CHP'yi Atatürk'ün sözüyle vurdu
Abone olCHP'nin direniş çağrısına tepki gösteren AK Partili Çelik Atatürk'ün bir sözünü CHP'ye uyarladı
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik CHP'nin direniş
çağrısını eleştirdi. "Sokağa çıkıp yürüseler, arkalarında
kendi partilileri bile yürümez büyük bir ihtimalle'' diyen
Çelik Atatürk'ün bir sözünü de CHP'ye uyarladı.
Çelik, ''Cumhuriyet, fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür
nesiller ister. CHP zihniyeti ise fikri statüko, irfanı Ergenekon,
vicdanı Dersim katliamını onaylayan bir zihniyettir"
dedi.
Yüksek yargıyı da eleştiren Çelik, ''yargının demokrasi vermeye
kalkıştığını'' belirterek, ''Bu yargı, önce 12 Eylül olur
olmaz, yüksek yargı başkanının darbeyi yapanların önünde esas
duruşa geçmesinin hesabını verecek, ondan sonra bize demokrasi
dersi verecek'' dedi.
Çelik, Adana'nın Kozan ilçesinde partisince düzenlenen ''İlçe
Danışma Meclisi'' toplantısında konuştu. Çelik, birilerinin,
''Türkiye gelişmiş bir demokrasiye, ileri bir demokrasiye sahip,
bunun değerin bilelim'' dediğini hatırlatarak, şunları söyledi:
''Kuşkusuz, bunun değerini en çok biz biliyoruz. Fakat bugün bunu
söyleyenler, başka ülkelerle Türkiye'yi mukayese ederek bize ders
vermeye kalkanlar, şunu unutuyorlar. Geçmişte eğer AK Parti
iktidara gelmeseydi, AK Parti iktidarıyla birlikte bu
demokratikleşme adımları atılmasaydı, aslında Türkiye'de seçimler
yapılmasına rağmen, Türkiye'nin demokratik standartları, cumhuriyet
standartları o ülkelerden bir gömlek ileride sayılabilirdi.
Sadece şeklen seçimler yapılmasına rağmen, diğer birtakım
demokratik süreçler yerine getirilmesine rağmen, Türkiye'nin
standartlarına baktığınızda, 2002'den önce, bugün Mısır'daki ve
toplumsal olaylarla anılan diğer yerlerdeki uygulamalardan
farksızdı. Şimdi birileri diyecekler ki; bu mukayese edilir mi?
Cumhuriyet Halk Partisi 'ben halkı direnişe çağırıyorum'
diyor. Birilerini direnişe çağırmak için arkasında halk olması
lazım. Sokağa çıkıp yürüseler, arkalarında kendi partilileri bile
yürümez büyük bir ihtimalle.''
27 NİSAN BAŞARILI OLSAYDI MISIR OLURDUK
''Bu halk ne zaman yürürdü?'' diye soran Çelik, şöyle devam
etti:
''Türkiye'de 28 Şubat ve 27 Nisan başarılı olsaydı, asıl o zaman
Mısır'daki yürüyüşler burada olurdu. 28 Şubat süreci başarılı
olsaydı, tasfiye edilmeseydi, kendi kafasına göre bir dikta rejimi
kursaydı, 27 Nisanda verilen muhtıraya karşı başbakanımız,
hükümetimiz ve partimiz dik durmasaydı, 27 Nisan muhtırasıyla
varılmak istenen yer, Türkiye'deki demokrasiyi akamete uğratma
çabası başarılı olsaydı, Türkiye'de öyle bir düzen kurulsaydı, işte
bir gün gelirdi, o düzenin boğuculuğundan kurtulmak için halkımız o
düzene karşı yürüyüşe geçerdi. Dolayısıyla burada mukayeseyi yanlış
yapıyorlar.''
CHP'YE İLGİNÇ BENZETME
Çelik, CHP'ye eleştirisini sürdürdüğü konuşmasında, Atatürk'ün,
''Cumhuriyet, fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür nesiller ister''
sözünü anımsatarak, şunları kaydetti:
''Cumhuriyet, fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür nesiller ister.
CHP zihniyeti ise fikri statüko, irfanı Ergenekon, vicdanı Dersim
katliamını onaylayan bir zihniyettir. Bu zihniyet bize
demokrasi dersi vermeye kalkıyor. Bugün Türkiye'deki bazı olayları
başka ülkelerle mukayese edenler, 'AK Parti diktatorya kuruyor,
Türkiye'de tek adam rejimine doğru gidiliyor' diyenler, kendi
geçmişlerine baksınlar.''
ÖNCE YARGI GEÇMİŞİN HESABINI VERSİN
Çelik'in eleştirilerinden yargı da payını aldı. Çelik, ''yargının
demokrasi vermeye kalkıştığını'' belirterek, ''Bu yargı,
önce 12 Eylül olur olmaz, yüksek yargı başkanının darbeyi
yapanların önünde esas duruşa geçmesinin hesabını verecek, ondan
sonra bize demokrasi dersi verecek'' dedi.
Çelik, şunları kaydetti:
''Bu yargı 27 Nisan'da neden sessiz kaldığının hesabını bu millete
verecek, ondan sonra bize demokrasi dersi verecek. Bunlarla
hesaplaşmadan, bunlarla yüzleşmeden böyle, fikri statüko, irfanı
ergenekon, vicdanı adaletsizlik mantığıyla demokrasi dersi vermeye
kalkarlarsa, o zaman bu millet 'adalet mülkün temelidir' diyen
yüksek prensibin yüksek yargıda temsil edildiğinden şüphe etmekte
haklıdır.
Bugün bir dava 10 sene sürerse, daha sonra suçlu birisi zaman
aşımından dolayı serbest bırakılırsa, bu ülkede adaletin mülkün
temeli olduğuna inanan kalmaz. Adaletsizliğin mülkün temeli olduğu
yerde de zulüm olur. Biz bu zulme karşıyız ve bizim hükümetimiz ve
partimiz milletin hiçbir alanda zulüm görmemesi için elinden gelen
her iradeyi göstermeye, meşru sınırlar içerisinde, milletten aldığı
yetkiler içerisinde sonuna kadar kararlıdır.''