Çiçek eski siyasileri eleştirdi

Adalet Bakanı Cemil Çiçek, ''Elimize sahip olsaydık bugün IMF kapısında müzakere yapar hale gelmezdik'' dedi. Kırşehir'de düzenlenen 40. Esnaf Bayramı törenlerine katılan Çiçek, Askerlik Şubesi Kavşağı'ndan Esnaf Odaları temsilcileri ve temsili ahilerden oluşan kortej ile Kayseri Büyükşehir Belediyesi Mehteran Takımı'nın seslendirdiği marşlar eşliğinde Ahi Meydanı'na kadar yürüdü. Ahi Meydanı'nda devam edilen törenlerde konuşan Çiçek, çağdaş ve modern toplumu, 'kendini bilen, kendini bulan ve kendisi olan toplum' olarak nitelendirdi. ''Otomobili çok olan, elektriği çok kullanan veya bir takım modern araç ve gereçlere sahip olan toplumları, modern ve çağdaş toplumlar olarak anladık'' diyen Bakan Çiçek, işi bu noktaya kadar getiren ve böylesine modern imkanlara sahip olan hiçbir toplumun kendisini inkar ederek bir yere varamadığını ifade etti. Anadolu topraklarında bin yıldır çok büyük bir Türk-İslam medeniyeti kurulduğunu belirten Çiçek, şunları kaydetti: ''Bu medeniyeti kuranların başında bugün huzurunda saygıyla eğildiğimiz ve rahmetle andığımız Ahi Evran olmak üzere Alperenler, Anadolu Evliyaları var. Burada Ahi Evran hemen yanı başımızda, Hacı Bektaş-ı Veli onun yanı başında, Mevlana Celaleddini Rumi, Yunus Emre bu toprağın bağrında. Misafir ettiğimiz bu aziz insanlar bu coğrafyayı bize vatan yapanlardır. Türk kültürünün, Türk medeniyetinin mihenk kilometre taşlarıdır.'' ''KENDİNİ BİLMEDEN BİR YERE VARMAK MÜMKÜN DEĞİL...'' Bakan Çiçek, gençlerin Victor Hugo'yu, Balzac'ı öğrendiklerini, ancak Ahi Evran-ı, Hacı Bektaş Veli'yi, Mevlana'yı, Yunus Emre'yi Taptuk Emre'den ne kadar haberdar olduklarını bilmediğini ifade etti. ''Mahdul Kulu, Şah Kulu, Ali Şir Nevai, Kaşgarlı Mahmut...Bunları bilemeden çağdaşlaşacağımızı zannettik. Ama olmadı, olmuyor'' diyen Bakan Çiçek, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Çünkü, kendini bilmeden, kendini bulmadan, kendine dönmeden bir yere varmak mümkün değil. Vardığımız yerde de yeteri kadar itibar görmemiz mümkün değil. Bunların bedellerini acı acı ödeyerek buraya geldik. Eğer kendimizi bilseydik, kendimizi bulsaydık belki de bugün adına bayram yaptığımız Ahi Evran-ı özümseyebilseydik, elimize sahip olur, dilimize sahip olur, belimize sahip olurduk. Sahip olur da ne olurduk. Elimize sahip olsaydık namerde muhtaç olmazdık. Devlet hazinesine bu kadar namert el uzanmazdı. O zaman esnafa da, çiftçiye de verecek para olurdu. Bakın bir tek bankadan giden para 6 milyar dolar, bankalardan giden toplam para 77 milyar dolar. Ben bunları söylerken belki bu miktarda artmıştır. Elimize sahip olsaydık bugün IMF kapısında müzakere yapar hale gelmezdik. Dilimize sahip olmadık. Birbirimizi hep kırdık, incittik. Bunu siyaset adına yaptık, ideoloji adına yaptık. Her şeyi kırıp döktükten sonra da tekrar bir araya gelip, bu memleketin birliğe ihtiyacı var dedik. Birliği temin etmenin yolu evvela kırıp dökmemektir. Dilimize sahip olmaktır.'' ''AVRUPA'YA VERECEĞİMİZ FAYDA... Başta Ahi Evran olmak üzere bu coğrafyayı vatan yapan bu insanların ortaya koyduları ilkelerin bugün batı medeniyetinin değerleri olarak tekrar Türkiye'ye getirilmeye çalışıldığını ifade eden Çiçek, sözlerine şöyle devam etti: ''Avrupa'nın ve medeni dünyanın karanlıklar içinde yaşadığı 12'inci ve 13'üncü yüzyılda, engizisyonlar, aforozlar, bir devlet adaleti olarak tecelli ettiği dünyada, onlar, hoşgörüyü, sevgiyi, kardeşliği, bilimi, akılı Kırşehir'den başlamak üzere bütün insanlara armağan etmişlerdir. Bu toprakta eser ve iz bırakmış ne kadar insan varsa, bunları hem anacağız, nesillerimiz, gençlerimiz bunları öğrenecek. Hem de anlayarak hayat tarzı haline getireceğiz. Bunları yaparsak emin olun AB'nin kapısı daha çabuk açılacaktır. Bilesiniz ki, bu milletin Avrupa'ya katacağı değerleri, Avrupa'ya vereceği faydayı, dünyada hiç bir ülkenin sağlaması mümkün değildir.'' Bakan Çiçek, ayrıca Kırşehir'e Ahi Üniversitesi kurulması için de elinden gelen desteği vereceğini anlattı. TBMM Başkan Vekili Nevzat Pakdil de konuşmasında, AB ile müzakerelere başlamaya çok az bir süre kala Türkiye'nin Avrupa'ya katacağı çok güzel değerler olduğunu kaydetti. Törende, Kırşehir Valisi Selahattin Hatipoğlu, Anayasa Mahkemesi Başkanı Mustafa Bumin ve Adalet Bakanı Çiçek'e plaket verdi. Etkinliklerde kalfalıktan uzaklığa geçişi simgeleyen 'şed kuşatma' töreni yapıldı; Hacıbektaş Semah Topluluğu ve Konya Tasavvuf Müziği Topluluğu sema gösterisi sundu.