CHP'nin yaptığı 5 dramatik hata
Abone olKemal Kılıçdaroğlu'nun CHP'nin başına geçtiği Mayıs 2010'dan sonra yükselişe geçen oyları neden düştü? İşte bu sorunun çarpıcı yanıtları...
2010 Mayıs'ında yapılan 33. Kurultay'da Kemal Kılıçdaroğlu'nun genel başkan seçilmesiyle güçlü bir çekim merkezine dönüşen CHP'ye yönelik seçmen desteği, son yirmi yılda ilk kez yüzde 30'ların üstüne çıkmıştı.
Kemal Kılıçdaroğlu'nun 33. Kurultay'la birlikte başlatmış olduğu yeni söylem iktidar partisinin oylarında ciddi bir gerilemeye de neden olmuştu. İlk defa bu dönemde CHP ile AK Parti'nin seçmen desteği arasındaki uçurum kapandı ve yüzde 2-3 puanlık bir seviyeye geriledi.
Peki CHP'nin altın çağı olarak nitelendirilen bu tablo bugün nasıl?
İşte yanıtı: Yüzde 25...
CHP'yi kısa bir sürede yüzde 30'lara çıkaran sonra yüzde 25 seviyelerine geri indiren seçmen acaba neden rahatsızlık duymuştu.
İşte ana muhalefeti düşüşe götüren o hatalar zinciri...
1- Medyada ve seçmenler arasında heyecan yaratan "Yeni CHP" kavramının kullanımında çekingen kalınması.
2- Ergenekon sanıklarının aday gösterilmeleri.
3- Partinin eski kadrolarının ve cari teşkilatlarının gücünün küçümsenmesi.
4- Kampanya stratejisinin kökten yanlışlığı.
5- Kampanya sürecinde parti teşkilatlarının ihtiyaç duyduğu finansman desteğinin verilmemesi.
OY KULLANAMADI
Necati Özkan'ın Milliyet'te yayımlanan analizine göre, referandumdan alınan sonuç ve Kemal Kılıçdaroğlu'nun 12 Eylül'de oy kullanamamasıyla ana muhalefetin seçmen desteğinde gözle görülür bir düşüş başladı.
Önder Sav ve ekibinin tasfiye edildiği 18 Aralık Kurultay'ıyla oluşan yönetimdeki kaotik yapı ve üst üste yapılan iletişim kazaları sonucunda ise partinin seçmen desteği Ocak 2011'de yüzde 25 - 27 bandına kadar geriledi.
KAYSERİ KAZASI
Aralık ayında yapılan bütçe görüşmeleri sırasında yaşananlar CHP liderini duvara toslattı. Kılıçdaroğlu, TBMM'de bütçe hakkındaki konuşmasında, Kayseri Büyükşehir Belediyesi'nde bazı yolsuzlukların söz konusu olduğunu dile getirdi ve olaya karışan kişinin nerede olduğunu hükümete sordu.
BU FIRSAT KADERİ DEĞİŞTİRDİ
Başbakan Erdoğan'ın arayıp ta bulamadığı bir fırsattı bu. Erdoğan jet hızıyla, ilgili kişinin evrakta sahtecilik ve dolandırıcılıktan hapiste yatmakta olduğunu, soruşturmayı başlatan tarafın ise Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı'nın bizzat kendisi olduğunu söyledi.
ESKİ-YENİ CHP TARTIŞMASI
Ana muhalefet partisinin yaptığı dramatik hatalardan ilki, bir siyasi parti olarak bizzat CHP'nin kendisiyle ve politik pozisyonuyla ilgilidir.
Kemal Kılıçdaroğlu, Önder Sav'ı diskalifiye ettiği gün ilk kez "Yeni CHP" kavramını kullanmıştı. O andan itibaren de bu kavram, entelektüel kesimlerde, medyada ve seçmenlerin arasında heyecan yarattı, geniş yankı buldu. Başta Önder Sav olmak üzere partinin eski ve cari kadrosunun bir bölümü bu diskura aynı günden başlamak üzere derhal refleks gösterdi. Eskilerin söz konusu refleksi CHP liderliğinde çekingenlik yarattı. Ve CHP yönetimi ertesi sabahtan itibaren "Yeni CHP" kavramını ya hiç kullanmama veya çok çekingen bir şekilde kullanma yolunu tercih etti.
POTANSİYEL FARK EDİLMEDİ
CHP liderliği "Yeni CHP" konumlamasının değerini ve kazanma potansiyelini seçime sadece bir kaç hafta kala idrak etti. Parti sözcüleri hemen her TV programında, gazete söyleşisinde "Yeni CHP" tanımını kullanmaya başladı. Lakin iş işten geçmişti. Zaten profesyonel seçim kampanyası tek kelime ile bile olsa "Yeni CHP"den bahsetmiyordu.
Oysa ki İpsos KMG Sosyal Araştırmalar Enstitüsü'nün seçim günü yapmış olduğu sandık sonrası (exit-poll) araştırması, CHP'ye oy veren seçmenlerin yüzde 77'sinin eski CHP'ye değil, Kılıçdaroğlu'nun yeni çizgisine oy vermiş olduklarını gösteriyordu.