CHP'nin eski defterlerini açtı

Başbakan Erdoğan, muhafazakar seçmenin yoğunlukta olduğu Sakarya'da dini içerikli söylemiyle CHP'ye yüklendi. CHP lideri Kılıçdaroğlu'nu eleştirmek yerine, CHP'nin İsmet İnönü dönemindeki icraatlarına yönelik eleştirilerini meydanlara taşıyan Başbakan Erdoğan, bazı camilerin kapatılması ve arapça tabelaların sökülmesinin de aralarında bulunduğu dönemin Bakanlar Kurulu kararlarının yer aldığı "kara kaplı dosya" ile seçmenlere seslendi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP'yi türbanla vurdu. Başbakan Erdoğan, CHP'nin yeni söyleminin gerçekçi olmadığını, CHP zihniyetinin değişmediğini söyledi:

"Senin başörtün var sen okuyamazsın dediler. Temizlikçilik yap, çaycılık yap dediler. Senin neyine doktorluk dediler. İdareye karışmayın dediler. Demokrasi, özgürlük sizin neyinize dediler. Mülteci dediler. Gerici, cahil, köylü, yoksul, taşralı dediler. Bizi aşağılamak istediler. Bugün ne diyorlar; göbeğini kaşıyan adam, bidon kafalı, beyinsiz, yüzde 60'ı aptal"

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Sakarya mitinginde seçmenlere seslendi.  Muhalefet partisi MHP'nin koalisyon ortağı olduğu döneme eleştiriler yönelten Başbakan Erdoğan, AK Parti döneminde MHP'nin bıraktığı izlerin silindiğini anlattı:

"Bizden önce MHP iktidardaydı, Türkiye'ye ne yaptılar. Sizin maaşınızndan kesilen nemalarla faiz ödediler. Size soruyorum. Sizi, biz mi onlar mı düşünüyor. İşçiye memura 3 katrilyon ödedik. Bunlar soydular benim işçimi, memurumu. Şimdi çıkmış diyor ki ben işçiden memurdan yanayım. Siz ödemediniz, biz ödedik. Onlar kirletti biz temizliyoruz"

KENDİNE YETEN ÜLKE

Başbakan Erdoğan, AK Parti iktidarı döneminde Türkiye'nin kendi kendine yeten bir ülke durumana geldiğini anlattı:

"Biz IMF ile anlaşma yapmıyoruz. Kendi ayaklarımızın üstünde duruyoruz. Merkez Bankası bizim milli bankamız. Hani bunlar milliyetçiydi. 27.5 milyar dolarla bize devrettiler bankayı. Şimdi Merkez Bankası'nın kasasında 97 milyar dolar var. Artış 70 milyar dolar."

CAMİLERİ KAPATTILAR

Başbakan Erdoğan, muhafazakar seçmenin yoğunlukta olduğu Sakarya'da dini içerikli söylemiyle CHP'ye yüklendi. CHP lideri Kılıçdaroğlu'nu eleştirmek yerine, CHP'nin İsmet İnönü dönemindeki icraatlarına yönelik eleştirilerini meydanlara taşıyan Başbakan Erdoğan, dönemin Bakanlar Kurulu kararlarının yer aldığı "kara kaplı" dosya ile seçmenlere seslendi:

"Biz bu ülkede çektiğimiz çileyi biliriz. Düşüncenin yasaklanmasını, inancın yasaklanmasını çok iyi biliriz. Şu dosya bu ülkede inançların nasıl yasaklandığının belgesidir. CHP'nin camileri nasıl kapattığının belgeleri burdadır. Benim Sakaryalı kardeşim, bu CHP'ye mi oy verecek. Ne diyor biz yeni CHP'yiz. Senin biz bu kelime oyunlarına mı inanacağız. Burada yazıyor. Karakadı Camisi'nin MEB'e tahsisi ile kütüphaneye dönüştürülmesi. Bitmedi, arapça levhaların dağıtılmasının yasaklanması, mevcutlarının da toplattırılması. Bakanlar Kurulu kararı. Altında CHP'li bakanların imzası ve İsmet İnönü'nün imzası. Sorgun'da 1949 yılında yazılan ilmihalin yasaklanması. Bir başkası 'Namazın Hakikati Nedir?" adlı eserin toplattırılması. Biz bunları babamızdan dedemizden çok dinledik. Benim babam bu yasaklardan dolayı rize'den İstanbul'a geldi. Kümeslerde saklandıklarını anlatırlardı. Biz bunların ne olduğunu iyi biliyoruz"

YILLAR ÖNCESİNE GİTTİ

Erdoğan, Türkiye'nin yakın tarihinde dünyadaki gelişmelere paralel oluşan ekonomik darboğazları da CHP'nin üstüne yıktı. Erdoğan, seçmenlere darboğazlar döneminde verilmiş karneleri göstererek CHP'ye yüklendi:

"1973'te karneyle toz şeker dağıtıyorlardı. Eğer yağı benzini karneyle almak istiyorsanız oyunuzu CHP'ye verin. Tirit bezini bu ülkede CHP nüfus kağıdına damga vurarak dağıttı. CHP gelince akla yoksulluk, kuyruk gelir. Deniz Baykal enerji bakanıydı, çitftçim mazot bulamaz, karneyle alırdı. Bugün ise doğalgazımızı kullanıyoruz"

UZLAŞMACI ANAYASA

Erdoğan, seçimlerin hemen ardından yeni Anayasa çalışmalarının da hız kazanacağını ve Türkiye'nin özgürlükçü, vesayet altında olmayan bir siyaseti yaratacak anayasaya kavuşacağını vurguladı:

"Vesayet altında siyaset yapma dönemi bitti. Demokrasi anlam kazandı. milli irade en güçlü şekilde işler hale geldi. Şimdi sıra yeni Anayasa'da. Millet 12 Haziran'dan sonra kendi anayasasını yapacak. Ayıran, bölen parçalayan değil, birleştiren, devleti değil vatandaşı düşünen, kısıtlayıcı değil özgürlükçü bir Anayasa'yı sizlerle birlikte yapacağız. Türkiye'yi özgürlükçü sivil bir anayasaya kavuşturacak olmamız çeteleri çok huzursuz etti. Çeteler son gayretle yeni bir organizasyonla suyu bulandırmanın gayreti içine girdiler. Önce CHP'yi yeniden tasarladırlar. Çetelerie avukatlık yapan çeteyi, çetelere kol kanat geren CHP yaptılar. Yeni CHP'yi kimlerin tasarladığı ortaya çıktı. Biz ulusalcı çeteleri biliyorduk. Akıl hocalığı yapan eski siyasetçileri, işadamı kisvesi altında siyaset mühendisliği yapanları biliyorduk. Şimdi bir de uluslararası çeteler buna dahil oldu"

KILIÇDAROĞLU'NU İSRAİL'LE VURDU

Erdoğan, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun Gazze'ye insani yardım götüren Mavi Marmara gemisine yönelik söylemini de eleştirdi:

"Kılıçdaroğlu daha ilk ayda İsrail'in avukatlığına savundu. Ben olsam İsrail ile ilişkilerin bozulmasına izin vermezdim diyor. Bu selamı alan musevi gruplar, uluslararası basında Ak Parti'ye karşı kampanya açıyor. Bu işler senin boyunu aşar Kılıçdaroğlu. Uluslararası ilişkiler çarketmeye yürüyemz, yalanla yürümez, popülizm ile yürümez. Filistin'e Gazze'ye sırtını dönenler, bu millete sırtını dönmüştür. Benim başörtülü kızlarıma bakarak, onlar Suudi Arabistan'a gitsin diyenler, Arap kadınlarını aşağılayanlar kendi milletine hakeret etmiştir"