Çiçek, Ağca için düğmeye bastı
Abone olAğca'nın tahliyesi hukukçuların bile kafasını karıştırdı. Farklı açıklamalar ve itirazları dikkate alan Adalet Bakanı Çiçek elindeki tek yetkisini kullanma kararı aldı.
Adalet Bakanı Cemil Çiçek, yazılı emirle Ağca'nın tüm suçlarının
birleştirileceği dosyayı incelenmesi ve infaz süresinin
hesaplanması için Yargıtay'a gönderecek. Çiçek tahliye kararının o
kişiye bir şu aşamada bir şey kazandırmadığını daha önceleri de
tahliye edilen kişilerin tekrar cezaeavine girdiğini hatırlattı.
Adalet Bakanı Cemil Çiçek, ''Konunun (Mehmet Ali Ağca'nın tahliye
olması) bütün yönleriyle ve bütün mevzuat açısından, İnfaz Hukuku
ile ilgili değerlendirilmesi ve yazılı emir yoluyla Yargıtay
incelemesine gönderileceğini belirtmek istiyorum'' dedi. Bakan
Çiçek, Atatürk Havalimanı'nda yaptığı basın açıklamasında Mehmet
Ali Ağca'nın tahliyesine ilişkin süreç hakkında ayrıntılı bilgi
verdi. Konunun hassasiyetinin bilindiğine işaret eden Çiçek,
şunları söyledi: ''Türkiye'de başkalarına örnek olması açısından da
konunun bir defa daha incelenmesi gerektiği söz konusu olacaksa da,
bir defa daha incelemekte ben şahsen hiçbir mahsur görmüyorum. İç
hukukumuz bakımından geriye bir tek kanun yolu vardır. Çünkü
müdahil vekili itirazda bulunmuş, itirazı reddedilmiş. Dolayısıyla
geriye; olayın karmaşıklığı nedeniyle, yurtdışındaki geçtiği
sürenin yeni baştan hesaplanması, Türkiye'deki tüm dosyalar ve
aradan geçen süre içerisindeki değişiklikler de hesaba katılarak
bir defa daha bu hesaplamanın mevzuat açısından, yattığı süreler
açısından şahsen gözden geçirilmesinde Adalet Bakanı olarak elimde
bir tek imkan var, o da yazılı emir yoluna gitmektir. Savcı
arkadaşlarımız, dosyayı bir defa daha bu açıdan inceleyip bana
gönderecekler. Ben de en kısa sürede, belki önümüzdeki hafta
içerisinde yazılı emir yoluna gitmek suretiyle, konunun bütün
yönleriyle ve bütün mevzuat açısından, İnfaz Hukuku ile ilgili
değerlendirilmesi ve yazılı emir yoluyla Yargıtay incelemesine
gönderileceğini belirtmek istiyorum.'' -HUKUKİ SÜREÇ- Bakan Çiçek,
Ağca olayındaki hukuki sürece de işaret ederek, açıklamasını
mahkeme kararlarına dayanarak yaptığını vurguladı. Adalet Bakanı
Çiçek, şunları kaydetti: ''Kendi şahsi görüşüm değil. Neticede bir
yargı işlemi söz konusu olduğu için doğru ya da yanlış, isabetli
buluruz ya da bulmayız, ama netice itibariyle yargı kararlarına
dayanarak bunları yapmak gerekmektedir. Merhum Abdi İpekçi'nin
öldürülmesi olayı da dahil bugün tahliye edilen kişinin karıştığı
olaylarla ilgili olarak bir karmaşık süreç yaşanmıştır. Dosya ya da
dosyalar muhtelif yargı kademelerine gidip gelmiştir.'' Kayıtlara
göre, bugün tahliye edilen Ağca'nın Türkiye'de ve yurtdışında
işlediği 5 ayrı suç olduğunu dile getiren Bakan Çiçek, sözlerini
şöyle sürdürdü: ''Bunlardan bir tanesi, Abdi İpekçi'nin öldürülmesi
olayıdır. Bundan dolayı Askeri Mahkeme'de idam cezasına mahkum
edilmiş, daha sonra Türkiye'de mevzuattan idam cezası kaldırıldığı
için Üsküdar Ağır Ceza Mahkemesi'nce 28.11.2002 tarih ve 2002'ye
379 sayılı kararla müebbet ağır hapis cezasına çevrilmiştir.
İkincisi, yurtdışında Papa suikastı olarak bildiğimiz olaydan
dolayı mahkumiyeti var. Üsküdar 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2005'e
526 esas 213 sayılı kararıyla aynen şöyle deniliyor, 'Hükümlünün
Vatikan eski başkanına yönelik öldürmeye teşebbüs suçundan dolayı
20 yıl hapis cezasıyla cezalandırıldığı ve bu süreyi kesintisiz
olarak yurtdışında cezaevinde geçirdiği dosya içerisindeki
belgelerde anlaşılmıştır'. Bir de Papa suikastı nedeniyle
mahkumiyeti var. Üçüncüsü, Türkiye'de işlediği 2 gasp suçundan
dolayı mahkumiyet kararı var. Bunlar Kadıköy Ağır Ceza
Mahkemesi'nde verilmiştir. Bir de cezaevinden firar suçu var.''
-ŞARTLI TAHLİYE- Üsküdar 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 16 Aralık 2005
tarihinde verdiği kararda; ''Hükümlünün tüm işlemiş olduğu
suçlardan dolayı Türkiye'de cezaevinde yatması gereken süre 36
yıldır. 36 yıllık süre içerisinde gözaltında tutulduğu, tutuklu
kaldığı, hükümlü olarak cezaevinde geçirdiği süre bundan mahsup
edilecektir'' denildiğini anlatan Cemil Çiçek, şöyle dedi: ''Ayrıca
4616 sayılı yasa gereği, bizden evvelki hükümet döneminde
çıkarılmış olan yasa gereği de, 'Af Yasası' olarak bilinir bu, 10
yıl düşürülmesi sonucunda yatması gereken süre 5 yıl 6 ay 27
gündür. Şimdi Üsküdar 3 numaralı Ağır Ceza Mahkemesi'nin bu
kararına bağlı olarak Kartal İnfaz Savcılığı bir müddetname tanzim
etmiştir. Eğer hükümlü cezaevinde belli bir süre İnfaz Hukuku
gereği iyi halle geçirirse, şartlı tahliye hükümlerinin şartlarını
taşıyorsa, bununla ilgili olarak ilgili mahkemeye başvurmak
suretiyle bir karar alır, ona göre tahliye eder ya da etmez. İşte
Kartal İnfaz Savcılığı, Üsküdar Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararına
dayalı olarak 05.1.2006 tarih ve 2005'e 533 sayıyla bunun şartlı
tahliye yönünün 12.1.2006 olarak müddetnamesini tanzim etmiştir.
Şartı tahliyeye, mahkeme karar verdiği için, Kartal 1. Ağır Ceza
Mahkemesi'nin de 05.01.2006 tarih ve 2006'ya 9 sayılı kararıyla
12.01.2006 tarihinde şartlı tahliyenin uygun olacağını dosyayı
incelemek suretiyle karar vermiştir. 09.01.2006 tarihinde müdahil
vekili olarak Sayın Turgut Kazan telgrafla başvuruda bulundu. Bu
hesaplamada yanlışlıklar olabilir düşüncesiyle bu telgrafı ilgili
makam, yargı mercii itiraz kabul ederek dosyayı bu defa Kartal 2.
Ağır Ceza Mahkemesi'ne göndermiş. O da, 10.01.2006 tarih ve 2006'ya
10 sayılı kararla Kartal 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nin verdiği kararın
isabetli olduğu yönünde karar vermiştir. Dolayısıyla şu ana kadar
geldiğimiz hukuki süreç budur.''