CHP'nin çok önemli isimleri ABD'li danışmandan rahatsız oldu Sevilay Yılman duyurdu
Abone olKemal Kılıçdaroğlu'nun ABD'li danışmanı Jeremy Rifkin CHP'yi karıştırdı. CHP'de önemli isimlerin kendisine Rifkin'den duydukları rahatsızlığı ilettiğini söyleyen yazar Sevilay Yılman, "Milli misin gayri milli misin denildiği bir dönemde böyle bir hataya düşüyorsunuz niye böyle risk alıyorsunuz?" dedi
ABD'li Jeremy Rifkin'in CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun danışmanı olarak atanması ana muhalefet partisi içinde tartışmalara neden oldu.
Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı'nda CHP'nin düzenlediği "İkinci Yüzyıla Çağrı Buluşması"na zoom ile bağlanarak 40 dakika konuşan Rifkin gündem oldu.
ABD'li danışman polemiği Habertürk'te "Olaylar ve Görüşler programında konuşuldu. CHP'nin etkinliğini yerinde takip eden isimlerden Sevilay Yılman, konuya ilişkin dikkat çeker açıklamalarda bulundu:
"Oradaydık. İsim vermeyeceğim. CHP'nin çok önemli isimleri bile rahatsız oldu. Rifkin'in zaten danışman olarak alınmasında rahatsızlık vardı, bunlar bana telefonla iletilmişti. Türk siyasal tarihinde böyle bir şey yok. Böyle bir kutuplaşma varken çok kritik bir seçime giderken kalkıp biz de arkamıza alalım çok büyük hata bence.
Rifkin ismini 10 gün önce duydum. Hatta yazmak istedim. Netleştirmemiştim. Bana bu bilgiyi veren kişi yazılmamak kaydıyla vermişti. Ama açığa düşersin deyince yazmadım. 3-5 gün sonra elimde patladı.
"CHP yönetiminde çok az kimsenin bu karardan haberi var"
CHP içinde kabul görmeyen bir şey. Rifkin ile yapılan profesyonel anlaşmadan MYK'nın haberi yok. Birçok genel başkan yardımcısının haberi yok. Çok tuhaf bir şey. Sayın Kılıçdaroğlu danışman kadrosuyla karar veriyor ve deklare ediyor.
"Bir konferansından 100 bin dolar alıyor"
Mutlaka bunun bir fatura bedeli vardır. Bir konferansından 100 bin dolar alıyor diye duyduk. Bu rahatsızlık varken, üstüne üstlük 40 dakika zoom ile bağlanması, İngilizce konuşması.
"Salonun 4'te birinde kulaklık vardı"
Kemal iyimser davranmış tweet attı dedi dediki 'salonun yarısında kulaklık yok.' Neredeyse salonun 4'te birinde kulaklık vardı gerisinde yok. Çok ingilizce bilmeyen insanlar sırf iktidara olan aşk çok duygulu bir andı. Hiçbiri İngilizce bilmiyordu. Dolayısıyla hiç sesini çıkarmadan herkes dinledi. Milli misin gayri milli misin denildiği bir dönemde böyle bir hataya düşüyorsunuz niye böyle risk alıyorsunuz?"