CIA'dan Ukrayna'ya yardım: PKK lejyoner oluyor

ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) PKK/PYD’yi Ukrayna ordusu için silah altına alıyor. Bu haber RIA Novosti tarafından kaynaklara dayandırılarak yapıldı. Şam'daki askeri-diplomatik bir kaynak RIA Novosti'ye yaptığı açıklamada, ABD Başkanı Joe Biden yönetiminin Ukrayna'daki çatışmanın başarısız gidişatı karşısında, ABD'nin Ukrayna Silahlı Kuvvetleri saflarında savaşmak isteyenleri silah altına almak için ek adımlar attığını söyledi.

Aydınlık'tan Özgür Altınbaş'ın haberine göre CIA’nın Ukrayna Silahlı Kuvvetleri'nin bir parçası olarak savaşmak isteyenleri göndermek için YPG (PKK/PYD) bağlantılı aşiretlerin liderleriyle görüştüğü öğrenildi. PKK/PYD’lilere teklif edilen aylık maaşın 2 bin dolar olduğu kaydedildi.

ABD üssünde terör eğitimi

Rus resmi ajansına konuşan kaynak, Mayıs ayı sonunda haber ajanslarının Rus Dış İstihbarat Servisi'ne dayandırarak Suriye'deki Et-Tanf üssünün ABD tarafından Rusya'da terör saldırıları yapacak militanları eğitmek için kullanıldığını bildirdiğini hatırlatarak “Bu bilgiyi biraz daha geliştirip tamamlayacağız." ifadelerini kullandı. Kaynak, "Suriye'de bu amaçla CIA'nın Kürt öz savunma birliklerinin temsilcileri ve bazı Arap aşiretlerinin şeyhleriyle aktif olarak görüştüğünü" açıkladı.

‘Kiev ve PKK/PYD’nin kaderi birbirine bağlı’

Vatan Partisi Rusya Temsilcisi Dr. Mehmet Perinçek bölgede kaderleri doğrudan ABD planlarına bağlı olan iki tane temel gücün olduğunu, bunların da Kiev rejimi ve PKK/PYD olduğunu belirtti. Perinçek şu ifadeleri kullandı: “Bu iki gücün kaderi, yaşamı doğrudan ABD planlarına bağlıdır. ABD planları başarısızlığa uğradığı takdirde Kiev’in de PKK/PYD'nin de sonu geliyor demektir. Bununla birlikte bu iki gücün kaderleri birbiriyle de bağlıdır. Burada ne demek istiyoruz? Kiev rejiminin başarısı demek, PKK/PYD'nin Kürdistan hayallerinin başarısına gidecek yolu açmak demektir. Ya da PKK/PYD'nin Kürdistan planının başarısı demek Kiev rejiminin ayakta durması anlamına gelmektedir. Bu yüzden bu iki güç birbirinden asla ayrılamaz. Ve her noktada birlikte hareket edeceklerdir. Dolayısıyla CIA'nın PKK/PYD güçlerini, Ukrayna’ya taşımak istemesi bir tesadüf değildir. Hatırlayacak olursanız Amerikalı paralı askerlerin (lejyonerler) daha önceden Suriye'de PKK/PYD saflarında savaşıp ardından da Ukrayna'da Kiev rejimi adına Rusya’ya karşı savaşmaları da yine bildiğimiz olgulardır. Bu durum çok defa basına da yansımıştır. Bu bakımdan da Türkiye ve Rusya gibi ülkelerin iktidarlarının da kafasını açacak bir durumdur bu.”

‘İki ülke, Ukrayna ve PKK/PYD'yi aynı tehdit olarak görmeli’

Perinçek, “Rusya, Ukrayna rejimini nasıl büyük bir tehdit olarak görüyorsa,

PKK/PYD güçlerini de aynı oranda tehdit olarak görmelidir.” dedi. Ayrıca Türkiye için de “Buna mukabil Ankara da nasıl terör örgütü PKK/PYD’yi bir tehdit olarak görüyorsa Ukrayna rejiminin de aynı şekilde ABD planlarının bir parçası olduğunu ve Türkiye'yi kuşatma projesinin devamı olduğunu anlamalıdır.” ifadelerini kullandı. Ukrayna’ya silah satışına da değinen Perinçek, “Bu çerçevede Bayraktar gibi Ukrayna rejimine yapılan silah yardımlarının PKK/PYD'ye gönderilmekten bir farkı olmadığını Türkiye anlamalı. Aynı şekilde Moskova da PKK/PYD'nin aldığı her nefesin Kiev rejimine bir destek olduğunu ve onlar için bir soluk borusu görevi gördüğünü kavramaladırı.” şeklinde konuştu.

ABD’nin Suriye’deki PKK/PYD çerçevesindeki planların, Ukrayna’daki planlarla bir bütün olduğunu belirten Perinçek, “Kiev rejimi ve PKK/PYD ortak amaçla hareket etmektedir. Bu yüzden Suriye’deki PKK’lıların Ukrayna’da savaştırılmak istemesi bu planın bir parçasıdır.” değerlendirmesinde bulundu.

*Lejyoner ne demek

Lejyoner, kelime manası ile asker ve yabancı uyruklu sporcu anlamlarına gelmektedir. 

İlk yaralı spartaküs ülkeyi savunma görevi 3 aşirete verilmişti(Tatienses, Ramnes ve Luceres). İlk ordu 3 piyade lejyonu ve 3 süvari centuriasından oluşuyordu.

Daha uzaktaki savaşlar başlayınca askerlere maaş verilmeye başlandı. Manipulus bölünmesi uygulanmaya başlandı. Askerler yaşlarına göre sınıflanıyordu. En gençler hastati, sonraki princeps ve en deneyimlileri olan triarii. Hastati ve princeps 1200 kişi, triarii ise 600 kişiydi.

Lejyon taktik birleşimi, her biri iki centuria'dan oluşan manipuluslara dayanıyordu (120 hastati, 120 princeps, 60 triarii). Manipulusların yanına veles(en genç ve yoksullarda oluşan) birliği veriliyordu. Ayrıca lejyon süvari birliğiyle destekleniyordu. Başkomutanlık imperium sahibi bir magistratusun elindeydi. En yoksullar hiçbir zaman askere alınmıyordu. Gaius Marius bunu değiştirdi. Jugurtha'ya karşı askere ihtiyacı olduğu için gönüllülerin hepsini askere aldı.

Alabilecekleri ganimeti düşünen en yoksullar askere yazıldı. Hiçbir şeyleri olmadığı için komutanlarına sıkı sıkı bağlıydılar. Lejyon mevcudu 6000 e çıktı. İmparatorluk döneminde başkomutanlık, imparatoru temsilden ve senato sınıfından olan bir legatus legionis'e verildi.

Augustus lejyondaki süvari sayısını 2 katına çıkardı. İç savaşlardan sonra lejyonlar eyalet isimleriyle anılmaya başlanadı. İtalya'dan artık yeterince gönüllü çıkmıyordu. Eyaletlerde yeterince gönüllü hala vardı. Hizmet sonunda verilen yurttaşlık hakkı, dolgun ücretler, primler ve 20 yıllık hizmet sonunda verilen para (veya toprak) onları orduya çekiyordu. 20 yıllık hizmet sonucu lejyonerler, vetenarus oluyor ve diploma alıyorlardı.

Geç imparatorluk döneminde toplumdaki genel buhran orduyu da etkiledi. Lejyonlar sınırları korumak yerine imparatoru korumakla görevlendirildiler. Lejyonlar herhangi bir ordu birliği durumuna düşüyor ve nemeri adıyla adlandırılıyorlardı. Centuriolar ortadan kalkıyor ve yerine ducenariusve centanarius oluyordu. Son dönemlerde lejyon sayısı 170 çıkmıştı fakat mevcutları sadece 1000 kişiydi.