CHP’ye diktatör göndermesi
Abone olBaşbakan Erdoğan, CHP milletvekillerinin kendisine "faşist diktatör" demesiyle ilgili, "Eğer faşist diktatör görmek istiyorlarsa aynaya b...
Başbakan Erdoğan, CHP milletvekillerinin kendisine "faşist
diktatör" demesiyle ilgili, "Eğer faşist diktatör görmek
istiyorlarsa aynaya baksınlar, geçmişlerine baksınlar" dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM’deki grup
toplantısında Gezi Parkı’yla ilgili ellerindeki görüntüleri ve
belgeleri milletle paylaşacaklarını belirterek, "Çünkü bunu
milletimizin çok iyi bilmesi lazım. Çünkü Müslüman bir sokulduğu
yerden bir daha sokulmaz. Buna dikkat edeceğiz. Bu oyunları
bozacağız" dedi.
CHP yönetiminin beceriksizliğinin CHP seçmenini umutsuz bir noktaya
taşıdığını söyleyen Erdoğan, Meclis içinde muhalefet yapamayan
CHP’nin hayal kırıklığı yaşayan kitlelerin sokağa çıkmasına neden
olduğunu anlattı. Alevi vatandaşların da maalesef bu olaylarda
meydanlarda olduğuna dikkat çeken Başbakan Erdoğan, "Biz onlarla
ilgili olarak biliyorsunuz Alevi Açılımı başlığı altında bir dizi
toplantılar yaptık. Bütün temsilcilerini bir araya getirdik ve
şuanda da yine Başbakan Yardımcıma bırakılan noktadan bunun devam
ettirilmesi yönünde talimatım var. Ama biz bunları masada
çözmeliyiz. Geçmişte olduğu gibi, tarihte olduğu gibi aynı
yanlışlara düşmemek gerekir" diye konuştu.
Alevi vatandaşlara seslenen Erdoğan, "Dersim katliamı olduğunda bu
partinin tek partisi kimdi, CHP. Peki CHP o katliam karşısında ne
yaptı, herhangi bir tavrı oldu mu, olmadı" dedi. Kendisinin ise
Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı olarak Alevilerden özür dilediğini
hatırlatan Başbakan Erdoğan, Kılıçdaroğlu’na seslenerek "Özür
beyanında bulunmadın, hadi yapsaydın ya" dedi. Başbakan Erdoğan,
"Fakat biz yüzde 100’ün hükümeti olarak Türkiye’deki her inanç
grubu gibi Alevi vatandaşlarımızın da sorunlarına büyük bir
samimiyetle eğildik, bu sorunların çözüme kavuşturulması için de
samimi adımlar attık" şeklinde konuştu.
Başbakan Erdoğan ayrıca Alevi vatandaşların sorunlarının çözümü
noktasında kimsenin hükümeti samimiyetsiz olarak gösteremeyeceğine
dikkat çekerek, "Dersim olayları bile bizim için çok önemli bir
samimiyet göstergesidir. Diyanet İşleri Başkanlığımız, TRT, Milli
Eğitim Bakanlığımız Alevi vatandaşlarımız için önemli çalışmalar
gerçekleştirdiler" diye konuştu.
"DERSİM KATLİAMININ MİMARI CHP’DİR"
Başbakan Erdoğan’ın, CHP’nin özellikle son olaylardan sonra Alevi
vatandaşları kışkırtma gayretinde olduğunu belirterek şunları
söyledi:
"Bu topraklarda bir ve beraber yaşamamız sağlayacak ortamı
hazırlamak bizim vazifemizdir ve biz bu vazifeyi hakkıyla yerine
getirmenin mücadelesi içindeyiz. Tekrar ediyorum, CHP Dersim
katliamının mimarıdır. Aynı CHP on yıllardır güya Alevi
vatandaşlarımızın temsil edildiği partidir. Peki soruyorum CHP tek
başına iktidar olduğu dönemlerde, koalisyon ortağı olduğu
dönemlerde Alevi vatandaşlarımız için ne yapmıştır? Dersim katliamı
yaşandığında CHP iktidardaydı, Kahramanmaraş olayları yaşandığında
iktidar ortağı CHP’ydi. Bunları bilelim. Sivas olayları
yaşandığında iktidar ortağı SHP, yani CHP’ydi. Bunları da bilmemiz
lazım. Gazi Mahallesi olayları yaşandığında iktidar ortağı yine
CHP’ydi. CHP bu olayları engelleyemediği gibi bu olayların
hiçbirinin hesabını sormamış, peşine düşmemiş, takipçisi
olmamıştır. AK Parti hiçbir sorumluluğu olmadığı halde tekrar
ediyorum, Dersim katliamından dolayı özür dilerken, bu büyüklüğü
gösterirken CHP başındaki genel başkana rağmen, bu özürü
dileyememiştir. CHP’nin Alevi vatandaşlarımızın sorunlarını çözmek
için gayret sarf etmek yerine onları tahrik etmek için hangi kirli
planların içinde yer aldığını da çok iyi biliyoruz. Türkiye
genelindeki tüm Alevi kardeşlerimizin de CHP’nin bu kirli, bu
tehlikeli oyununu görmelerini kendilerinden önemle rica
ediyorum.
Kapıların işaretlenmesinden tutunuz, Reyhanlı saldırısına,
Suriye’deki irtibatlarından tutunuz Gezi Olaylarına kadar CHP çok
tehlikeli bir senaryoya aleni şekilde destek vermiştir, destek
vermektedir. Şuanda hem gezi olaylarını kışkırtan, hem de Alevi
vatandaşlarımızı sokağa dökmek isteyen, hem de bir mezhep çatışması
çıkarmak için ellerinden geleni ardına koymayan televizyonu,
gazetelerin sahipleri CHPli’lerdir. Bunları da bilmenizi istiyorum.
Sokakta şiddet eylemcilerinin sırtını sıvazlayan da, polise ağır
hakaret eden de, küfreden gençlere para veren de, Alevileri
kışkırtacak twitleri atan da CHP’nin milletvekilleridir.
Alevi kardeşlerimizin bu oyunlara karşı son derce dikkatli
olmalarını rica ediyorum. Millete yeni acılar yaşatmak isteyen,
geçmişte yaptıklarını bugün tekrar etmek isteyen CHP’ye karşı Alevi
kardeşlerimizin tüm aziz milletimizin dikkatli, duyarlı ve uyanık
olmalarını rica ediyorum. Bu millet için Mevlana neyse Yunus Emre
de odur, bu millet için Pir Sultan Abdal neyse Süleyman Çelebi de
odur. Hacı Bektaşı Veli’yi, Akşemseddin’den, Ahmet Hani’yi, Mehmet
Akif’ten, Fuzuli’yi, Nedim’den Karacaoğlan’ı Emrah’tan ayrı
düşünmek mümkün değildir.
Her zaman söyledim, bugün de söylüyorum. Bütün bu isimler onlar
gibi niceleri bu milletin hamurudur, mayasıdır, temelidir. Eğer bu
isimlerden bir tekini çekip alırsanız, dışlarsanız, milletin gönül
tellerini koparır, milleti temelsiz, dayanıksız bırakırsınız.
Tarihin acılarını büyüterek değil, istikbalin umutlarını çoğaltarak
geleceğe ilerlemek zorundayız. Acılara yeni acılar katarak değil,
ortak paydaları çoğaltalark istikbali çoğaltmak zorundayız.
Allah’ın izniyle bu topraklar üzerindeki her sorunu çözeriz, her
engeli aşarız, her meseleyi hal yoluna koyarız. Çözülmez gibi
görünen nice meseleyi çözdüğümüz gibi, çözüm yoluna koyduğumuz gibi
bugün de yarın da aramızdaki her konuyu kardeşlik hukuku içinde bir
çözüm yoluna inşallah koyarız."
"EĞER FAŞİST DİKTATÖR GÖRMEK İSTİYORLARSA MİLLİ ŞEFLERİNE
BAKSINLAR"
Başbakan Erdoğan, Alevi vatandaşlara seslenerek, CHP’nin çirkin
tahriklerine kapılmamaları gerektiğini söyledi. CHP milletvekili
Hüseyin Aygün’e de cevap veren Erdoğan, konuşmasını şöyle
sürdürdü:
"Bir kez daha Alevi vatandaşlarımızdan çirkin tahriklere, çirkin
tuzaklara, tehlikeli senaryolara karşı çok çok dikkatli olmalarını
rica ediyorum. Özellikle bir CHP milletvekilinin son derece
sorumsuz, son derce tehlikeli biçimde yaptığı provokasyonlara karşı
herkesin uyanık olmasını diliyorum. Bu milletvekilinin hem
Türkiye’nin geneline, hem de şahsıma karşı ağır tahrik ve
hakaretlerini biz yargıya taşıdık. Ancak burada şunu da ifade etmek
durumundayız. Gerek bu milletvekili, gerek onun hemşehrisi olan
CHP’nin genel başkanı adeta bozuk plak gibi sürekli faşist diktatör
deyip duruyorlar. Kendilerine daha önce de defaatle ifade ettim;
eğer faşist diktatör görmek istiyorlarsa aynaya baksınlar,
geçmişlerine baksınlar. Bu kürsü o belgelerin şahididir, bunları
hep gösterdik. Eğer faşist diktatör görmek istiyorlarsa emri altına
girdikleri Suriye’nin Esed’ine baksınlar, eğer diktatör görmek
istiyorlarsa genel merkezlerindeki milli şefin fotoğrafına, Dersim
katliamının mimarı milli şeflerine baksınlar. İşte orada faşist
diktatörü görürler."
"KILIÇDAROĞLU AVRUPALI LİDERLERLE MEKTUP MUHABBETİNE GİRDİ"
Başbakan Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Avrupa
Birliği’ne yazdığı mektupları da eleştirdi. "CHP ile Avrupa
liderleri bu ara mektup muhabbetine girdiler" diyen Başbakan
Erdoğan, "İçeride mezhep çatışması çıkarmak isteyenlerle dışarıdan
bunu yapmak isteyenler tesadüfen mi böyle bir işbirliği yaptılar?
Bu enteresan. Bunlar tabii hadiseler mi diye sormak lazım. Buna
benzer onlarca örnek var. Tesadüf denilemeyecek, tevafuk
denilemeyecek, doğal denilemeyecek onlarla gelişme, onlarca irtibat
var" şeklinde konuştu.
Başbakan Erdoğan, BBC muhabiri Selin Girit’i de isim vermeden
eleştirdi. Başbakan Erdoğan, Türkiye ekonomisini hedef alan
açıklamalarından dolayı tepki çeken Girit’e tepki göstererek
şunları kaydetti:
"Allah aşkına bu nasıl bir gözü dönmüşlüktür, bu nasıl zihniyettir?
Bir insan kendi ülkesine karşı böyle bir komplonun içinde yer
alabilir mi, buna gazetecilik denilebilir mi? Buna basın özgürlüğü
denilebilir mi? Bu zihniyet içinde bulunduğu geminin tabanına delik
açma, o gemiyi batırmaya teşebbüs etme zihniyeti. Zaten bu işin
başlangıcında da niyet bu.
Türkiye’nin düşmanları, bu milletin düşmanları böyle bir tavrın
içine girebilir mi? Ama bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı kendi
ülkesine karşı böyle tehlikeli bir çağrı yapabilir mi? Mesele gezi
parkı değil diyorlardı ya, evet mesele Gezi Parkı değil, mesele
işte bu. Mesele demokrasiyi durdurmak, mesele Türkiye’yi durdurmak,
mesele ekonomiyi durdurmak, mesele turizme ağır darbe vurup
Türkiye’nin kaybetmesini sağlamak. 10 buçuk yıl değerli kardeşlerim
bunu defalarca yaptılar. Ekonomi kötüye gitsin de, AK Parti
yıpransın da Türkiye ne olursa olsun zihniyetini taşıdılar. Böyle
bir zihniyete, böyle bir zihniyetin Vandallığına, barbarlığına
karşı asla müsamaha göstermeyiz."
"BU OPERASYON TUTMAMIŞTIR"
Başbakan Erdoğan, Gezi Parkı olaylarıyla Türkiye üzerinde çok ciddi
operasyon yapılmak istendiğini kaydederek, eylemlere katılanlar
için "Türkiye’nin uluslararası gücü ve itibarı aleyhine çok kirli
bir oyunda kullanıldılar ve maalesef aldatıldılar" diye
konuştu.
Bu olaylarda Türkiye içindeki bazı medya kuruluşlarının Avrupa’daki
ortaklarıyla irtibatlı şekilde çalıştıklarını ifade eden Erdoğan,
"Bu operasyon tutmadı, rahat olun. Ekranları başında bizi
izleyenler de rahat olsun, bu operasyon tutmamıştır. Türkiye
üzerinde bu ameliyatı yapamadılar" şeklinde konuştu. Erdoğan,
Türkiye’ye olan güvenin devam ettiğini ifade etti.
“ÇÖZÜM SÜRECİ HEDEF ALINDI"
Başbakan Erdoğan çözüm süreciyle ilgili olarak da
değerlendirmelerde bulundu. "Bu gösterilerin hedeflerinden biri de
hiç kuşkusuz başarıyla ilerleyen çözüm süreci olmuştur" diyen
Erdoğan, "Çözüm sürecini sabote etmek, kardeşliğimizi sabote etmek
için kullanılan bu gösteriler tam tersine kardeşliğimizi,
birliğimizi de perçinlemiştir" dedi.
Terör meselesinin çözülmesiyle birlikte diğer tüm sorunların da
çözülmeye başlayacağını ifade eden Erdoğan, "Bir Gezi Parkı
olaylarıyla bize yöneltilen tehditleri gördük ve bunlar bertaraf
oldu. Hukuk çerçevesinde bu tehditlerin üzerine kararlılıkla
gideceğiz. Ama biz Gezi Parkı olaylarıyla bazı katmanlar tarafından
verilmek istenen yanlış mesajları da çok iyi gördük. Bunların
altında kimler var bunları da gayet net görmemize neden oldu" diye
konuştu.
"Türkiye üzerinde hesabı olanlarla hukuk içerisinde hesaplaşıyoruz,
hesaplaşacağız" diyen Başbakan Erdoğan, "Demokrasimizle hesabı
olanlarla demokrasinin standartlarını güçlendirerek hesaplaşacağız"
şeklinde konuştu. 76 milyonla hesaplaşmayacaklarını ifade eden
Erdoğan, "76 milyonla helalleşerek yolumuza devam edeceğiz"
ifadelerini kullandı.
Başbakan Erdoğan, konuşmasının sonunda ise gelecek hafta Meclis
Başkanlığı seçimleri olduğunu hatırlatarak partilere seslendi.
Erdoğan, "İnşallah biz de adayımızı o gün orada vereceğimiz
destekle belirlemiş olacağız. Salı günü de tam kadro halinde
seçimlerde hazır bulunmanızı özellikle sizlerden rica ediyorum"
diye konuştu.
(İHA)