CIA Diyarbakırı kullandı
Abone olAf Örgütü, Yemenli'nin duyduğu ezan sesini yorumladı: CIA işkencede Diyarbakır'ı kullandı
Uluslararası Af Örgütü, uluslararası terörle mücadele
çerçevesinde CIA ile bağlantılı kullanıldığı iddia edilen
havaalanları arasında Diyarbakır'ı saydı. Af Örgütü raporunda gizli
gözaltı merkezleri bulunduğu iddia edilen ülkeler arasında
Türkiye'nin ismi de geçiyor.
Merkezi Londra'da bulunan Af Örgütü'nün, "Radar'ın Altında: İşkence
ve 'Kaybolmaya' Doğru Gizli Uçuşlar" başlıklı raporunda ABD'nin
uluslararası terörle mücadelesi kapsamında CIA'nın gerçekleştirdiği
"gizli" uçuşlar ve terörle bağlantıları olduğu öne sürülen
kişilerin gizlilik içinde tutulduğu ve sorgulandığı çeşitli
ülkelerdeki merkezler ile ilgili bilgiler veriliyor.
Bu çerçevede Türkiye'nin adının da geçtiği raporda CIA'yla
bağlantılı bin kadar uçuşun "paravan" şirketler aracılığıyla
gerçekleştirildiği, bunların çoğunun Avrupa hava sahasını
kullandığı savunuluyor. 600 kadar uçuşun da ABD hava şirketlerinden
kiralanan uçaklarla yapıldığı kaydedilen raporda, uçakların taşınan
kişilerin "kaybolmadan önce" başka ülkelerin güvenlik servislerince
gözaltına alınarak ABD'ye teslim edildiği ifade ediliyor.
DİYARBAKIR HAVAALANI
Af Örgütü raporunda,
kayıtlarda en çok görülen uçaklardan Gulfstream V uçağının Şubat
2001 ile Eylül 2005 tarihleri arasında 590 kadar uçuşunun kayıtlara
geçtiğine dikkat çekilirken, bu uçağın inip kalktığı çok sayıda
havaalanları arasında Diyarbakır havaalanının adı da geçiyor.
Uçağın Diyarbakır havaalanından iki defa geçtiği iddia ediliyor. Bu
arada, raporda Muhammad El Assad, Muhammad Bashmilah ve Sala Karu
adlı üç Yemenli'nin bir yılı aşkın bir süre tutuldukları "gizli"
merkezin bulunabileceği ülkeler arasında Türkiye de sayılıyor.
Söz konusu Yemenliler'in, tutuldukları merkezde tüm muhafızlar ve
yetkililerin Amerikalı, tercümanların ise ya Arap kökenli ya da
Arapça'yı Amerikan aksanı ile konuşan kişiler olduklarını
söyledikleri kaydedilen raporda, Yemenliler'in namaz saatleri ve
güneşin pozisyonu konusunda verdikleri bilgiler dikkate alarak söz
konusu merkezin Türkiye, Azerbaycan, Gürcistan, Romanya,
Bulgaristan, Arnavutluk veya Makedonya gibi bir ülke de olabileceği
kanısına varıldığı ifade edildi.