CHP'ye atılmış oylar boşa gidecek!
Abone olSeçim havası Diyarbakır'a erken geldi. Türkiye'nin siyasi açıdan en hareketli ili Diyarbakır'ın nabzını tuttuk.
Nergis DEMİRKAYA
İNTERNETHABER
ANKARA- 12 Haziran'da yapılacak seçimler öncesi
doğu ve güneydoğuda siyasi tansiyon erken yükseldi.
BDP ve DTK'nın dört taleple başlattığı 'sivil itaatsizlik'
eylemleri için kurdukları çadırlarla başlayan gerilim
bölgeyi nasıl etkileyecek?
Kürt sorununun çözümü için "Ne dinsel ne etnik politika" diyerek ekonomik temelli 3. yol önerisi getiren CHP'nin yeni vaadi karşılık bulacak mı?
Demokratik açılım nedeniyle hem MHP-CHP'nin hem de BDP'nin yerden yere vurduğu AK Parti oylarını koruyabilecek mi?
Bütün bu sorulara iki günlük Diyarbakır ziyaretimizde yanıt aramaya çalıştık. İlk konuğumuz da AK Parti Diyarbakır milletvekili Abdurrahman Kurt oldu.
Seçimlerin iki parti arasında geçeceğini söyleyen Kurt'a göre
burada 'sorunu toplumsal barışla çözmek istiyorum' diyen
Türkiyeli bir çözüm partisi; bir de 'geçmişteki
acılar üzerinden slogan atmak isteyen' bir slogan partisi
var. Bu seçim de işte çözümün partisi AK Parti ile sloganın partisi
BDP arasında geçecek. Son genel seçimlerde MHP'den bile daha düşük
oy alan CHP'ye verilmiş oylar ise boşa atılmış oylar
olacak...
Kürt sorununun çözümünde Anayasal vatandaşlık, yerel yönetimlerin güçlendirilmesi ve anadilde eğitim başta olmak üzere üç başlık kaldığını savunan Kurt sert tartışmalara neden olan barajı ise "şimdilik" savunuyor. Barajın bir dönem daha uygulanması gerektiğini ileri süren Kurt'un gerekçesi ise hayli ilginç: Ergenekon davası...
AK Parti Diyarbakır İl Başkanlığı'nda ziyaret ettiğimiz Kurt arı
kovanı gibi işleyen binada bizi önce seçim öncesi partili
kadınların yaptığı toplantıyı izlemeye davet etti.
Kadınlara, "Çektiğiniz kahrın farkındayız. 'O herif'lere
rağmen çocuklarınızın geleceği için geliyorsunuz. Yeni Anayasa ile
demokrasiyi sistematikleştireceğiz. 2023 öncesi final yürüyüşümüz
olacak. Bize düşmanlık edenlerin çocukları için de mücadele
edeceğiz" diye seslenen Kurt'a gelen talep ise sadece
"Diyarbakır'dan kadın aday istiyoruz..." oldu.
Toplantıdan sonra sohbet etme imkanı bulduğumuz Kurt bölgedeki
gelişmeleri ve yaklaşan seçimler öncesi yaşanan havayı
internethaber okurları için değerlendirdi. Kurt'un sorularımıza
yanıtları şöyle oldu:
ELDE TAŞ PANZERDE ŞOV SİVİL İTAATSİZLİK DEĞİLDİR
- Seçim öncesi BDP'nin sivil itaatsizlik eylemleri nedeniyle
tansiyon yükseldi. Kurulan çözüm çadırlarının bölgede bir karşılığı
var mı sizce?
Çelişkilerle dolu siyaset yapıyorlar. Sivli itaatsizlik kavramı
demokrasilerde hoş karşılanır bir kavramdır, ama sivil
ittaatsizliğin içinde şiddet yoktur, taş, sopa, molotof kokteyli
yoktur. Kamusal hayatı çok olumsuz etkileyecek yol kesme ateşe
vermeler yoktur. Elinde taş, panzerde şovlar sivil itaatsizlik
değildir.
- Polisin sert müdahalesi nedeniyle bu sorunun yaşandığı
ileri sürülüyor?
Doğru değil. Onca molotof kokteyli bir anda nasıl ortaya çıkıyor.
Çatışmayı isteyen, bunu körükleyenler hep varolmuş. Önde sivil
insanlar var ama arkalarında da içlerine girmeye hazır, molotofları
atmaya, taşları atmaya hazır gruplar var. Sonuçta bunlar
yaşandı.
- Bu eylemlerin arkasındaki amaç nedir
sizce?
Seçim arefesindeyiz. Bu eylemlere devletin sert müdahalesini
öngörerek bunu ajitasyon malzemesi olarak kullanmayı hesap
ediyorlar. BDP geleneğinde ajitasyon malzemesine yaslanmak var.
Yoksa çözüme yönelik bir şey yapma şansları zaten yok. Ama çözümün
AK Parti'den gelmesi noktasında ciddi tepkileri var.
- Kürt sorununun çözümünde AK Parti'den beklenti çok
yüksekti, ama boşa çıktı algılayışı var. Öyle mi oldu?
Önemsizleştirme operasyonunun birkaç siyasal taktiği var. İşte
bunlardan bir tanesi beklenti çok yüksekti denilmesi. Ama
yapılanlara bakılınca durum öyle değil. TRT Şeş'i de bunlar üç ay
sora kapatırlar diyorlardı, öyle mi oldu? Bunlar demogoji yapıyor.
Herkes biliyorki Türkiye'yi dönüştürecek tek parti AK Parti'dir.
Bazı köşe yazarları AK parti düşmanlığının nedeniyle ilgili önemli
tahliller yapıyor. İktidar kavgası... Sorun Kürt sorunu değil. Kürt
sorunun çözüm yoluna girdiği, bundan sonra da AK Parti tarafından
devam ettirileceği biliniyor.
KAVGANIN ASIL NEDENİ BÖLGESEL CHP YARATMA ÇABASI
- Asıl kavganın nedeni ne o zaman?
Şöyle bir kavga var bölgede. Ultra seküler yapı bölgenin CHP'sini
yaratmak amacıyla -gerek Avrupa'daki islamifobik kurumlar gerek
Türkiyedeki islamifobik gruplar kurumlar- yerelde BDP'yi AK
Parti'yi eritmek için son koz olarak görüyor. BDP de buna teşne
olarak açık siyaset içinde. Bu mücadele ultra seküler yapıların
"bölgesel CHP" yaratmak adına BDP'yi ayakta tutma çabasıdır. İşin
aslı budur.
- Kürt sorunu bitti mi?
Kürt sorununda bugün tartışılan üç konu var. Talepler üç ana
eksende kaldı. Bunlardan biri Anayasal vatandaşlıkla ilgili.
Vatandaşlık tanımı...
- CHP de Türklük tanımının kaldırılarak Türkiye
vatandaşlığı yaklaşımına destek verdi bu arada...
Bu bizim Anayasa projemiz. Bunlar ise bugüne kadar kaçak güreşti.
Anayasal vatandaşlıkla ilgili yeni format yeni Anayasa'da yer
alacak. İkinci konu temsilde adalet. Bizim mahalli idarelerin
güçlendirilmesi için yaptığımız hazırlıklarımız çok eskiye
dayanıyor. Mahalli idareleri güçlendireceğiz.
- Bu arada demokratik özerklik çıkışı da benzer bir
içerik taşımıyor mu?
Demokratik özerkliğin karşılığı olmadığını tartışarak gördük. O
projenin bölgesel Baas Parti devleti yaratma amacında olduğunu,
Libya'daki gibi cemahiriyeden ilham aldığı ortada. Öz savunma
güçlerinden kastın da farklı düşünenleri gütmeye dönük hegomonik
bir parti devlet anlayışı amacı taşıdığı açık. Ama biz temsilde
adaletle ilgili yerel yönetimlerin güçlendirilmesi noktasında
söylediğimiz, Türkiye'nin ihtiyacı demokratikleşme
için çalışmalarımızı önceden paylaştık.
BARAJIN KALDIRILMASINA NEDEN
KARŞI?
DİYARBAKIR'DA SEÇİM HANGİ PARTİLER
ARASINDA GEÇECEK?
BAŞBAKAN'IN ERBİL ZİYARETİNİN BÖLGEYE
ETKİSİ NE OLDU?
SEÇİM ÖNCESİ PROVOKASYON ENDİŞESİ VAR
MI?
DİĞER
SAYFADA
BARAJIN ARKASINDA KANADOĞLU VAR
- Temsilde adalette seçim barajının düşürülmesi de
önemli değil mi?
Bu bugünün meselesi değil. bu seçim arefesinde istenecek şey değil.
Karşılığı olmayan şeyi siz ajitasyon malzemesi olarak
kullanıyorsunuz sadece. Barajı AK Parti getirmedi. Bu AK Parti gibi
partilere karşı kuruldu ama BDP için kurulmadı. Biz bunu aşarak
geldik.
Temsilde adalet için barajın düşürülmesine ihtiyaç var mı? Var ama bugün için barajın kaldırılmasından bu seçimler için yana değilim. Neden Ben Tansel Çölaşan'ın, Sabih Kanadoğlu'nun CHP'nin aynı mantıkla birleşip "Barajı kaldırın ki Ergenekon davasını devam ettiremeyecek bir koalisyona düşün" mantığındaki perde arkasını gördüğüm için bugün buna karşıyım. Diyorum ki demokratik sistem gerçekten hakim olsun, devlet içindeki gizli çeteler onun dışarıdaki örgütsel bağlantılarının vesayeti ortadan kalksın elbetteki biz bu barajın Türkiye'nin ihtiyacına göre bir seviyede olmasını isteriz. Ama bugün ki tartışmanın arkasında Sabih Kanadoğlu'nu, Tansel Çölaşan'ı, Ergenekon'un avukatı CHP'yi görüyorum.
- Bir de anadilde eğitim talebi var. Bu sorun nasıl
çözülecek?
Bu Türkiye'de tartışılması gereken bir konu. Anadilde eğitimle
ilgili yasaklar demokratik ve insani olamaz. Ancak Türkiye'nin
şartları ile değerlendirilince alt yapısını hazırlamak gerek, bunun
için de zamana ihtiyacı var. Eğitim kurumlarıyla ilgili çalışma
yapmamız gerek.
- Ama sonuçta bunu yapacağım iradesi koymak da önemli.
Koyacak mısınız?
Teknik olarak Türkiye'nin bunun için alt yapısı yok. Bana
sorarsanız anadili Kürtçe olan çocukların ilköğretimdeki eğitiminin
kendi dillerini bilen öğretmenlerce verilmesi gerekir. Çünkü insani
mağduriyet burada doğar. Hiç iletişim kuramayan bir insana 5 yıl
eğitim verip daha sonra İstanbul Ankara'daki çocukla
yarıştırırsanız adaletsizlik olur. Biz anaokullarını
yoğunlaştırıyoruz. Oradan başlamak kaydıyla Türkçe'nin de
öğretilebileceği ama bunu Kürtçe bilen bir öğretmence yapılmasını
şahsen daha doğru buluyorum. Bunlar yeri geldiğinde konuşulacak
şeyler.
- Başbakan'ın Erbil ziyareti Barzani görüşmesinin buradaki
yansıması ne oldu?
Ziyarete katılanlarla görüştüm. Dehşet insani ve sıcak bir gezi
olmuş. Geçmişten gelen önyargıların yok olduğu, kazan kazan
anlayışı içinde birbirine kaybettirmeden nasıl birlikte kazanırızın
ortaya çıktığı bir ziyaret olmuş. Barzani 'nin de ifade ettiği gibi
Başbakanın büyük bir cesaretle yaptığı geziydi. Bölgesel aktör
olmanın önemli adımlarından biriydi. Bu geziyle o bölgenin
Türkiye'ye yakınlığı bir daha ortaya çıktı. Cengiz Çandar diğer
kentlerdeki ziyaretlerden sonra Erbil'e döndüğünde "Sanki evime
dönmüş gibi hissettim" diyor. Bunun önündeki fobileri kaldıracak
önemli bir adımdı. Çok olumlu bir etkisi oldu.
ÇÖZÜMÜN PARTİSİ İLE SLOGAN PARTİSİ KARŞI
KARŞIYA
- Bu seçim bağımsızlarla AK Parti arasında geçecek o
zaman?
Son genel seçimde CHP, MHP'nin de altında 8 bin civarında oy aldı.
Burada karşılıkları yok. CHP'ye verilmiş oylar burada boşa atılmış
oylardır. Burada bu işi toplumsal barışla çözmek isityorum diyen
Türkiyeli bir parti var. Bir de geçmişteki acılar üzerinden ben
slogan atmak istiyorum diyen bir slogan partisi var. Çözümün
partisi ile sloganın partisi arasında geçecek bu seçim. Geçmişin
acıları sloganı besliyor, bugünün sarılmış yaraları da işin gerçeği
çözümün partisini besliyor. Bu iki parti arasındaki seçimdir.
- CHP'nin yeni söylemi bir sonuç getirmez
mi?
Karşılığı olmayan şeyler. Referandumda, Ergenekon davasında ne
yaptıkları önemli. Bu seçimde Ergenekon tutuklularını Meclis'e
taşıyacaklar mı, taşımayacaklar mı bunlar önemli. Karşılığı olmayan
şeylerle bizi kandırmasınlar, halk bunları yemez, yutmaz artık. Bu
seçimde şansları yok ama bir sonraki seçim için Ergenekon davasının
avukatlığından, devlete umut bağlayıp iktidar olma hevelerinden
vazgeçer bunun da pratiğini gösterirlerse belki. BDP zaten bölgesel
CHP'dir. O zaman da bölgede CHP ile birleşme şansı yakalar BDP
tabanından oy alabilir.
KCK ELEŞTİRİSİNE HİZBULLAH SORUSU
- Özellikle KCK davası nedeniyle AK partinin bölgede oy kaybedeceği
söyleniyor? Karşılığı var mı bu yorumların?
Seçilmişlerin tutuklanmasını biz de savunmuyoruz ama yargı bize
bağlı değil. Keşke olmasaydı diyoruz ama bunun suçu örgüte aittir.
Öcalan, "bu belediye başkanlarını illegal örgüte neden bağladınız"
diye fırça atıyor. Eğer sivil siyasetçileri illegal bir yapıya
bulaştırırsan o zaman karşılığında gelecek cezaya razıyım diyorsun.
Bu durumda "hukuk işletilmesin" demek mümkün mü?. Bölgemizde
Hizbullahçılar da var. O zaman aynı şeyi onlar için de isterler
apışıp kalırsınız.
Bölgede oy kaybetme havası hissedersiniz çünkü bölgede baskı var. İşadamlarından sivil toplum örgütlerine uzanan bir tehdit havası var. Böyle bir mahalle baskısı olan yerde tabi ilk bakınca bunu görürsünüz.
- Seçim öncesi gerilimin tırmanacağı endişesi taşıyor
musunuz?
BDP'nin siyaseti gerilim siyaseti. Biz burdaki yetkili idarecilere
"aman hukuk dışı sert müdahelede bulunmayın" diyoruz. Pek çok
tahrike karşı güvenlik güçleri metanetle duruyor. Onlar da bunu
görüyor. Ama BDP'de bu siyaset haline geldi. Bize düşen hukuku
korumak, ölçüleri korumak, tahriklere dönük uygulama yapacakları
burada barındırmamak.
- PKK'nın eylemsizlik kararı bozulur mu?
Öcalan'ın son mesajlarında seçimin sonuna kadar olmaması gerektiği
yönünde ifadeler var, ama örgüt içinde bir kesimin şiddete dönüş
için provokatif eylemler içinde olduğuyla ilgili değerlendirmeler
de var. 33 kurşunda Bingöl, DTP'nin kapatılma advasından bir gün
önce Reşadiye oldu. Tezkere tartışılıyor Aktütün, Dağlıca
yaşanıyor. Çatışmasızlığın gerçekçi olması, provokasyonların
yaşanmaması için silahlı güçlerin 99 yılında olduğu gibi sınır
ötesine çekilmesi bugün için daha karşılığı olan ve anlamlı
durumdur. Bu yapılmadığı sürece her türlü provokokasyonu
beklerim.