CHPli Yılmaz Ateş öfke saçtı
Abone olCHP Ankara milletvekili Yılmaz Ateş, Deniz Baykal'a yapılanları "darbe" olarak nitelendirdi.
Ateş, Kılıçdaroğlu'nun adaylığı için ise "Aday değilim
diye açıklama yapmıştı. Sonra ne oldu? Hangi gizli el devreye
girdi?" eleştirilerini yöneltti.
ÖNDER SAV VE ARKADAŞLARINA: ÇOCUKLARIMIN YÜZÜNE
BAKAMAZDIM
Gazeteci Ömer Şahin'in Kanala'daki "Görüş Farkı" programına katılan
Yılmaz Ateş, Baykal'a haber bile vermeden Kemal Kılıçdaroğlu'nu
aday olarak çıkaran Önder Sav ve arkadaşlarına ağır eleştirilerde
bulundu. Ateş, "Ben öyle bir oluşumun içinde olsaydım
aynaya, çocuklarımın, eşimin yüzüne bakamazdım. Toplum içine
çıkamazdım." dedi.
CHP'nin eski lideri Deniz Baykal'ın en yakınındaki isimlerden biri
olan Yılmaz Ateş, kaset olayının komplo olduğunu ve birilerinin
bundan nemalanmaya çalıştığını iddia etti. Böyle bir ortamda Deniz
Baykal'a sahip çıkmalarının ahlaki ve siyasi bir borç olduğunu
savunan Ateş, "Sayın Baykal belki de dönmeyecekti. Bize düşen onun
arkasında durmalıydık.Son anda böyle bir organizasyon
(Kılıçdaroğlu'nun adaylığı) ortaya çıktı. Bir dava arkadaşımızın
ayağı sekteye uğrayabilir,yara alabilir. Bizim onun yarasını
gerekçe sayarak onu devre dışı bırakmamız ne siyasi ahlakıma,ne de
anlayışıma sığmaz. Ben böyle bir oluşumun içinde olsaydım aynaya
bakamazdım, eşimin ve çocuklarımın yüzüne bakamazdım, toplum içine
de çıkamazdım. Son ana kadar hep beraber yürüyüp, son anda böyle
bir organizasyonu ben ihanet olarak nitelendirdim." diye
konuştu.
Yılmaz Ateş, Kılıçdaroğlu'nun CHP Genel Başkanlığı'na aday olma
sürecini anlatırken "Gizli El" ibaresini kullandı. Kılıçdaroğlu'nun
birkaç kez "aday değilim" demesine rağmen adaylığını açıkladığını
hatırlatan Ateş, "Hangi gizli el devreye girdi" diye sordu. Deniz
Baykal'ın başına gelenleri 12 Eylül Askeri darbesi ve 12 Mart
muhtırasında yaşananlara benzeten Yılmaz Ateş sözlerini şöyle
sürdürdü: "Şimdi 12 Mart ile 12 Eylül ile Sayın Baykal'a yapılanlar
arasında ne fark var. Askeri darbenin sonuçları ne olur, birileri
makamlarından oldu, birileri evlerine kapatıldı, birileri sürgüne
gönderildi. Şimdi yine aynı yöntemlerle demokraside yeri olmayan
yöntemlerle birileri evlerine yönlendirildi. Baykal'a yapılan
darbenin ta kendisi…"