Çiçek: Tüpraş kararı herkesi bağlar
Abone olDanıştay'ın Tüpraş'la ilgili verdiği kararı değerlendiren Cemil Çiçek, 'Tüpraş kararı yargı kararı olması hasebiyle herkesi bağlar' dedi.
Adalet Bakanı Cemil Çiçek, Danıştay’ın TÜPRAŞ’a ilişkin kararını
henüz görmediğini, görmeden bir şey söyleyemeyeceğini belirterek,
"Yargı kararı olması hasebiyle herkesi bağlar. Herkesin uyması
gerekir" dedi. Çiçek, bakanlık makamında gazetecilere, Türk Medeni
Kanunu ile Nüfus Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı
Taslağı hakkında bilgi verdi, soruları yanıtladı. Türkiye’nin
Avrupa Birliği sürecinde müzakere safhasına geldiğini belirten
Çiçek, çok değişik kanunlarla ilgili taramaların başladığını
hatırlattı. Bu sürecin sağlıklı işlemesi için Reform İzleme Grubu
oluşturulduğunu ifade eden Çiçek, bu grubun çalışmalarında,
özellikle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Türkiye
aleyhine verdiği kararların gereğinin yerine getirilip
getirilmediğinin gündeme geldiğini söyledi. AİHM’in Türkiye
aleyhine kadının soyadı ile ilgili bir kararı olduğunu anımsatan
Çiçek, önceki yasalara göre kadının evlendiğinde kocasının soyadını
alma mecburiyeti olduğunu, sonradan bu yasada değişiklik
yapıldığını ve artık kadının kızlık soyadını da taşıyabildiğini
anlattı. Çiçek, ancak, AİHM’de açılan bir davanın konuyla ilgili
Türkiye’nin aleyhine sonuçlandığını, "kadının kocasının soyadını
alma mecburiyetinin, sözleşmenin ihlali kabul edildiğini" bildirdi.
AİHM’in, kadının, kocasının soyadının önünde kendi soyadını da
taşımasını yeterli bulmadığını ifade eden Çiçek, söz konusu davada,
üçlü bir sistemin söz konusu olduğunu kaydetti. ÜÇÜNCÜ BOYUT Yasada
yaptıkları yeni düzenlemenin de bu mahkeme kararının gereğini
yerine getirmek için yapıldığını vurgulayan Çiçek, şunları
kaydetti: "Şu ana kadar Türkiye’deki kadınlarımızın kazanmış olduğu
hakların gerisine kesinlikle gidilmesi söz konusu olamaz. Evlenen
bir bayan kocasının soyadını alabilir, kocasının soyadının önüne
kendi soyadını da koyabilir. Bundan geriye gidilmesi kesinlikle söz
konusu olamaz. Acaba, bunların yanı sıra üçüncü bir boyut olarak,
üçüncü bir alternatif kendi kızlık soyadını da müstakil olarak
alabilir. Düzenleme bu yönde gelişmektedir. Bunun hukukumuza ve
sosyal hayata yansımaları var. Bizim tartıştığımız konu burasıdır.
Yoksa kadın ya kocasının soyadını alacak, ya kendi soyadını
taşıyacak. Üçüncü bir ihtimali ortadan kaldırmaya yönelik bir
çalışma değildir." Bütün meselenin, doğacak çocukların soyadı
durumunun ne olacağından kaynaklandığını belirten Çiçek, "evli ve
kocasının soyadını alan bir kadının, daha sonra boşandığı, ancak
boşandıktan sonra çocuğunun meydana geldiğini ve çocuğun soyadının
ne olacağı" örneğini verdi. HUKUKA VE SOSYAL HAYATA YANSIMALARI
Bunun bir tartışma konusu olduğunu söyleyen Çiçek, bir de kocasının
soyadının önünde kendi soyadını da taşıyan kadının ayrılmaları
halinde bunun hukuka ve sosyal hayata yansımalarının tartışıldığını
anlattı. Bu konuyla ilgili herkesten teklif beklediklerini,
çalışmanın taslak halinde bile olmadığını kaydeden Çiçek, ilgili
birimlerle konunun tartışıldığını, önümüzdeki hafta bir iç
değerlendirme yapacaklarını söyledi. Bunun ardından diğer
kesimlerin de görüşlerini alarak taslağı tartışmaya açacaklarını ve
ondan sonra TBMM’ye sevk edeceklerini bildiren Çiçek, şöyle devam
etti: "Şu anda yapılan, AİHM kararının gereğini hukukumuza ne
ölçüde yansıtma imkanımızı var, bunun arama tarama
çalışmalarımıdır. Şu an kadın kocasının soyadını kullanabileceği
gibi kocasının soyadının önünde kendi kızlık soyadını da
kullanabilmektedir. Bunu ortadan kaldıran bir düzenlemeyi ben
şahsen tasvip etmem. Öyle bir düşence kesinlikle yok. Onun ötesinde
üçüncü bir ihtimal, ki davanın konusu da budur, evlenen bayan,
kocasının soyadını almadan, kendi kızlık soyadını taşıyarak evlenme
akdi gerçekleştiği takdirde bunun hukukumuza, sosyal hayatımıza
yansımaları üzerinde daha çok çalışıyoruz." DOKUNULMAZLIKLAR Adalet
Bakanı Çiçek, dokunulmazlıkların kaldırılmasına yönelik bir soru
üzerine, Anayasa değişikliğinin TBMM’nin işi olduğunu belirterek,
konunun gündeme gelmesi halinde, gerekli fikri katkıyı vermeye
hazır olduklarını bildirdi. Türkiye’de birçok kişinin yargılama
açısından ayrıcalıkları olduğunu vurgulayan Çiçek, "Bundan en fazla
şikayet eden de biziz. Bugün Cumhuriyet savcıları, ayrıcalıklar
nedeniyle birçok soruşturmayı yapmakta zorlanmaktadır. O
ayrıcalıkların yargı açısından da ne kadar sakınca çıkardığını hep
beraber gördük" diye konuştu. Çiçek, geçmişte Anayasa
değişikliklerinin uzlaşma yoluyla çıkarılması için TBMM’de bir
Uzlaşma Komisyonu kurulduğunu anımsattı. Partilerin TBMM’deki
sandalye dağılımına bakılmaksızın eşit üyelerden oluşan komisyonun
oybirliği ile karar aldığını anlatan Çiçek, şunları söyledi: "3
seneden beri bunu müteakip defalar dile getirmiş olmama rağmen, CHP
bu komisyona üye vermedi. Bunu gündem maddesi olarak kabul
edebiliyorlarsa önemli bir adımdır, önemli bir gelişmedir. Uzlaşma
komisyonuna üyelerini verirler, burada bir çalışma yapılır. Türkiye
de zaman zaman yaşadığı tartışmalardan kurtulmuş olur." Danıştay’ın
TÜPRAŞ’a ilişkin kararının sorulması üzerine Çiçek, kararı
görmediğini, görmeden bir şey söyleyemeyeceğini belirterek, "Yargı
kararı olması hasebiyle herkesi bağlar. Herkesin uyması gerekir"
dedi.