CHP'nin sürprizlerine hazırlanın

Derya Sazak'ın sorularını yanıtlayan Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, yerel seçimlerle ilgili önemli açıklamalarda bulundu. 29 Ekim'de İstanbul sokaklarını dolaşan 3.5 kilometrelik dev bayrağın mimarı olan Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, "Marttaki yerel seçimlerde CHP anketleri tersine çevirip bir sürpriz yapabilir" diyor... DERYA SAZAK: Cumhuriyet değerlerini sahiplenme konusunda akla öncelikle CHP geliyor. 28 Mart 2004'te yerel seçimler yapılacak. AKP karşısında CHP'nin başarı şansı nedir? MUSTAFA SARIGÜL: AKP işsizliği ve yoksulluğu azaltacağını, hastane kuyruklarını kaldıracağını vaat etti. Önümüz kış, kentlerde dar gelirli ailelerin sıkıntısı bundan sonra başlar. Mart karı yağdığı zaman belediyelerde de işler çok farklı noktaya gelir. Beklemek lazım. AKP'ye açılan bir kredi var. 2004 Mart'ına kadar bu destekle ilgili görüşler netleşir. Şu anda işçi, memur sıkıntıda; yatırım, üretim yok. Benim de belediye başkanı olarak en fazla çektiğim sıkıntı işsizlik. Kimi zaman belediyeye gitmek dahi istemiyorum. Ana babalar gelip, diyor ki: 'Oğlum Boğaziçi, Bilkent mezunu, ne olur iş bulun!' Bakmayın her şeyin güllük gülistan gösterildiğine, Anadolu yanıyor. Adaya göre iş değişir Yerel seçimler AKP'nin iktidardaki ilk siyasi sınavı olacak. Küçük yerlerde seçmen tercihi iktidardan yana olabilir, ama büyük şehirler çok fazla etkilenmez. Parti kadar adaylar önemlidir. Yerel yönetim seçimleri AKP ile CHP arasında geçecek. Sosyal demokratlar, halkın önüne ciddi projelerle çıkmalıyız. Bölünmemeliyiz. 3 Kasım'dan sonra soldaki çekim merkezi CHP oldu. CHP'ye yönelik eleştirilerin odağında halktan koptuğu, toplum yerine statükonun partisi olduğu savı var. Halka inanmayan hiçbir siyasi hareket başarılı olamaz. Bugün Şişli'de bir başarı varsa, sabahın 6'sında kalkıp gece 11 - 12'ye kadar hiçbir siyasi parti farkı gözetmeden yurttaşlarımızla omuz omuza çalıştığımız içindir. Kimliğim, adresim belli, CHP gençlik kollarından geliyorum, milletvekilliği yaptım. Seçildikten sonra haktan, hukuktan, adalet duygusundan ayrılmamaya çalıştım. AKP - CHP karşılaştırması yaparken sadece 3 Kasım'daki oylara bakmayın. İyi adaylar çıkarılırsa denge değişir. CHP, anketleri tersine çevirebilecek güçte. İstanbul'da müthiş sürpriz yapabiliriz. Sol, CHP'de birleşmeli Solda 'seçim ittifakı' arayışı sürüyor. İsmail Cem bir girişim başlatmıştı, SHP lideri Murat Karayalçın, Ecevit ve Baykal'a giderek 30 Kasım'a kadar İtalyan solunun 'zeytin dalı' modelinde uzlaşılmasını önerdi. Öncelikle, SHP, YTP ve CHP'nin acilen birleşmesi lazım. Üçü de sosyal demokrat, bu partiler arasında ideolojik farklılık yok. Kişisel kırgınlık ve koltuk hırslarını bir tarafa bırakmak lazım. Benim önerim Karayalçın ve Cem'in partilerini kapatarak CHP'ye katılmalarıdır. Buluşma adresi CHP olsa bile Karayalçın ve Cem'in partilerini kapatma gibi bir niyetleri olduğunu duymadım. Parti tüzel kişilikleri korunarak ittifak aranmıyor mu? Bu, kendi taraftarlarımı koruyayım mantığı. Tribün mantığı. Öyle şey olmaz. Nasıl olacak? YTP de, SHP de partilerini kapatıp CHP çatısı altında birleşecekler. Ecevit'in DSP'sini nereye koyuyorsunuz, 1999'da Şişli'de DSP'den seçilmemiş miydiniz? tabii, gerçek Ecevitçi zaten biziz. Sayın Ecevit'e en ufak bir şey olduğu zaman gene yanına gideriz. Gerçek dostları biziz. Şu anda yanında bulunanlar Ecevit'in 50 yıllık siyasi birikimine zarar veriyorlar. Bülent Bey solun duayeni, onursal başkanı ama bu saatten sonra günlük politikanın içinde kendisini yormanın bir anlamı yok. 2003 seçimleri öncesinde hastalığı gerekçe gösterilerek DSP parçalanmasa Türkiye, AKP'ye teslim olur muydu? Cem, Özkan, Derviş 'troykası' bir hata değil miydi? Siz de o hareketi desteklemiştiniz! Ben 'ahde vefa'ya önem veriyorum. Hüsamettin Özkan, belediye başkanı olmamda bana destek oldu. Sayın Özkan'a yapılan bu haksızlığı protesto etmeseydim kendimi vefasız biri sayardım. Sayın Ecevit kendisini istifaya zorladı, 'çekil' dedi, Sayın Özkan da, 'Beraber çekilelim' dedi, kabul edilmeyince o günkü sıkıntılar doğdu. AKP daha parti olamadı Türkiye'de siyasal İslamcı partilerin yükseliş süreci 1990'larda Refah'ın belediyelerde iktidara gelmesiyle başladı. Tayyip Erdoğan'a başbakanlık yolunu da İstanbul Belediyesi Başkanlığı açtı. 2004 yerel seçimlerinde AKP'yi nasıl bir sonuç bekliyor? AKP açısından 28 Mart'ın hiçbir garantisi yok. Çünkü hükümetin vaat ettiği birçok sorun çözümsüz. Halka sorun AKP'den 3 - 4 tane bakan ismi sayın diye... sayamazlar, Tayyip Bey derler. Çünkü her şey liderde, AKP daha parti olamadı. Tayyip Bey fırtınası esiyor, ama icraat yok. Depreme hazırız... Hükümetin, kamu reform paketini nasıl buldunuz? Bakanlıkların taşra teşkilatındaki pek çok hizmet yerel yönetimlere devredilecek. Yerel yönetim yasası süratle değişmeli. Hantallıktan, ahbap çavuş ilişkilerinden herkes şikâyetçi. Kamu reformu tasarında öngörülen pek çok hizmeti belediyelerde biz zaten fiilen yapıyoruz. Okullara destek veriyoruz. Şişli'deki sağlık merkezlerinde her gün 3 bin yurttaşımız sağlık taramasından geçiriliyor. En ufak bir şey için Ankara'ya gitmeye gerek yok. Trafiğin bize verilmesi lazım. Belediyelerin en büyük sorunu borçlanmalar. Biz de 26 trilyon gibi rekor borçla devraldık belediyeyi, şimdi 14 - 15 trilyona indi, ama borç yükü vatandaşa daha fazla hizmet vermemizin önündeki en büyük engel. Maliye Bakanlığı İller Bankası'ndaki paylarımızı devamlı kesiyor. Şişli İstanbul'un Manhattan'ı olmaya aday. Dar alanda bu kadar gökdelen yükselmesi doğru mu? Kent içi trafik ve nüfus patlama noktasında. Çok doğru, gökdelenlere karşı değilim ama nerede yapılmalı? Paris'e gittim, inceledim. Yeni Paris var, kentin dışında yüksek binalar yapmışlar, metrosu, treni var. Şişli'de bu kadar gökdelen yanlış. Kentin yüz kilometre dışında yeni bir İstanbul kurulmalı. 815 bina yenilendi Korkulan deprem olursa, kentin yeniden inşası gerekecek. İstanbul Büyükşehir Deprem Mastır Planı'nda depremden önce 50 bin konutun yıkılması öngörülüyor. Şişli'de kendi hazırlıklarımızı yaptık. Biz şanslı bölgelerden biriyiz. 1065 tane sağlıksız bina tespit ettik. 815 tanesi yenilendi. Depremde insanlar öldükten sonra çare bulmanın anlamı yok. Ne gerekiyorsa şimdi yapmalıyız. Belediyemizde rüşvete yer yok Her seçim öncesi kentlerde kaçak yapılaşma başlar. Bir de 2 B beklentisi var. 28 Mart öncesi aynı manzarayı görecek miyiz? Bir belediye başkanının kaçak inşaat yapandan, aracıdan ve tefeciden oy beklememesi lazımdır. Kaçağı önlemek 5 yıl ağır cezadan başlamak gerekiyor ki, caydırıcı olsun. İmar planlarını da süratle çıkarmak lazım. TCK'da düzenleme yapmak şart. Vakıflar yoluyla milyonlarca dolar toplanıyor ve bunlar seçim kampanyalarında harcanıyor iddiası var. Şişli Belediyesi'nde adamı olanın değil, hak edenin işi yapılır. Bizde rüşvet yok. Enflasyon nasıl düştü? Enflasyon ve faizler düştü, ihracat artıyor. Enflasyon rakamları, Kemal Derviş döneminde alınan kararlar sonucu düşüyor, IMF programına bağlı tedbirler devam ediyor. İstanbul'a Anadolu bakıyor. Vatandaş gidiyor memleketine un, bulgur, salça getiriyor. Varoşlardaki insanlarımız işte böyle ayakta kalıyor. İstanbul'a vize fikri anlamsız Göçü önlemek için İstanbul'a 'vize' önerisine ne diyorsunuz? O zaman geliri iyi olan yaşasın, zayıf olan kahrolsun. Büyük kentlerde yaşamanın zaten bir bedeli var, yaşam pahalı, kiralar ağır. Gecekondu sorunlarını çözmek ya da göçü önlemek İstanbul'da olmaz. Anadolu'da olur. Ayrıca vize uygulaması seyahat özgürlüğüne de aykırı. Demokratik de olmaz. Hem şimdi tersine göç başladı. Büyük kentlerde tutunamayıp memleketlerine dönüyorlar. Kaynak: Milliyet