanıyor.
Bundan istifade eden de başkaları oluyor. Elbette başkalarını
suçlayarak buna çözüm bulamayız. Birbirimizi kucaklayarak, istişare
ederek çözüm bulabiliriz. Bölgemizdeki çatışmaları mazur, makul
görmek, anlayışla karşılamak mümkün değildir, doğru da değildir. Bu
noktada parlamentolara önemli sorumluluklar düşüyor. Her türlü
sorunu diyalog ve barış yoluyla çözeceğiz. Onun dışındakiler çıkmaz
yol ve yöntemlerdir. Sorunu çözmek daha da derinleştirir. Birlikte
yapacağımız bir çok iş var."
Nuceyfi ise iki ülke arasındaki akrabalık bağları olduğuna dikkat
çekerek bölgenin barış ve istikrar içinde bulunması gerektiğini
ifade etti. İki ülke arasındaki ilişkilerin biraz gerilemeye tanık
olduğunu belirten Nuceyfi, "Ancak bugün sayın Başbakan Erdoğan ile
yapmış olduğumuz görüşmede, iki ülke arasındaki ilişkilerin tekrar
rayına, normal seyrine döndürmek için anlaşmaya vardık. Irak
Başbakanı Maliki’nin Türkiye ile ilişkilerin normal seyrine
döndürülmesi, sorunların çözülmesi, yeni ufukların açılması
isteğini sayın Başbakan Erdoğan’a ilettim. Sayın Başbakan da bu
hususu kabul ettiler. Yakın bir sürede karşılıklı ziyaretler
gerçekleşecektir ve kısa süre sonra Irak Dışişleri Bakanı’nı
Türkiye’ye davet edecektir. İki ülkenin, bölgede istikrarı ve
barışın sağlanması için ortak sorumluluğu vardır. Suriye’de olup
bitenler yüreklerimizi kanatmaktadır. Komşu ülke olarak bizi de
etkilemektedir. Bütün var olan yollarla Suriye’de barış ve
istikrarın gerçekleştirilmesi için çaba harcamalıyız. Suriye’deki
iç savaş, düşmanlarımız tarafından belli bir tertip sonucunda bizim
ülkelerimize de sirayet edebilir. Dünyada kimyasal silahların
kullanılmasına karşı girişimler yapmacık bir gösteriydi. Yüz bin
kişi ölürken hiç sinirlenmediler, bin kişi kimyasal silahla ölünce
tepkilerini dile getirdiler. Onların amacı Suriye’de ölümlerinin
durdurulması değil, Suriye’nin elinde bulunan kimyasal silahların
alınmasıdır. Barışçıl çözüm Suriye’de demokrasiye yol açabilir.
Suriye halkında seçme fırsatını tanınması gerekir" diye
konuştu.
İran’a da önümüzdeki günlerde bir ziyarette bulunacağını kaydeden
Nuceyfi, iki ülke arasındaki su sorunun önemine de dikkat çekerek,
bu sorunu çözülmesinin iki ülke arasındaki engelleri kaldıracağını
ve ilişkileri de rayına oturtacağını ifade etti.
Meclis Başkanı Çiçek, Irak’ın ve Suriye’nin toprak bütünlüğünün
önemli olduğunu vurgulayarak Irak ile olan ilişkilerdeki bir miktar
durgunluğun mutlak suretle aşılması gerektiğini söyledi.
Öncelikle akan kanın durması gerektiğini kaydeden Çiçek, şöyle
devam etti:
"Bölgemizde izahı zor, kabulü hepten zor gelişmeler yaşanıyor. Ölen
insanlar değil hangi silahla öldürüldüğü öne çıktı. Suriye’de
insanların hangi silahla öldürüldüğünün münakaşasını yapanlar, aynı
zamanda bu teknolojiyi öldürenlere verenlerdir. Keçi can derdinde
kasap et derdinde. Çocukların, kadınların, yaşlıların öldükten
sonra topla tüfekle ya da kimyasal silahla ölmesi ne fark eder? Bu
tartışmalar öyle bir noktaya geldi ki; topla, tankla en ağır
konvansiyonel silahla öldürebilirsiniz, biz işin o kısmına
karışmayız ama kimyasal silah kullanma. Bu, ölenlere
saygısızlıktır. Bu dramın ortan kalkması ve akan kanın durması
gerekiyor. Öncelikle bu durumu kabul etmemiz gerekiyor ondan sonra
nasıl çözeceksek yakın işbirliğine girmeye ihtiyaç var. Bu
kargaşadan en fazla zarar gören ülkeler arasında geliyoruz. Komşu
ülkelerde kamplarda yüz binlerce insan var. Bu işleri karıştıran
ülkelerin en ufak şekilde bu sıkıntıların ortadan kaldırılması
noktasında çok fazla katkıları da yok. Müslümanlar olarak aklımızı
başımıza almanın zamanı geldi, geçiyor. Hep de bizim ülkelerimizi
karıştırıyorlar. Allah aklı Hans’a verdi de Hasan’dan esirgemedi.
Akıl bizde de var ama yeteri kadar kullanamıyoruz."
İran’a kendisin de bir ziyaret gerçekleştireceğini hatırlatan
Çiçek, bir araya gelip konuşmanın faydasına dikkat çekti.
(İHA)