CHPye kundakçı benzetmesi
Abone olErdoğan CHP'ye çok kızgın. GAP eylem planının telekulak iddiasıyla kasten sabote edildiğini iddia ederek ateş püskürdü.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'dan CHP'ye yaylım ateşi.
GAP eylem planı Telekulak iddialarının tartışmaları arasında
kayboldu. Hal böyle olunca Erdoğan CHP'ye verdi veriştirdi:
CHP, planlayarak, bilerek, isteyerek, taammüden ülkenin iyimser
gündemini kundaklamıştır. Ortalığı karıştırıp sonra da bu ağır
suçlamaların sorumluluğundan kaçamazsınız,
kaçamayacaksınız''
Başbakan Erdoğan, AK Parti Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK)
toplantısı sonrasında, CHP'nin telekulak iddialarını ve yaşanan
siyasi gelişmeleri değerlendirdi.
Erdoğan, "Biz ülkemizi kalkındıracak hizmetler için Diyarbakır'da,
Osmaniye'de, İstanbul'da toplu açılışlar gerçekleştirirken, bu
kadar azimli, bu kadar kararlı mesai sarf ederken ne yazık ki ana
muhalefet partisi CHP yapıcı eleştiriyle buna katkıda bulunmak
yerine gündem saptırma atağına girmiştir" dedi.
Erdoğan, "Milletimizin umutlarını kırmak, karamsarlığa sevk etmek,
adeta güzel, iyimser ortamı zehirlemek için özel bir gayret
içindeler. Bu kez de GAP Eylem Planımızın ülke genelinde meydana
getirdiği olumlu havayı izan ve insafa sığmayacak iddialarla sabote
etme gayretine girdiler. Bu ülkede iyi işler yapılsın, konuşulsun,
tartışılsın istemiyorlar" dedi.
"Fantastik söylemler..."
Başbakan, "Milletimizin gerçek meselelerini asıl gündemini
konuşmaktan kaçan, onun yerine fantastik söylemlerle gündemi
sürekli, fuzuli işgal altında tutan, gerçeküstücü sürrealist
muhalefet anlayışıyla karşı karşıyayız. CHP ve Sayın Baykal,
gerçekler dünyasından kopuk sürrealist siyaseti artık bırakmalı,
kendi hayal dünyalarında yaşamaktan kurtulmalıdır" diye
konuştu.
Erdoğan, "Çünkü bu muhalefet anlayışı artık CHP'ye değil millete ve
devlete de ciddi zararlar vermeye başlamıştır. Bunu milletimiz
adına üzüntüyle karşılıyoruz" ifadesini kullandı.
"Gazeteyi 5 gün sonra mı okudu?"
CHP Genel Sekreteri Önder Sav ile Merkez Valisi Ali
Serindağ arasında geçtiği iddia edilen konuşmaların
yayımlanmasından 5 gün sonra Cumhuriyet Savcılığı'na başvurduğunu
dile getiren Erdoğan, "Acaba bu gazeteyi 5 gün sonra mı okudu?"
diye sordu.
"Kendi iddiasını ciddiye alan, kendisine karşı suç işlendiğini
iddia eden birinin yapacağı iş bu mudur?" diyen Erdoğan, "Bu
göstermelik, dostlar savcılıkta görsün davranışı mıdır? Konuyu
ciddiyetle ele alıp hemen aynı gün Cumhuriyet Savcılığı'na suç
duyurusunda bulunmak yerine, sayın Baykal, GAP Eylem Planımızı
açıklamamızı bekliyor. Bu arada iddianın muhatabı gazete ortadayken
doğrudan partimizi, hükümetimizi, devletimizin güvenlik güçlerini
itham eden çok ağır hatta akıl almaz suçlamalarda bulunuyor"
dedi.
"Bu işin peşini bırakmayacağız"
"AK Parti olarak, hükümet olarak bu işin peşini bırakmayacağız"
diyen Erdoğan, "Gerçekler mutlaka ortaya çıkarılacaktır. CHP ve
Sayın Baykal; ya bu iddialarını ispatlayacaksın ya da bu iddiaların
altında kalacaksın. Bundan önce de yaptın ve gensoru verme
alışkanlığına kapıldın. Gensorunun da izzetiyle oynadın. Verdiğiniz
gensoruda isnatta bulunduğunuz işadamları sizi yalanlamaya başladı.
Yalanladıkça batıyorsun" diye konuştu.
Başbakan, "AK Parti'ye, hükümetimize, devletimize suç isnadında
bulunamazsın. Buna izin asla vermeyiz. Bu böyle bilinsin.
Milletimiz de bunu zaten böyle biliyor. Nereye kaçarlarsa
kaçsınlar, hangi deliğe girerlerse girsinler arkalarında olacağız.
Çünkü biz gerçeklerin bir an önce ortaya çıkarılması için üzerimize
düşen her şeyi ciddiyetle yapıyoruz, yapacağız. Biz hak, hukuk,
özgürlük meselelerini ciddiye alıyoruz. Biz CHP gibi yapmayız, boş
yaygara koparmayız" dedi.
"Sav özür dilemelidir"
"CHP Genel Başkanı'nın ve Genel Sekreteri'nin paniğini
soğukkanlılıktan, sağduyudan uzak ithamlarını, iftiralarını da
anlamakta hiç güçlük çekmiyorum" diyen Erdoğan, "Geçtiğimiz
günlerde, kamera önünde, yaşlı bir vatandaşımızın dini duygularıyla
alay eden, aynı zamanda Sevgili Peygamberimiz gibi bütün
Müslümanlar için kutsal bir şahsiyeti tahkir eden Sayın Sav'ın
telaşını anlıyorum, ama bir yanlışı başka bir yanlışla düzeltmek,
telafi etmek, unutturmak mümkün değildir. 'Bu ülkenin yüzde 99'u
Müslümandır' diyoruz, Sayın Sav'ın öncelikle çıkıp, bu ülkenin
insanlarından özür dilemesi lazım, ama hala çıkıp dilememiştir,
dileyememiştir. Şimdi bunu örtmenin gayreti içinde" dedi.
Erdoğan, "Çünkü bunlar yanlışlarını, hatalarını ancak böyle
düzeltebiliyor. Yoksa daha büyük bir skandal meydana getirerek,
başka bir skandalın varlığını ortadan kaldıramazsın. Buradan tekrar
ediyorum; Sayın Sav, milletin değerlerine yönelik hakaretamiz
yaklaşımlarından kurtulmak için kendinize avukatlar aramayın. Grup
Başkanvekili'nin konuşması bu işi kurtarmaz. Siz kendiniz konuşmak
durumundasınız" dedi.
Bir gazetecinin, "Akşam saatlerinde ajanslara bir haber düştü.
'Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı'nın bu dinleme hadisesi diye
ortaya çıkan iddialarla ilgili bir telefon dökümünü Türk
Telekom'dan aldığı ve savcılığa ilettiği' şeklinde. Bununla ilgili
belgeler ve bilgiler size ulaştı mı?" sorusuna, "Hayır bana ulaşmış
bir bilgi yok" karşılığını verdi.
"Müslüman olarak sorunlarımız yok diyemeyiz"
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Erdoğan, Dışişleri Bakanı
Ali Babacan'ın Brüksel'de Avrupa Parlamentosu'nda, "Türkiye'de
sadece dini azınlıklar değil, nüfusun neredeyse tamamını oluşturan
Müslümanlar da baskı altında" açıklamasına değindi.
"Ben o görüşmedeki açıklamaların içeriğini tam bilmiyorum. Babacan
ile de görüşmedim" diyen Erdoğan, "Ama şunu bilin ki, Değişik dini
gruplar nasıl sorunlarını dile getiriyorsa, Müslümanlar olarak
bizler de 'sorunlarımız yok' diyemeyiz. Sorunlarımız var ve bunlar
değişik alanlarda zaman zaman ortaya çıkmaktadır" diye konuştu.
Erdoğan, "Diyanet İşleri Bakanlığı ile bağlantı kurun. Hangi
alanlarda sorunlar olduğunu daha açık öğrenirsiniz" ifadesini
kullandı.