Çiçek'ten IMF'ye rest
Abone olAdalet Bakanı Çiçek, batık banka alacaklarını tahsilini hızlandıran tasarıya IMF'den gelen 'değiştirin' talebine, tepki göstererek "IMF'nin değil bizim dediğimiz olacak\
Sahip oldukları bankaların kaynaklarını hortumlayanların,
götürdükleri parayı geri ödemelerini sağlayacak yeni Bankalar
Kanunu Tasarısı, bugün TBMM Adalet Komisyonu'nda ele alınacak
Adalet Bakanı Cemil Çiçek, Bankacılık Kanunu'na gelen eleştiriler
konusunda sert konuştu. Kanunda IMF'nin itirazları doğrultusunda
değişiklik yapıldığı yönündeki haberler tepki gösteren Çiçek,
"IMF'nin dediği olmaz. Bizim dediğimiz olacak ve bu kanun çıkacak"
dedi. VATANDAŞIN PARASINI ALMAK İstanbul Sanayi Odası'nın Meclis
Toplantısı'nda da konuşan Çiçek, Bankacılık Kanunu'nda yapılacak
değişiklikle ilgili amaçlarını açıkladı. Çiçek, “Bizim yapmak
istediğimiz şey TMSF'ye devredilmiş olup da vatandaş olarak
ödediğimiz paraları geri almak. Sadece TMSF'ye devredilen batık
bankalarla sınırlı olacak. Yasa değişikliğinin özü budur. Biz bu
özü koruruzî dedi. Türkiye'de yapılan yolsuzluklar karşısında
yargının yetersiz kaldığını vurgulayan Çiçek, sonuçta vatandaşta
'çalacaksan büyük çalacaksın yapanın yanına kâr kalıyor' kanaati
oluştuğunu kaydetti. Çiçek, “Bu ülkede hukuk devleti lazımdır,
yapanın yanına kar kalmamalıdır, bunun gereği neyse hükümetlerin
yapması lazım deniliyor. Biz de bunu yapmaya çalışıyoruz, aklımızın
erdiği, gücümüzün yettiği kadarî dedi. YOLSUZLUKLA MÜCADELE Çiçek,
Türkiye'nin önünün açılıp açılmamasının doğrudan doğruya yargının
sorumluluğunda olduğunu bildirdi. Çiçek şunları söyledi:
“Türkiye'nin önünün açılıp açılmaması AB noktasında büyük ölçüde
yargının bundan sonraki tutumuna, davranışına ve vereceği kararlara
bağlıdır. Bir tek kararla Türkiye'nin itibarını zirveye
çıkarabilir, bir tek kararla da Türkiye'nin uzun bir süre dışarıda
ve içeride tartışır hale getirebilir. Bugün Türkiye'de yargı sorunu
bulunduğunu, yolsuzluğun diz boyu olduğu ve kara leke olarak
Türkiye'nin önüne geldiği bir ortamda kimsenin gelip parasını bu
ülkeye koymak istemeyeceğini ifade eden Çiçek, “Yolsuzluğun
üstesinden gelmenin birinci şartı yolsuzluğun parçası olmamak. bu
siyasetçiler için de geçerli. Yolsuzluğun parçası olanlar
yolsuzlukla mücadele edemezler.'' şeklinde konuştu. Siyasetçilerin
yargı ve hukuk devletine yeterince önem vermemesini eleştirerek,
“Türkiye'de yargı hizmet dışı kabul edilen, hizmet edilmese de çok
fazla mahsuru olmayacak bir alan olarak kabul edilmiştir. Onun için
de böyle ayaklar altındadırî diye konuştu. Yasa tasarısı neler
getiriyor? * El konan bankaların yönetim ve denetimini elinde
bulunduran ortakların kendi lehlerine kullandıkları her türlü banka
kaynakları, yakınlarına ve muvazaalı olarak 3. kişilere
aktardıkları her türlü mal, hak ve alacaklar, başkaca bir işleme
gerek olmaksızın kanunen Hazine'ye intikal etmiş sayılacak. *
Bankacılık suçları, 4200 sayılı Karaparanın Aklanması Hakkında
Kanun kapsamına alınacak. * Bankalara ilişkin Hazine alacağı
açılmış ve açılacak her türlü davalara adli tatilde de bakılacak.
Davalar hızlanacak. * Bankacılık suçlarıyla ilgili hiçbir konu
"devlet sırrı" kapsamına girmeyecek. * Hortumculara verilen cezalar
artırılacak. 10 yıldan 20 yıla kadar ağır hapis ve 50 milyar
liradan 200 milyar liraya kadar ağır para cezası verilebilecek.
Ayrıca, meydana gelen zararın Hazine alacağı olarak müteselsilen
ödenmesine karar verilecek. * Bankacılık suçlarında Cumhuriyet
savcılarının yetkileri artırılacak. * Sorumluların boşanmış veya
dul eşlerinin, diğer kan ile kayın hısımları ve üçüncü kişilerin
mülkiyeti ve tasarrufuna geçirilmiş bulanan bütün mal, sınırlı ayni
veya şahsi hak ve alacaklar hakkında da tüm banka hesaplarının
dondurulması, tasarruf yetkisinin kaldırılması, zapt, ihtiyati
tedbir kararlarının alınması ve diğer kanuni sınırlamaların
getirilmesi Sulh Ceza Mahkemesinden veya yargılama sırasında
görevli mahkemeden talep edilebilecek. * Bu kanundan kaynaklanan
banka, Fon ve Hazine alacaklarına ilişkin dava ve takiplerde
zamanaşımı süresi, 20 yıl olacak. Kaynak: D.B. Tercüman