İki erkek kardeş...
İki kız kardeşle evlenmeye karar vermiş...
Kızlardan biri oldukça iyi...
Öteki de kötü yolda...
***
İki kardeş, iki kız kardeşle evleniyorlar.
İyi kızla evlenen kardeş, ağabeyini uyarıyor:
-Abi bu kadınla nasıl başa çıkacaksın?
Abi cevap veriyor:
-Sen bana bırak...
***
Gerdek gecesi, bir kedi "sen bana bırak" diyen kişinin odasına
giriyor.
Hışımla kediyi yakalayan genç...
Kediyi iki bacağından ayırıyor...
Kadın dehşet içinde soruyor:
-Ne yaptın?
Adam cevap veriyor:
-Benim odama erkek kedi bile giremez!
O kadın korkuyla bütün kötü alışkanlıklarından arınıyor ve kocasına
sadakati ile örnek davranışlar sergilerken, iyi, kötü alışkanlığı
olmayan kardeşi gitgide bozuluyor. Karısını kötü alışkanlıklardan
kurtaran abisini örnek almak isteyen öteki genç, yukarıda
anlattığım hikayeyi senaryolaştırıyor ve kediyi iki bacağından
ayırıp sokağa atıyor.
Karısı soruyor:
-Ne yapıyorsun?
Adamın cevabı ağabeyininkiyle aynıdır:
-Benim odama erkek kedi bile giremez!
Oysa...
İş işten geçmiştir...
Kediyi ikiye ayırmanın da faydası yoktur.
Kadın kocasının bu tutumuyla dalga geçer ve bildiğini okur..
***
Bu hikayeyi niye anlattım?
Seçim sürecindeyiz...
Doğu'yu, Güneydoğu'yu yıllardır boşlayan CHP'li yöneticilerin
akılları başlarına yeni gelmiş olmalı ki, kepenk indiriyorlar,
KCK'lı belediye başkanlarına sahip çıkıyorlar ve işin garip tarafı
soruyorlar:
-O belediye başkanları katil mi?
Sanıyorlar ki...
Bu tutum, yıllar yılı CHP'liler tarafından yok sayılan, horlanan,
dışlanan, kapının dışına itilen Kürt halkının gururunu okşayacak!
Sanıyorlar ki, Kürt halkı yıllar sonra karşılarında kedinin
bacağını ikiye ayıranlardan korkacak!
Geçmiş ola!
Meydanlardaki "dersim" nutukları ile, Diyarbakır'daki kepenk
indirme palavraları işe yaramıyor. Halk, yapmacık değil, yalandan
uzak, dürüst politikadan yana. CHP bunu yaparsa başarılı olur. Aksi
halde, evdeki pirinçten de olur!
Batı yakası, yalanları dikkatle izliyor
çünkü!