CHP Milletvekilleri Avrupa’ya ayak
bastıklarında, kayıtsız şartsız aynı tavrı takınıyorlar. Seslerini
yükseltiyorlar, iktidara veryansın ediyorlar.
Sürekli tekrarı çekilen 1
şikayetleme ritüeli bu,bizler de ''Biz daha önce bu filmi nerede
izlemiştik sahi'' türü kafamızda delice sorular...
Kalabalıktan tatmin olmuşlarsa ayrı
bir coşku...
Sanırsınız, burada ki halk gündemi
takip etmiyor, hiç 1 şeyden haberleri yokmuş gibi, temcit pilav
hikayesi…
Bildiklerimizi anlatıp duruyorlar, 1
tek ''Anladınız mı evladım, anlamadıysanız tekrarlayayım’’ bölümü
eksik.
Bizimkilerde ’so what’ yüz
ifadesiyle dinliyorlar ama eve gidince ''Ne öğrendik şimdi biz’’
sorgulamasını yapıyorlar mı, bakınız bu soruyu sormadın henüz CHP
sempatizanlarına…
Seçim öncesi de benzer olaylar vuku
bulmuştu. İsviçre’ye gelen 2 CHP Milletvekili, gezi itibarıyla
başlayan süreçten seçim öncesine değin iktidar n’apmış, ne
yapmamış, bize bir biiir biiiiir anlatmışlardı.
Nefes almadan konuştuklarına tanık
olmuştuk, suratlar kızardı-bozardı, sanırsınız az sonra savaş
çıkacak, kıyamet kopacak...
Bizler bu soğuk memlekette yeterince
kasvetliyiz,ihtiyacımız yok bu agresifliklere...diyemedik...
Seslerini de bayağı yükseltmişlerdi,
boynumuzu bükerek. ürkerek soru sorduk, yalan yok…
İktidarı şikayetlemede çok
başarılılardı ama konu ''Neden çatı adayı olarak mütedeyyin 1 aday
seçtiniz? sorusuna verdikleri cevabı 1tek kendileri
duydular.
Cihan haber ajansından önüme düşen 1
haberde, 29 Ekim münasebetiyle, Atatürkçü Düşünce Derneği’nin
Bern’de düzenlediği programa davet edilen Türkiye Barolar Birliği
Başkanı Metin Feyzioğlu, Türkiye’deki iktidarı sert dille
eleştirmiş. Feyzioğlu muhalefet partilerine de yapıcı siyaset
yapmadığının altını çizmiş. Ardından Cumhuriyet Halk Partisinin
toplumu kucaklayabileceğini işaret etmiş.
Feyzioğlu, takdir ettiğim ve
dürüstlüğüne inandığım 1 şahıs ama Avrupa’daki CHP Birliklerini
daha yakından takip etmeli derim, yakın planda Avrupa’daki CHP
oluşumunun içinin hayli boş olduğuna tanıklık
edecektir.
CHP bünyesinde elbette çok değerli
insanlar vardır ama icraatları nedir, CHP’nin güçlenmesi için ne
yapmışlardır, yeterli birlik beraberlik sağlamışlar mıdır,
İsviçre’deki, hatta genel olarak Avrupa’daki Türklerin birlik
beraberliği adına ne yapmışlardır?
Mesela ‘’Neden CHP?’’ sorusunu
cevapları nedir..?
Sonuçta,Avrupa’ya gelen CHP
Milletvekillerinin konuşması iktidarı şikayetle başlıyor, şikayetle
bitiyor. CHP’nin görevi bu ise, 'görevimiz bu' desinler, biz
de sorgulamayalım…
Avrupa'da görev yapanlar ise ayrı
komedi…
Kişisel kariyerlerine odaklanmışlar,
Türkiye’deki memur modeli, ‘’Salla başı al maaşı’’ ‘Etliye sütlüye
dokunma’ sözcük öbekleriyle anlatacağım elit (!) 1 hayat
yaşıyorlar…
Gelen Milletvekilleri ise ayrı yazı
konusu ama altını kalın kalın çizdiğim, Avrupalı Türk’ün hiç 1
şeyden haberi yok, gündemi birinci ağızdan benden öğrenecek
histerisine mahkum olmuşler…
Bence uyanın artık, yok öyle 1
şey…
Gündemi Türkiye’deki Türklerden daha
fazla izliyorlar,bu biline...
Eee artık Avrupa basınında da kamber
görevini üstlendiğimizden, Milletvekilleri buralara geldiklerinde,
vatandaşın her konuyu etraflıca bildiğini varsayarak konuşma yazısı
hazırlasınlar, aksi halde, tek kazanımları bahnhofstrasse
shopping(!)
Şunu da eklemek istiyorum, Avrupa’da
STK başkanları ve parti temsilcileri basından ne kadar kaçıyorsa o
kadar yanlış yerdedir.
Temizlenmesinin ve değişimin zamanı
gelmiştir.