CHP'lilerden Güler'e gensoru

CHP, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler hakkında, "görevi ihmal ettiği, sorumluluğunun gereğini yapmadığı, yetkilerini aştığı, kamu hazinesini zarara uğrattığı, kamu gelirlerinin talanına seyirci kaldığı" gerekçeleriyle gensoru önergesi verdi. Gensoru önergesinde Bakan Güler'in, Mavi Akım'dan 5.3 milyar dolarlık ülkeyi zarara soktuğu iddia edildi. Ankara Milletvekili Eşref Erdem'in gensorusuna, 23 CHP'li Milletvekili de imza attı. Gensoru önergesinde, Enerji Bakanlığı'ndaki usulsüzlük ve yolsuzluk iddialarının büyük boyutlara ulaştığı belirtilirken, "Mavi Akım başta olmak üzere, Rusya'dan gaz alımlarında hazine zarara uğratılmıştır. Bazı şirketlere, mahsuplaşma ve tarife belirleme işlemleriyle, haksız kazanç sağlanmıştır. Parti yandaşları üst düzey yönetimlere yerleştirilmiş, bazıları yolsuzluk iddiasıyla tutuklanmıştır" denildi. Önergede, Rusya'dan iki ayrı hat ve dört farklı fiyatla gaz alınmaktayken, 19 Kasım 2003 anlaşmasıyla "tek fiyata" geçildiği belirtildi ve "Bakan anlaşmaları tek fiyata indirerek ülkeyi kara geçirdiklerini söyleyerek, kamuoyunu yanıltmıştır" ifadelerine yer verildi. Batı Hattı'ndan alınan gaz fiyatlarının indirilmesi, Mavi Akım'daysa gaz miktarları hesaplandığında, milyarlarca dolarlık kamu zararı oluştuğu belirtilerek, "Batı Hattı'ndan doğrudan Gazexport'tan alım, Kasım 2003'den sonra, 8 yıl sürecektir. Alınacak toplam gaz miktarı ise 47 milyar metreküptür. İndirim, bin metreküpte 9.81 dolardır. Turusgaz Anlaşması'yla 18 yılda, 138 milyar metreküp gaz alınacaktır. İndirim 14.81 dolardır. Oysa Mavi Akım'dan, 24 yılda toplam 342.5 milyar metreküp alınacaktır. Birim fiyat artışı 15.33 dolardır. Kasım 2003 değerleriyle Mavi Akım'daki zarar, 5.3 milyar dolar olup, toplam zarar 2.9 milyar dolardır. Bakan gerçeği saklamaktadır" ifadelerine yer verildi. Mavi Akım'la alınan gazın, Ruslar'ın yüksek fiyatla faturalandırmaları üzerine konunun tahkime götürüldüğü hatırlatılan gensoru önergesinde, Enerji Bakanı'nın yetkisini aşarak Gazprom'la doğrudan görüştüğü, tahkimi askıya aldıklarının, anlaşmaların koşullarının gözden geçirileceğinin açıkladığı ifade edildi. Anlaşma, Kasım 2003'de imzalanmış fiyat artırımının 10 ay geriden başlatılarak, yeni bir zarar oluşturulduğu ifade edilen önergede, ayrıca sınır basınçları düşürülerek BOTAŞ'a ek işletme maliyeti getirildiği, ETDK'nın teknik ve ekonomik sorumluluk BOTAŞ'a ait olmak üzere ve ülke hazinesine ilave mali yük getirmemek koşuluyla anlaşmaların onaylanabileceğinin bildirildiği, bu karara rağmen anlaşmaların imzalanmasının ciddi kamu zararına yol açtığı da belirtildi. KADROLAŞMA Gensoru önergesinde, Teftiş Kurulu Raporları'nda Cumhurbaşkanı'nın vetolarına karşın, irticai faaliyetleriyle bilinen liyakatsiz, ehliyetsiz yandaşların AK Parti'ye yakınlık tek ölçüt alınarak, Enerji Bakanlığı ve bağlı kuruluşlarına yerleştirildiğine dikkat çekilerek, "Böylece Enerji Bakanlığı'nda partizanca bir kadrolaşmaya girişmiştir. Bazı bürokratlar tutuklanmış ve yargılanmaktadır. İktidara yakın işadamlarının bürokratlar ve siyasilerle gazetelere de yansıyan ihale pazarlıklarıyla, ibret vericidir. Öyle anlaşılıyor ki olayın siyasi ucunda Bakan ve yakın çevresiyle, AK Parti Yönetiminin kilit isimleri vardır" denildi. Önergede şu satırlar da yer aldı: "Bakanın icraatları bunlarla bitmemektedir. TEDAŞ, Teftiş Kurulu incelemeleri sonucunda, AKTAŞ'la, Kayseri ve Civa Elektrik şirketleri aleyhlerine 1990-1997 mahsuplaşması için, toplam 1.44 katrilyon TL'lik alacak tahakkuk ettirilmiş ve önceki iktidar döneminde dava açılmıştır. 1998-2002 döneminde ise 567 trilyon TL ek alacak belirlenmiştir. Bunlar için de dava açılacakken, Bakan bu aşamada mahsuplaşma kriterlerinin yeniden gözden geçirilmesi talimatı vermiştir. Böylece açılmış davanın seyri değiştirilmiş, yeni dava engellenmiş ve kamu alacakları tahsil edilemeyerek, yeni bir yolsuzluğun önü açılmıştır. Öte yandan, Cumhurbaşkanlığı DDK ve Ova Elektrik'in işlettiği Gebze santralinin tarife hesaplarında, kamu aleyhine yanlışlık saptanmış ve gereğini ETKB'ye bildirmiştir. Bakanlık, tahsilat için olurunu TETAŞ'a iletmiş, TETAŞ da hesaplanan 66 trilyon TL'lik faturayı firmaya göndermiş ve fatura kesinleşmiştir. Ancak firmanın girişimi üzerine Bakan acele talimatıyla Enerji İşleri Genel Müdürlüğü'ne gönderdiği bir yazıyla, firmayla müzakerelerin sürdürülmesini ve faturanın iptalini istemiştir. Öne sürülen bu iddialar karşısında Bakanın görevini ihmal ettiği, sorumluluğunun gereğini yapmadığı, yetkilerini aştığı, kamu hazinesini zarara uğrattığı, kamu gelirlerinin talanına seyirci kaldığı açıktır."