Çiçek Çankaya hesabı mı yapıyor?
Abone olErmeni konferansı öncesinde şimşekleri üzerinde toplayan Cemil Çiçek net konuştu. Cemil Çiçek, "Cumhurbaşkanlığı hesabı yapıyor" iddialarına açıklık getirdi.
Adalet Bakanı Cemil Çiçek, kendisi için ‘cumhurbaşkanlığına
oynuyor’ söylentisi çıkaranların AK Parti’ye tuzak kurmaya
çalıştığını söyledi.
Partisiyle herhangi bir sorunu olmadığını vurgulayan Çiçek, “Benim
o taraklarda bezim yok. Kimse bu tuzağa düşmesin. Partimin birliği,
bütünlüğü için her türlü fedakârlığa hazırım. Parti ve hükümete
rağmen iş yapmam.” dedi. Bakan Çiçek, Boğaziçi Üniversitesi’nde
yapılmak istenen Ermeni Konferansı için söylediği “Bu, Türk
milletini arkadan hançerlemektir.” ifadesinin de fikir özgürlüğü
kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini ifade etti.
Cemil Çiçek’in 2007’deki seçimlerde cumhurbaşkanı olabilmek için
TCK görüşmeleri sırasında partisinden farklı bir tavır sergilediği
iddia edilmişti. Zaman’ın sorularını cevaplayan Adalet Bakanı, bu
iddiaların dedikodu olduğunu belirtti.
AK Parti’den rahatsız olan çevrelerin partiyi karıştırmak
istediğini anlatan Çiçek, cumhurbaşkanlığı seçimi yaklaştıkça
benzer girişimlerin artacağını kaydetti. Geçmişte ANAP’a yapıldığı
gibi ‘fitne fücur’ yöntemiyle partiyle hesaplaşmak isteyenler
bulunduğuna dikkat çeken Cemil Çiçek, “ANAP tecrübesini yaşamış
insanım. ANAP’ı bu yolla paramparça ettiler. Kimse bu tuzaklara
düşmesin. Ülkenin istikrarına, partinin birlik ve bütünlüğüne zarar
verecek davranış içerisinde olmam. Olanları görürsem de uyarırım.
Bunu yapanlar ülkeye zarar verir. Bu konuda her türlü fedakârlığı
yapmaya hazırım.” şeklinde konuştu. AK Parti’nin doğusu ve
batısıyla ülkenin her yerinde kendini hissettiren tek siyasi parti
olduğunu belirten Hükümet Sözcüsü Çiçek, yakalanan istikrarın
önemine dikkat çekti. Siyasi kadroları yıpratma amaçlı dedikodulara
kulak asılmaması gerektiğini ifade eden Çiçek, sözlerini şöyle
sürdürdü: “Türkiye’de tam kapasite çalışan nadir sektörlerden biri
dedikodu sektörüdür. Dedikodu ile heba edilecek ne vaktimiz ne
kadromuz var. Ülkenin AK Parti’ye ihtiyacı var. Türkiye’nin 10 tane
Tayyip Erdoğan’ı yok. TCK’da özellikle din ve vicdan hürriyetine
ilişkin düzenlemelerde parti karşıtı bir tavır takınmam söz konusu
olamaz. Başbakan Erdoğan’ın huzurunda yapılan toplantılarda herkes
fikrini ortaya koydu, konu enine boyuna tartışıldı. Partiye rağmen
bir şey yapmam. Toplumun farklı kesimlerinin farklı beklentileri
var. Herkes, sorunlarını TCK içerisinde çözmek istiyor. Böyle bir
beklenti doğru değil ve tek başına TCK’daki düzenlemeler yeterli
olamaz.”
Geçmişte siyaset yaptığı ANAP tecrübesinden örnekler aktaran Cemil
Çiçek, 1987 yılından sonra partili milletvekillerinin ‘milliyetçi,
muhafazakâr ve liberal’ gibi ayırımlara tabi tutulduğunu
hatırlattı. Çiçek, kendisinin de içinde bulunduğu ‘18 Türk Büyüğü’
yakıştırmasına atıf yaptı: “Ben o anketi doldurmamıştım. Çok saygı
duyduğum rahmetli Turgut Özal’ın takdiri idi. Bugün o 18 isim
arasında siyasette sadece ben varım. ‘Siyasette dolmuşa binmem’
dedim. O gün de söyledim, bugün de. Benim o taraklarda bezim yok.”
ANAP’ın merhum lideri Turgut Özal, cumhurbaşkanı olmaya karar
verdikten sonra parti içerisinde öne çıkan 18 ismin yer aldığı bir
anketi milletvekillerine dağıtarak kimi genel başkan görmek
istediklerini sormuştu. “18 Türk Büyüğü” olarak anılan bu isimler
arasında Mesut Yılmaz, Mehmet Keçeciler, Ekrem Pakdemirli ve
Lütfullah Kayalar’la birlikte Cemil Çiçek de vardı. Adalet Bakanı,
sık sık gündeme gelen erken seçim söylentilerinin istikrara zarar
verdiği düşüncesinde. Başbakan Erdoğan’ın “ihanet” olarak
nitelendirdiği erken seçim konusunda, Cemil Çiçek şu
değerlendirmeyi yapıyor: “Seçim için sebep de yok, gerek de. Seçimi
halka izah etmemiz mümkün değil. Seçimi dillendirmek en azından
istikrar için sakıncalı. Seçim, mermiden çıkan namlu gibidir. Bunu
telaffuz ettiğiniz zaman işler yavaşlar. Bürokrasi, iş dünyası
herkes etkilenir.”
Benim sözlerim de fikir özgürlüğüne girer Adalet Bakanı Cemil
Çiçek, Boğaziçi Üniversitesi’nde yapılmak istenen Ermeni sorunu
konferansına ilişkin sert açıklamaları ile de gündeme geldi.
Çiçek’in, “Bu, Türk milletini arkadan hançerlemektir.” sözlerinden
sonra konferans iptal edildi. Sözlerinin arkasında duran Cemil
Çiçek, Avrupa Birliği ile ilişkilerin yara alacağına da inanmıyor:
“Benim çıkışım AB’ye niye olumsuz etki yapsın ki? Sözlerim, fikir
özgürlüğü kapsamında değerlendirilmeli. AB’nin başkenti Brüksel’de
‘Türkler soykırım yapmamıştır’ demeyi suç haline getiren yasa
hazırlanıyor. Bunu söylemek serbest de, karşı çıkmak mı suç? Bu da
fikir özgürlüğüdür. Ben siyaset adamıyım, benim de fikrim, düşüncem
var. Bunları ortaya koymam gerekiyor.”
CHP’yi kandırmadık Meclis özgürdür TCK’da yapılan değişiklikle
izinsiz eğitim kurumu açanlara verilecek cezalarda indirim yapıldı.
Bu düzenleme, CHP tarafından sert sözlerle eleştirildi.
Kandırıldıklarını savunan anamuhalefet lideri Deniz Baykal, AK
Parti’yi mutabakatı bozmakla suçladı. Adalet Bakanı Çiçek,
eleştirilere şu karşılığı verdi: “Parlamento’nun tasarrufudur.
Meclis benim emrimde değil, ayrı bir güç. Unutulmasın ki bu Meclis,
1 Mart tezkeresini de kabul etmedi, gönderdiğimiz bazı tasarıları
değiştirdi.”
Haber: Ömer Şahin - Murat Aydın
Kaynak: