CHP'nin MHP'nin adayı kim olacak?

AK Parti'nin adayının bu ayın sonunda netleşeceğini belirten Arınç, "İki arkadaş, iki dava arkadaşı biraraya gelecek inşallah ikisinden biri olacak gibi" dedi.

"AK Parti'nin Cumhurbaşkanı adayı ne zaman belli olur. 20 Mayıs'tan sonrayı bekleyin, belki 30 Mayıs'ı da bulur" diyen Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, muhalefetin adayını açıklamasının daha önemli olduğunu söyledi.

Başbakan Yardımcısı Arınç şunları söyledi: "Bizim acelemiz yok. AK Parti psikolojik olarak da güç olarak da çok üstün durumda. Bu soruları muhaklefete sorun. Bizde hemen hemen 3 aşağı 5 yukarı, kimin aday olacağı belli. Bizde 1 kişi belli veya ikinci kişi belli. Asıl CHP'nin MHP'nin adayı kim olacak? Her partiden oy alacak özellikte biri varsa birilerinin söylediği gibi o kim olacak? Görüşülür, konuşulur, ondan sonra iki dost, arkadaş, dava yoldaşı biraraya gelecek. İnşallah ikisinden biri olacak."

ÜÇ DÖNEM KURALI
AK Parti Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) toplantısında alınan "3 dönem kuralı"nın sürdürülmesi kararını da değerlendiren Başbakan Yardımcısı Arınç, "Demek ki ben öngörülerimde haklıymışım. Herkesten daha önce ve tek başıma, '2015 son' demiştim. Bazılarının dili varmıyor ama bunu söylemekte fayda var" dedi.

90 YAŞINI GEÇMİŞ SİYASETÇİLER VARDI

"Şahsen çok rahatım" diyen Arınç, 20 yıldır parlamentoda bulunduğunu, bunun 3 döneminin AK Parti'de, 2 döneminin de farklı partilerde geçtiğini hatırlattı.

Bülent Arınç, bir insanın siyaset yapması için mutlaka milletvekili veya bakan olması gerekmediğini, bu mecranın, aynı zamanda her yurttaşın görevi olduğunu ifade ederek, ülke yönetimine dair kim ne düşünüyorsa bunu yazabileceğini, konuşabileceğini, söyleyebileceğini, tartışabileceğini, onun için sıfatları taşımaya gerek olmadığını vurguladı.

AK Parti'de 3 dönem kuralına ilişkin karar alındığı dönemde Meclis Başkanı olduğunu, bunun nasıl cereyan ettiğini bilmediğini ancak sonradan duyduğunda çok doğru olduğuna inandığını anlatan Arınç, "Çünkü 80-90 yaşına gelmiş, geçmişte siyasetçiler vardı. Onlara şunu teklif ettiler; 'Siz artık biraz yaşlandınız, yoruldunuz, sizin oğlunuzu ve evlatlarınızdan birisini milletvekili yapsak da siz biraz daha dinlenseniz, daha iyi olmaz mı?' Adamcağız önce 'Şöyle bir düşüneyim' dedi. Sonra gece yarısı telefon açtı, 'Siz yine beni yazın birinci sıraya, bu iş çoluk çocuk işi değil' dedi. Kendisi 90 yaşına yakındı, oğlu da 65 yaşındaydı. Yani bu işi, bu noktadan çıkarmak lazım" diye konuştu.