CHPnin eğitim politikası
Abone olBaykal, eğitim sistemi için politikalarını anlatırken meslek liseleri hakkındaki görüşünü de açıkladı...
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Türkiye'de bir yandan işsizlik
sorunu varken, diğer yandan eğitimli meslek mensuplarına ihtiyaç
duyulduğunu belirterek, ''Türkiye'deki okullarımızın özellikle
temel eğitim sonrası ve üniversite eğitimimizin üçte ikisinin artık
akademik eğitim dışında iş ve meslek eğitimine yönelik olarak
yapılandırılması kaçınılmaz bir ihtiyaçtır'' dedi.
CHP Lideri Baykal, Antalya Deniz Ticaret Odasının Antalya Ticaret
ve Sanayi Odası binasındaki 25'inci meclis toplantısına katılarak,
bir konuşma yaptı. Türkiye'nin en önemli sorunu olan dış ticaret
açığının turizm ve denizcilik sayesinde dengelenebileceğini
belirten Baykal, turizm ve denizcilik sektörünün üçe katlanması
halinde Türkiye'nin ekonomik dengesinin sağlanabileceğine işaret
etti.
Denizcilik sektörünün Türkiye ve dünyada parlak bir geleceği
bulunduğuna değinen Baykal, buna karşılık Türkiye'nin ihraç veya
ithal ettiği ticaret mallarının ancak yüzde 23'ünün kendi
gemileriyle taşınabildiğini ifade etti. Deniz Baykal bu durumun
düzeltilebilmesi için dış ticaret politikasıyla birlikte deniz
taşımacılığı politikasının da birlikte ele alınması gerektiğini
vurguladı.
CHP lideri Baykal, şunları kaydetti: ''Türkiye dış ticaret
patlaması yaşayacak ama giderek bizim dış ticaretimizi başkaları
taşıyacak, biz de bunu seyredeceğiz. Bu kabul edilemez. Burada çok
büyük bir potansiyel var. Bu potansiyelin değerlendirilmesi lazım.
Türkiye'de filomuzun yeterli olduğunu düşünmek mümkün değil. Hala
7,5 milyon DWT tonluk bir gemi filomuz var.
Bu Türkiye'nin uluslararası ticarette alması gereken pay dikkate
alındığında yeterli kabul edilemez. 7 milyonluk ek kapasite geliyor
deniliyor ama uluslararası sözleşmelere uymayan yüzlerce gemimiz
var. 1,5 milyon DWT ton kapasitenin filodan çıkarılması kısa sürede
dayatılacak. Kosterlerin de yenilenmesi lazım. Kapasite artışı
konusunda tatmin edici noktada değiliz. Kapasitemizi büyütmeyi
düşünüyorsak, bunu sağlamaya elverişli bir finansman modelinin
ortaya konulması ihtiyacı vardır.''
Deniz Baykal, Türkiye'de son zamanlarda mega yat üretimi alanında
çok önemli bir atılım gerçekleştirildiğine de dikkati çekerek,
''Hem mega yat konusunda hem tersane konusunda çok önemli bir
ilerlemeyi gerçekleştirmeye devam etmemiz lazım. Bu, Türkiye
ekonomisine katkı verecek önemli bir kaynak yaratacaktır. Ayrıca
sahillerimizi önemli bir marina ağıyla donatmamız lazım'' diye
konuştu.
-İŞSİZLİK VE EĞİTİM SORUNU-
CHP Gene Başkanı Baykal, denizcilerin eğitimli meslek adamlarına
ihtiyaç duyulduğundan, çarkçıbaşı ve zabitan eksikliğinin
giderilemediğinden yakındıklarına da değinerek, bu konunun
temelinde eğitim sorunun yattığını bildirdi. Deniz Baykal, şöyle
devam etti: ''Bu sektörde iyi yetişmiş personel açığı kendisini
hissettiriyor. Konu Türkiye'nin temel eğitim organizasyonuyla
ilgili. Bugüne kadar maalesef toplumun talebiyle, Türkiye'nin
eğitim sisteminin üretimi arasında hep bir kopukluk yaşadık.
Toplumda işsizlik var. Resmi rakamlar kamufle etmeye çalışıyor ama
çok ciddi bir işsizlik sorun olduğu tartışma götürmez bir gerçek.
Aynı zamanda bir başka olay var. Yetiştirilmiş kalifiye eleman
arayanlar da çalıştıracak insan bulamıyor. Bu sorun aslında hem
işsizlik hem de bir eğitim sorunudur. Biz bunun farkındayız ve bu
konuda önümüzdeki döneme yönelik olarak Türkiye'ye çok önemli
taahhütlerde bulunuyoruz. Türkiye'nin eğitim sistemini çok köklü
değiştirmek iddiasındayız.
Bu sorun çözülmeden Türkiye'nin önünün açılmasını mümkün
görmüyoruz. Türkiye'nin kalkınması da bu dar boğaz aşılmadan
rahatlatılamaz.'' Sorunun gençlerin masa başına göre değil, iş ve
meslek öğrenmeye yönelik olarak eğitilmesiyle çözülebileceğini
ifade eden Deniz Baykal, şunları kaydetti: ''Türkiye'deki
okullarımızın özellikle temel eğitim sonrası ve üniversite
eğitimimizin üçte ikisinin artık akademik eğitim dışında iş ve
meslek eğitimine yönelik olarak yapılandırılması kaçınılmaz bir
ihtiyaçtır.
Herkes sanki üniversite mezunu olacakmış gibi çocukları eğitiyoruz.
Ama her yıl 1,5 milyon çocuğumuz üniversite kapısından geri
dönüyor. Geri dönünceye kadar sanki geri dönmeyecekmiş gibi
eğitiyoruz ama her yıl geri dönüyorlar. Bu, akıl dışı, israfa yol
açan bir uygulama. Gençlerin ve ailelerin umudu da tükeniyor.
Gençlerin üçte ikisini iş ve meslek yaşamına, üçte birini akademik
yaşama yönlendireceksiniz.''