CHPye dönek suçlaması
Abone olCHP'nin hırçın muhalefeti AK Parti'li Salih Kapusuz'u kızdırdı. Kapusuz CHP'yi döneklikle suçladı.
AK Parti Grup Başkanvekili Salih Kapusuz, CHP'nin 3 Kasım
sonrasını doğru okuyamadığını öne sürerek, ''Anlaşılan CHP
sözcüleri siyaset üretememenin, politikasızlığın ve başarısızlığın
kompleksleriyle cinnet nöbetlerinin tutulduğu alışkanlıklarını
tekrar ediyorlar'' dedi.
Parlamento'da düzenlediği basın toplantısında, CHP'nin
iddialarına yanıt veren Kapusuz, 3 Kasım itibariyle parti programı,
seçim beyannamesi ve hükümet programları dahilinde millete
verdikleri sözlerin arkasında olduklarını belirterek, bunun
değerlendirildiği, tartıldığı, ölçüldüğü yerin milletin
oyları ve sandık olacağını vurguladı.
''Anlaşılan CHP sözcüleri siyaset üretememenin, politikasızlığın ve
başarısızlığın kompleksleriyle cinnet nöbetlerinin tutulduğu
alışkanlıklarını tekrar ediyorlar'' diyen Kapusuz, yeni dönem
siyasetini doğru anlayamayan ve doğru okuyamayan CHP'lilerin, 3
Kasım sonrasını da doğru okuyamadığını, halkı doğru
anlamadıklarını, halkla uzlaşıp anlaşamadıklarını ileri sürdü.
''Demokrasiyi içine sindirememenin sonucu olarak halkı, Meclis'i
ve iktidarı haksız, yersiz ve biraz da densiz ifadelerle itham
altında tutmak istiyorlar'' diyen Kapusuz, şöyle devam etti:
''Bu ülkede demokrasi, adalet ve kalkınma adına ne yapılmışsa,
adeta CHP'lilere rağmen yapılabilmektedir. Demokrat olmadan sosyal
demokrat olunamaz. Yapılanlar, söylenenler, halkın istedikleri,
bekledikleri ve sorunlarına çözüm olması gerekirken halka
rağmen, halkçı olunmadığı gibi sosyal demokrat olma
iddiasında bulunanlar, maalesef demokrasiyi yaralamakta,
baltalamaktadır. Bu, yeni değil; çok partili hayata geçildiğinden
beri sürüyor. Değiştiğini, geliştiğini, halkla buluştuğunu
özlediğimiz CHP'de böyle bir yaklaşım söz konusu değil.''
Kapusuz, ''ülkenin Başbakanı için söylenmeyecek sözleri
söyleyenleri karşılıksız bırakmayacaklarına'' işaret ederek,
''Şahsımızla ilgili bir takım iddialarda bulunabilirsiniz. İspat
yükümlülüğü söyleyene aittir. Başbakan, ülkenin tamamının
başbakanıdır. Başbakan'ı yaralayan bir sözün söylenmesi asla doğru
değil. Bu üslubu Sayın Koç'a asla yakıştırmıyorum. Yakışıksız
iddialarını ve ifadelerini kendisine iade ediyorum'' dedi.
''CHP'NİN PAY ALDIĞI SÖYLENMEDİ''
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın bugün grup toplantısında
Atatürk'ün vasiyetnamesinden söz ettiğini hatırlatan Kapusuz,
''CHP'nin oradaki hisselerden pay aldığı söylenmemiştir'' dedi.
Olayın kamuoyunda bilinmesinin önemli olduğuna işaret eden Kapusuz,
CHP'nin vasiyetnamedeki hususların infaz memurluğu konumunda
olduğunu, belirtilen şahıslara nemadan alınanların pay edileceği,
Türk Dil ve Tarih kurumlarına hisselerin nemasının ödeneceğinin
yer aldığını söyledi.
CHP'nin 8 Ağustos 1995 tarihli Parti Meclisi Bildirisi'nde bu
kurumlarla ilgili ileri seviyede iddia, iftira ve isnatların
olduğunu, Atatürk Kültür Dil ve Tarih Yüksek Kurumu, Türk Dil
Kurumu ve Türk Tarih Kurumu başkanlarının buna yanıt verdiğini
anlatan Kapusuz, şöyle konuştu:
''Türk Dil Kurumu ve Tarih Kurumu'na, İş Bankası hisselerinden CHP
talimatıyla ödenmesi gereken paralar, ödenmemiştir. Olay mahkemeye
intikal ediyor. İsnatların başında, bu kurumların Atatürk'ün
kurduğu kurumlar olmadığı yer alıyor. Mahkeme, verdiği kararda, 'Bu
kurumlar Atatürk'ün kurduğu kurumdur' diyor. 1980 sonrası yeniden
bu kurumların açılması ve şekillenmesiyle bu kurumlar Atatürk'ün
kurduğu kurumlar olmaktan çıkıyorsa, CHP'siler şuna cevap
versinler; O zaman 80 öncesi Atatürk'ün kurduğu CHP'yi her zaman
savunuyorsunuz. Bu CHP, Atatürk'ün kurduğu Halk Parti oluyorsa,
ihtilal döneminde şekil değiştiren, aynı anlamda ruhunu
koruyan bu kurumlar varlığını devam ettiriyorsa, neden siz bunu
kullanıyorsunuz? Sırf oradaki nemaların üzerine yatmak için.''
-''KIVIRTMA VE DÖNEKLİKSE...''-
Kapusuz, CHP'nin kendi hesabına bir para girmediğini, ancak
ödenmesi gereken paraların ödenmeyip, orada tutulduğunu belirterek,
şunları kaydetti:
''Bununla da yetinilmiyor. Mahkeme nemaların ödenmesine karar
verince, Sayın Baykal ile ilgililer bir toplantı yapıyor ve 2 Ocak
1997'de anlaşma yapıyorlar. Ancak 2006 yılına gelindiğinde, 26 Ocak
itibarıyla hesapta 111 trilyon 248 milyar lira var. Ama mahkeme
kararına rağmen CHP'nin talimat vermemesi üzerine ödenmediği
için tekrar mahkemeye gidiyorlar. Eğer kıvırtmaysa bunun adı
kıvırtmadır, döneklikse bunun adı dönekliktir, sözünde durmamaksa
bunun adı durmamaktır, verdiği sözü yutmaksa bunun adıdır... Sadece
bununla mı döneklik yapıyor CHP? Millete verdiği sözlerden de...
CHP kaçacak, bu seçimlerde halk CHP'yi kovalayacaktır. Bu anlayış
ve yaklaşım içinde oldukları için iktidarda olduğu halde AK
Parti'nin oyları yükseliyor ama millet bunları ha bire aşağı
çekiyor.''
-''DOKTORA GİDİNİZ''-
Kapusuz, CHP Grup Başkanvekili Haluk Koç'un düzenlediği basın toplantısında ''Bir Yargılama Sürecinin Kronolojisi'' başlığıyla korsan metin dağıttığını savunarak, ''Bir mahkeme, sizin hoşunuza giden bir karar vermişse ne ala, ne güzel. Aleyhte vermişse yok kabul edeceksiniz. Böyle bir anlayış dünyada yok. HSYK kararı, bir parti veya hükümet kararı değil. Falan hakim savcı, falan yere geldi diyorsunuz. Bazı tayinler elbette yapılacak. Her birinin altında bir şey aramak bana göre hastalık. Doktor değilim ama size tavsiyem, doktora gidiniz'' dedi.
Halka verdikleri sözden dönekliğin söz konusu olmadığını ifade eden Kapusuz, ''Siyasetin sözünün böyle alçaltıldığı, seviyesizleştirildiği bir dönem hiç kimseye fayda getirmemiştir. Siyaseti koruyup kollamak hepimizin görevi olmalı. Her şeyin bir ölçüsü olmalıdır. Eğer bu aşağı doğru çekilirse, bu gemi su alırsa, herkes zarar görür'' görüşünü kaydetti.
Kapusuz, mal bildirimiyle ilgili yasa değişikliğine destek verip vermeyecekleri sorusuna, ''Başbakan'ın çağrısına destek verilirse, neden olmasın'' karşılığını verirken, buna öncülük yapıp yapmayacakları sorusunu, ''Biz çağrımızı yaptık, cevap bekliyoruz' diye yanıtladı.
Bir soru üzerine Kapusuz, Atatürk'ün vasiyetnamesini okuyarak, ''Başbakan Erdoğan'a mektup yazarak, haksızlığın giderilmesini isteyenkişi Ülkü'dür'' dedi.